Tarlabaşı kuzeyde Dolapdere Caddesi, güneyde Tarlabaşı Bulvarı, doğuda Talimhane, batıda ise Kasımpaşa ile sınırlanan, Taksim Meydanı'na ve Beyoğlu Caddesi'ne yakın bir mahalle.
Mahalle 1535'te Fransızlarla başlayan ülkelerarası elçilik bulundurma uygulaması sonucunda Beyoğlu'na yerleşen sefaretlerde çalışan üst düzey yöneticilerin ve bunlara ek olarak Beyoğlu'nda yaşayan levantenlerin ve gayrimüslimlerin işyeri ve konutlarında çalışanların konut alanı olarak kuruldu.
Başkent Ankara olunca
Cumhuriyet'in kuruluşuna kadar İstanbul'un gözde bölgelerinden biri. Başkentin Ankara ilan edilmesi sonrası büyükelçiliklerin Ankara taşınması sonrası gözden düşmeye başlıyor.
Varlık Vergisi ve 6-7 Eylül saldırıları
Kasım 1942'de yasallaşan Varlık Vergisi ile mahallede yaşayanların hemen hemen tüm mallarını ellerinden alınıyor. Burada yaşayan azınlıkların çoğu Türkiye'den ayrılmak zorunda kalınca sosyal ve kültürel ve ekonomik görünümündeki değişim hızlanıyor. Son darbeyi ise 1955'teki 6-7 Eylül Olayları, sırasında Rumlara yapılan saldırılarla ve mallarının yağmalanmasıyla oluyor.
Kente göçle yaşanan değişim
Tarlabaşı'nın kentsel dönüşüme kadar oluşan sosyokültürel ve ekonomik yapısı 1960'larda artan kente göç ile belirleniyor. Köyden kente göç iki aks üzerinde gerçekleşiyor. Birincisi büyükşehrin çeperlerinde gecekondulaşma ve kent merkezlerinde eski çekiciliğini kaybeden çökmekte olan eski merkezi mahallelere yerleşme. Tarlabaşı çökmekte olan bir merkezdi ve azınlıkların boşalttığı, yağma sırasında zarar görmüş, terkedilmiş binalara yerleşen kentin yeni ucuz iş gücünü oluşturan insanlar farklı bir kültürel ortam oluşturdu.
Bedreddin Dalan'ın müdahalesi
Tarlabaşı'nın kentsel dönüşüme hedef olmasının başlangıcı 1980 darbesi sonrası oldu. Dönemin belediye başkanı Bedreddin Dalan dar bir cadde olan Tarlabaşı Caddesi'ndeki 350 tarihi yapıyı yıkarak şu andaki Tarlabaşı Bulvarı'nı açtırdı. Askeri Darbe döneminde gerçekleştirilen bu yıkım plansız ve izinsiz olduğu için sonraki yıllarda çok eleştirilecekti. Bulvarın açılmasının Tarlabaşı için iki büyük etkisi oldu. Birincisi sonraki dönemin belediye başkanları için Tarlabaşı "yıkılabilecek" binaların bulunduğu bir mahalle konumuna geldi; ikinci olarak geniş bulvar Tarlabaşı ile Beyoğlu arasındaki organik ilişkiyi kesti. 90'lı yıllarda Beyoğlu'nda yaşanacak çökme sonrası yeniden yükselme döneminde Beyoğlu'nun etkisinden yararlanma şansını yitirdi.
Tarlabaşı'nın kentsel ve kültürel gelişimini merkezi iktidarın ve belediyenin dikkatinden uzak kendi içinde yaşadı. Ta ki 2006 yılına kadar.
28 Mart 2006’da yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararıyla; Beyoğlu Kentsel SİT Alanı içerisinde kalan, 209’u ‘kültür varlığı’ olarak tescil edilen ve binlerce insanın yaşadığı toplamda 269 binadan oluşan 20 bin metrekarelik alan “yenileme alanı” ilan edildi.
Mart 2007’de ihalesi yapılan projeyi Çalık Holding aldı. İnşaatı Çalık Grubu’na bağlı GAP İnşaat ve Beyoğlu Belediyesi üstlendi.
5366 sayılı “Yıpranan Tarihî ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun” kapsamında “yenileme alanı” ilanından sonra aynı alan “acele kamulaştırma” kapsamına da alındı.
Büyütmek için tıklayın. Kaynak: beyoglubuyukdonusum.com
Hukukçuların, bilim insanlarının ve sivil toplum kuruluşlarının tüm karşı çıkışlarına rağmen Tarlabaşı’nda dokuz adada kentsel dönüşüm projesine İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu da 30 Kasım 2007’de onay verdi.
Yürütmeyi durdurmaya rağmen inşaata devam
Mimarlar Odası’nın açtığı dava için İstanbul 3. İdare Mahkemesi 31 Ekim 2017’de oybirliğiyle iptal kararı verdi. Kararda yenileme projesinin ‘planlama esaslarına, kamu yararına ve hukuka’ aykırı olduğu belirtildi.
Ayrıca projeye dayanak oluşturan ‘Beyoğlu Kentsel SİT Alanı Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planları’nın İstanbul 10. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiğine dikkat çekildi.
Ancak inşaat hakkında bilgi almak için gittiğimiz Tarlabaşı’nda çalışan işçilerin karardan haberi yok. “İnşaatın durdurulması yönünde bir emir” almadıklarını söylüyorlar.
Tarlabaşı halkına zorla tahliye
9 adayı kapsayan bölge için hazırlanan projeler Beyoğlu Belediye Meclisi’nde 11.01.2008 tarih ve 28 sayılı karar ile oy birliğiyle onaylandı ve Eylül 2008’de binalar boşaltılmaya başlandı.
TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın "terörün, uyuşturucunun, devlete çarpık bakmanın yuvası" sözleriyle tanımladığı Tarlabaşı’nın halkı evlerinden çıkmamak için dirense de 2010’daki yıkımla zorla tahliyeler başladı.
TIKLAYIN - Tarlabaşı'ndan Yıkıma Direnen Sesler: Teslim Olmayacağım
Uluslararası Af Örgütü 2011’de Tarlabaşı’ndaki zorla tahliyelerle ilgili yaptığı açıklamada zorla tahliye edilen, kendisi evde yokken kapısı kırılıp evi boşaltılan Tarlabaşı sakinlerinden örnekler verdi. Yetkililer tarafından semtin insanlarına önerilen tek barınma imkanının, toplu taşıma ile iki saatte ulaşılabilen, İstanbul'un dış mahalleleri olduğunu söyledi.
Proje nereleri kapsıyor?
Maliyeti 500 milyon olan proje Tarlabaşı’nda Erik Sokak, Fıçıcı Abdi Sokak, Kara Kurum Sokak, Halepli Bekir Sokak ve Sakız Ağacı Caddesi’nin bu sokaklar içinde kalan kısmı ile Küçük Kırlangıç Sokak, Yayla Sokak, Çöplük Çeşmesi Sokak, Keresteci Recep Sokak, Dernek Sokak ve Tarlabaşı Bulvarı’nın bu sokaklar içinde kalan kısmı ile Toprak Lüle Sokak bölgelerini kapsıyor.
Yargı süreci
Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Tarlabaşı hakkında verilen kararların ve avan projelerin iptali için 18 Nisan 2008’de dava açtı.
16 Haziran 2010’da, 3. İdare Mahkemesi “yapılan uygulamanın planlama ilke ve tekniklerine uygun olduğu ve yapılan düzenlemede üstün kamu yararı bulunduğu” yönündeki bilirkişi raporuna dayanarak davayı reddetti.
26 Ağustos 2010 itibariyle yıkım ve inşaat hukuksuz olarak başlatıldı; semtte yaşayanlar proje nedeniyle mahallelerini terk etmek zorunda bırakıldı.
3. İdare Mahkemesi’nin kararı Mimarlar Odası tarafından temyiz edildi. İncelemeyi yapan Danıştay 14. Dairesi Mimarlar Odası’nın talebini haklı buldu ve 16 Nisan 2015’te 3. İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu.
Danıştay’ın dosyayı yeniden gönderdiği 3. İdare Mahkemesi, 31 Ekim 2017 tarihli kararında dava konusu kurul kararı ve yenileme projesinin “planlama esaslarına, kamu yararına ve hukuka” aykırı olduğu belirtildi.
Semt sakinleri dava açtı
Tarlabaşı sakinleri 2011’de açtıkları davayla Beyoğlu Belediyesi’nin 5366 sayılı kanunu kullanarak yaptığı acele kamulaştırmaların iptal edilmesini istedi.
Danıştay 6. Daire, Temmuz 2014 tarihli kararında belediyenin yaptığı kamulaştırmaların “kamu yararına olmadığına” karar vererek kamulaştırmaları iptal etti.
Kararda, hızla gelişen kentleşme süreci nedeniyle, kent merkezlerinde bulunan kültürel mirasın olumsuz etkilendiği belirtildi.
Beyoğlu Belediyesi kararın düzeltilmesi için Danıştay 6. Dairesi’ne başvuru yaptı. Ancak Daire, başvuruyu “karar düzeltmeye gerektirecek bir neden olmadığı”na hükmederek reddetti.
Erdoğan ne demişti?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin 2013’te düzenlediği “Yaşayan Estetik Şehirler” proje yarışmasına katıldı. Törende “Kentsel Dönüşüm” projesiyle ikinci olan Beyoğlu Belediyesi’ne ödül verirken yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Yıkmak kolaydır ama yapmak zordur. Ama bizim onları harap hallerine bırakmak gibi bir niyetimiz yok. Asla yorulmayacağız. Medeniyet tasavvuru ile hareket edeceğiz. Şehirlerimizi yeniden inşa edeceğiz. İnsan şehri şekillendirmez, tam tersine şehir insanı şekillendirir. Bu projelerle göğsümüzü kabartan Belediye Başkanlarına teşekkür ediyorum.” (TP)
* Fotoğraflar : Tansu Pişkin - bianet
6 İHANET PROJESİ YAZI DİZİSİ
1- İstanbul'a İhanet Eden 6 Proje
2- 3. Köprünün Sekiz Yıllık Hikayesi
3- Başar Toros: 3. Köprü İçin Dökülen Betonu Kaldırırsak Orman Kendini Yeniler
4- 3. Havalimanının Sekiz Yıllık Hikayesi
5- Cerit: İstanbul’un Kuzeyine Havalimanı Bahaneli Ticari Alan Yapılıyor
6- 3. Havalimanı Çevresinde Denizde Ağlara Balık Değil Moloz Takılıyor
7- Galataport Projesinin 15 Yıllık Tarihi
8- Gümüş: Şehir Kapitalizmle Değil Kapitalizm Dışı Mekanizmalarla Gelişir
9- Kabataş Martı Projesinin 12 Yıllık Hikayesi
10- Baysal-Uzunçarşılı: Hedef Muhafazakar Kentler İnşa Ederek Yeni Bir İstanbul Yaratmak
11- Tarlabaşı'ndaki Kentsel Dönüşümün 12 Yıllık Hikayesi
12- Suntekin: Tarlabaşı’ndaki İnsanlar Sadece Birbirleriyle Dayanışarak Var Olabiliyorlar
13- Göğü ve Yargıyı Delen Gökdelen Projeleri
14- Kahraman: İstanbul Planlama Disiplininden Nasibini Almamış Bir Şehir