"Tüm dünyada tarım, çocuk işçilerin en fazla olduğu sektör durumunda. Çocuk işçilerin yüzde 70'inin bu alanda çalıştığı tahmin ediliyor. Tarım sektöründe çalışan çocukların 132 milyonu 5-14 yaş grubundaki kız ve oğlan çocuklar. Özellikle tarım kesimininde çalışan kız çocuklarının yükü ağır."
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın (Eğitim-Sen) "Mevsimlik Tarım İşçiliği Nedeniyle Eğitimine Ara Veren İlköğretim Öğrencileri Araştırması" bu saptamayla başlıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre mevsimlik tarım işçileri tarımda çalışan toplam nüfusun yüzde 12-15'ini oluşturuyor.
"Her yıl milyonlarca ilköğretim öğrencisi okulların açılmasıyla ders başı yaparken, mevsimlik tarım işçisi çocuklar pamuk tarlalarında çalışmaya devam ediyor. Sezon her yıl eğitim öğretim yılı sona ermeden başlıyor, okullar açıldıktan sonra da sürüyor."
Mevsimlik işçi ailelerin yüzde 26'sının okul çağında çocuğu var
Eğitim-Sen araştırmasına göre bu durum her yıl ailesiyle tarım işçiliğine giden binlerce ilköğretim öğrencisi çocuğun eğitim yılı sona ermeden okullarını terk etmelerine ve okulların açılmasından en az bir ay sonra dönebilmelerine neden oluyor.
"Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) araştırmasına göre eğitim görmeyen işçilerin oranı yüzde 65. Türkiye ortalamasının çok üstünde olan bu oran mevsimlik tarım işçiliğinin koşullarıyla açıklanıyor. Tarım işçisi aileler çocuklarıyla çalışma yerine gittiklerinden çocukların da eğitim görme şansı bulunmuyor. Bu bir kısırdöngü olarak sürüyor."
Araştırmaya göre mevsimlik tarım işçiliği yapan ailelerin ilkokul çağında çocukları olanların oranı yüzde 26.
İşçiler hangi koşullarda çalışıyor?
ILO'nun 2002'de yayınladığı "Türkiye'de Gezici ve Geçici Kadın Tarım İşçilerinin Çalışma ve Yaşam Koşulları ve Sorunları Raporu"nda işçilerin çalışma koşullarına ilişkin de şu saptamalar yapılıyor:
- Gezici tarım işçilerinin barınma yerleri ve çevrelerinde tuvalet, banyo ve çamaşır yıkama yerlerinin bulunmaması temizlik ve sağlık açısından sakıncalar yaratıyor. Aldıkları düşük ücreti biriktirme isteği ve düşük beslenme zorunluluğu, elverişsiz yemek pişirme koşulları nedeniyle bu işçiler yetersiz besleniyor.
- Çadır yerleşimleri açık alanda ve uygun alt yapı koşulları olmayan yerlerde kurulduğu için akrep, yılan gibi tehlikelere de korumasız bir ortam oluşturuyor. Öyle ki akrep ve yılan sokması günlük hayatın ayrılmaz bir parçası gibi olağan algılanabiliyor.
- Genelde çadır yerleşimlerin su kenarlarında olmasından dolayı yoğun sivrisinek görülmekte. Buna bağlı olarak da sıtma hastalığına sık rastlanmakta. (GG/TK)