Norveç Tonsberg’den 29 Nisan 2023’te yola çıkarak Tuna Nehri üzerinden Karadeniz’e inen ve oradan da 93 günlük seyrin ardından 1 Ağustos 2023’te İstanbul’a gelen Viking yelkenlisi Saga Farmann yaklaşık dokuz aylık molanın ardından yeniden denize açıldı.
22 Mayıs Çarşamba günü bağlı bulundukları İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Haliç’teki tersanesinden ayrılan Saga Farmann, 23 Mayıs Perşembe akşamı Tekirdağ Şarköy’de balıkçı limanına demir attı.
Yelkenli, 998’de koyun ve biley taşı taşırken battığı düşünülen Klastad adlı yelkenlinin replikası. Gemi, enkazının Norveç’in Larvik şehrinde Viksfjiord adlı bir fiyordun derinliklerinde bulunmasının ardından Tonsberg şehrindeki Slottsfjellsmuseet müzesinde sergilenmeye başlamıştı.
Saga Farmann da deniz aşığı kişilerin oluşturduğu bir ekip tarafından Klastad’ın tasarımına ağlı kalınarak, o dönemki tekniklerle yapıldı. 2014’te yapımına başlanan Saga Farmann 4 yılda tamamlandı.
20.7 metre uzunluğunda, 5.2 metre genişliğindeki yelkenlide 4’ü kadın 13 denizci bulunuyor.
Mürettebat arasındaki Tomas Hetmanek ve Nevin Avcılar Hetmanek, yelkenli Kadıköy’deki Kalamış Marina’ya demirlediğinde Saga Farmann ekibi ile tanışmış. Serüveni Tomas Hetmanek’ten dinliyoruz:
Vikinglerin ticari gemi olarak kullandıkları Klastad adlı yelkenli bin yıl önce Miklagard dedikleri Konstantinopolis’e yani İstanbul’a Tuna Nehri üzerinden ticari faaliyette bulunmuş.
Tarihi ve denizi seven bir grup bir araya gelerek arkeolojik kazılarda bulunan Klastad adlı yelkenliyi yeniden yapmaya karar vermişler. Viking döneminde nasıl inşa edildiyse aynı şekilde yapmışlar.
Kaptan Lars Bill önderliğinde ormana gidip gemide kullanılan ağaçları bulup kesmiş, kullanmışlar. Tüm çivi ve diğer metal malzemeleri demirci ustalarıyla birlikte yapmışlar. Meşe ve çam ağacı ağırlıklı yelkenlide 3 bin tane elde yapılmış çivi kullanılmış.
2023’te de Miklagard adı verilen İstanbul’a SagaAsia 2023 isimli seferi düzenlemişler. Bizim yolumuz İstanbul’a demir attıklarında kesişti. Eşim Nevin Avcılar Hatmenek ile birlikte ekibe tercümanlık yaptık.
Yelkenli Haliç Tersanesinde bakıma alındı. Bakım işlemlerinin ardından Rahmi Koç Müzesi iskelesine yanaşarak halkın ziyaretine açıldı.
Vikinglerle ilgili birçok dizi film var. Bu nedenle müzede yelkenliyi ziyaret eden çok oldu. Burada sergi süresinin tamamlanmasının ardından Marmara Denizi’nde adalar turları yaptık.
Kaptanlar bir nevi açık denizler öncesi antrenman yaptılar. Kış aylarını geçirdikten sonra 22 Mayıs’ta eşim ve benim de dahil olduğum 13 kişilik ekiple Marmara Denizi’ne açıldık. İlk gün akşamı Silivri’de demir attık, son olarak da Şarköy Balıkçı Limanında demirledik.
Yelkenlimizin jeneratörü bozulmuştu, Şarköylü Mustafa kaptan çok yardımcı oldu. Yakıt aldık ve 24 Mayıs sabahı yola çıktık. Hızımız 1.3 knot, kıyıya yakın gidiyoruz. Dilersek 10-12 knot da gidebiliriz. Yelkenlimiz fazla yatmadan rüzgarı yararak yol alabilir.
Mürettebatta en genç olanımız 26, en yaşlımız 78 yaşında. Ben Nevin ile birlikte müzisyenim. Ancak yelkenlide mühendis, mimar, psikolog gibi farklı meslek gruplarından kişiler var.
28 yaşındaki Emma’nın babası ahşap gemi ustası. Emma babadan denizci olduğu için Kuzey Denizi’ne kadar açıldığı için en genç olanlarımızdan ama aynı zamanda en tecrübelilerimizden.
Yine açık deniz tecrübesi olan kaptanlarımız var ama çoğumuz amatör, Viking yelkenlisini deneyimlemek isteyen gönüllülerden.
Gönül ister ki Türkler de tarihi değeri olan gemilerini yeniden canlandırıp denize indirsin, aynı deneyimi yaşasın.
Marmara Denizi’nde Gelibolu Yarımadasının güney ucundaki Morto Koyunda mola verdikten sonra boğazı geçip Ege Denizi’ne açılacağız. Yolumuz Türkiye Karasuları içinde Çeşme’ye kadar devam edecek. Burada bir süre demir attıktan sonra Sakız Adasına geçecek ve oradan da Akdeniz’e açılacağız.
Yolumuz üzerinde Marsilya’ya uğrayacak Roma’da kışı geçireceğiz. Vikinglerin tarihi ticari yolunu 2026’da Norveç’te sonlandıracağız.
(HA)