İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Bayrampaşa Cezaevinde düzenlenen Hayata Dönüş Operasyonu’yla ilgili dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanı Ali Aydın ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun hakkındaki suç duyuruları hakkında yetkisizlik kararı verdi.
Suç duyurularından sadece 12 gün sonra verilen her üç yetkisizlik kararında da üç makamında “Ankara’da bulunduğu ve hukuki değerlendirmenin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ait olduğu” belirtildi ve evrakın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine hükmedildi.
HAYATA DÖNÜŞ DAVASI
Sadettin Tantan hakkında suç duyurusu: Yargılanmaması hukuken ve mantıken kabul edilemez
Avukat Güçlü Sevimli bianet’e yaptığı açıklamada, “suç yerinin” İstanbul olduğunu, olayla ilgili davanın da İstanbul’da görüldüğünü belirterek yetkisizlik kararının hukuka ve kanun aykırı olduğunu söyledi.
“Yetkili, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığıdır”
Avukat Sevimli üç yetkiliyle ilgili suç duyurularında verilen üç yetkisizlik kararında da suç yerine atıf yapılmadığını, “bakanlıklar ve kurumlar Ankara’da olduğu” şeklinde bir cümleden başka gerekçe belirtilmediğini söyledi:
“Ancak suç yeri İstanbul, yetkisizlik kararı yanlış ve isabetsiz. Yetkili, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığıdır. Çünkü olay yeri Bayrampaşa Cezaevi. Orası da Çağlayan’daki İstanbul Adliyesine bağlı.”
“Savcının suç yerini bilmemesi mümkün değil”
Güçlü Sevimli, kararı veren savcının bunu bilmemesinin mümkün olmadığını da ekledi, “Ama hakkında suç duyurusu bulunduğumuz kişilerin dönemin etkili isimleri olması nedeniyle böyle bir karar vermiş olabilir. Uzun ve detaylı bir inceleme yapmadan, suç duyurusundan 12 gün sonra vermiş bu kararı” dedi.
Suç duyurusu, Bayrampaşa Cezaeviyle ilgiliydi
Kararda, “19-22 Aralık 2000 tarihlerinde 20 ayrı cezaevinde güvenlik güçleri tarafından düzenlenen operasyonda 30 kişinin yaşamını yitirdiğinden bahisle…” cümlesi yer alıyor.
Avukat Güçlü Sevimli kararda, suç duyurularının operasyonun tamamıyla ilgili olduğu gibi bir ifade yer aldığını ancak suç duyurularının sadece Bayrampaşa Cezaevindeki operasyonla ilgili olduğunun altını çizdi:
“Zaten operasyonun tamamıyla ilgili tek bir suç duyurusu olamaz, her cezaevinde ayrı suç değerlendirmesi oluşuyor. O dönem 20 ayrı cezaevinde hukuken 20 ayrı suç oluştuğu için ayrı ayrı soruşturma ve davalar açılmıştı.
Suç duyurusunu da Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden dava çerçevesinde yapmıştık. Dilekçelerde, bu davada ortaya çıkan deliller ve belgeler üzerine suç duyurusu yaptığımız da yer alıyor ve yetkilinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olduğu belirtiliyordu.
Tabii ki bu üç yetkili de operasyonun tümünden sorumlu ancak suç duyurumuz Bayrampaşa Cezaevindeki operasyonla sınırlıydı.”
HAYATA DÖNÜŞ OPERASYONU / KOĞUŞTAN HÜCRELERE
“Yargı 22 yıldır operasyonun ardındaki iradeyi koruyor”
Neden 24 yıl sonra suç duyurusu yapıldı?
Avukat Güçlü Sevimli, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit de dahil tüm yetkililer hakkında daha operasyon biter bitmez suç duyuruları yapıldığını, o suç duyurularının takipsizlikle sonuçlandığını söylemişti:
“24 yıl sonra tekrar suç duyurusu yapmamızın sebebi, dava kapsamında birçok bilgi ve belgenin mahkemeye sunulmuş olması. Bakırköy’de görülen davada Aydın, Ertosun ve Tantan tanık olarak dinlendi. Kendi beyanlarında da birçok bilgi verdiler. Hatta Ertosun, Tantan hakkında beyanda bulundu, operasyonu içişleri bakanlığı ve jandarmanın birlikte yaptığını söyledi. Ayrıca Sadettin Tantan’ın imzası olduğu müdahale planı da yine dava sürecinde, yıllar sonra ortaya çıkmıştı. Ali Aydın da operasyonun İçişleri Bakanlığının kriz merkezinden yürütüldüğünü, MGK’daki toplantılara katıldıklarını beyan etti. Aydın, karar alma sürecinde ve operasyon sürerken emir verme sürecinde yer aldığını da kendisi söyledi zaten.”
“Tanık değil sanık olmalılar”
Avukat Sevimli, “ortaya çıkan yeni bilgiler ve beyanlarda bu kişilerin hukuki sorumlulukları direkt olarak işaret edildiği için dava avukatları olarak yeniden suç duyurusu yaptık. Tantan ve Ertosun karar alma sürecinde doğrudan bulunduğu için, Ali Aydın da, operasyon sürerken de yine karar alma sürecindeki yetkililerden olduğu için suç duyurusunda bulunduk. Tanık değil sanık olmaları gerekiyor” dedi:
Güçlü Sevimli, “Daha önceki suç duyuruları hakkında takipsizlik verilmişti. Ancak son dönemde ortaya çıkan belgelerle, iddianame düzenlenmesine yeterli şüphe sebepleri bu üç kişi hakkında oluştu ve haklarında iddianame düzenlenmeli. Mahkeme suç duyurusu talebimizi reddettiği için müdahil avukatlar olarak biz dilekçe verdik” diye konuştu.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde 39 er ve 157 rütbeli askeri personelin yargılandığı davanın gelecek duruşması yarın (20 Eylül) görülecek.
(AS)