Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, temel insan hakkı ihlallerinin yargılanmasında cezasızlığa karşı araştırma önergesi verdi.
Önergede, “zamanaşımının ortadan kaldırılmasının, temel insan hakkı ihlallerindeki suçlara dönük adaletin sağlanmasının ön koşulu olduğu” belirtildi.
Önergenin amacı, “yaşam hakkı ihlallerinde, işkence ve kötü muamele suçu başta olmak üzere temel insan hakkı ihlallerinde faillerin cezalandırılarak, adaletin sağlanmasına dönük etkili önlemlerin alınarak insan haklarının korunup güçlendirilmesi bakımından gerekli adımların atılabilmesi” olarak açıklandı.
Önergede şu noktaların araştırılması gerektiği belirtildi:
* Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) zamanaşımını düzenleyen 66. ve 68. maddeleri doğrultusunda, 2005’ten itibaren yaşam hakkı ve işkence ve kötü muamele yasağı ihlallerinde kaç dava ve cezanın zamanaşımı ile sonuçlandığının araştırılması.
* TCK 66. ve TCK 68. maddeler bağlamında “zamanaşımı” düzenlemesinde bir değişiklik yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi.
“Cezasızlığın giderilmesinde devlet yükümlü”
Tanrıkulu, önergenin gerekçesinde şu açıklamalarda bulundu:
“Devletin, insan hakları ihlallerinde failin belirlenmesinden, etkili ve yeterli biçimde soruşturulup cezalandırılmasına ve mağdurlara etkili bir giderim sağlanmasında varan süreçte eksiksiz ve ivedi biçimde davranarak esas ve usul bakımından ödevlerini yerine getirmesi gerekir.
“Ağır insan hakkı ihlallerinde faillerin etkili ve yeterli bir soruşturma sonucu belirlenmelerini ve cezalandırılmalarını sağlamakla yükümlü olan devlet, iç hukuk kurallarını da bu yönde ve buna uygun biçimde oluşturmalı.”
“Zamanaşımı cezasızlığa yol açıyor”
“Ağır insan hakkı ihlallerinde zamanaşımı uygulanması, suçluların cezalandırılmalarının ve mağdurlara etkili ve yeterli biçimde -ihlalden önceki halin iadesi, yani onarım, tazminat, rehabilitasyon, tekrarlanmama tatmini ve garantisi, ihlalle ilgili eksiksiz bilgiye erişim hakkını kapsayan- giderimin sağlanmasının önünde duran bir engel olarak görülmeli.
“Zamanaşımı bilhassa devletin yetki ve sorumluluğu altındaki kişilerce işlenen insan hakkı ihlallerinde -hala- işletiliyor, pek çok ihlalde adalet arayışı zamanaşımı sebebiyle adaletsizlikle sonuçlanıyor.
“Yaşam hakkı ihlalleri, faili meçhul cinayetler, işkence ve kötü muamele suçlarında zamanaşımının ortadan kaldırılması, bu suçlara dönük adaletin sağlanmasının ön koşuludur.” (AS)