* Fotoğraf: Rauf Maltaş / AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan son güvenlik zirvesinden tampon bölge kararı çıktı. Genelkurmay Başkanlığında tampon bölge oluşturulması için harekat planlamasına başlandı. Erdoğan bugün BM Genel Kurulu için New York’a gitti, burada tampon bölge kararı çıkması için çalışacak.
“Cep tampon”
Gazetelerdeki haberlere göre, Çankaya Köşkü'ndeki güvenlik zirvesinde, “cep tampon bölgeler” konusunda görüş birliğine varıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda Türkiye'nin bu önerisini muhataplarına sunacak.
Türkiye, tek bir tampon bölge kurulması yerine, hem Irak'ta hem de Suriye'de cep şeklinde tampon bölgelerin oluşturulmasını önerecek.
Cep tampon bölgelerinde sahra hastaneleri, aşevleri gibi temel ihtiyaçları karşılayacak üniteler ile helikopter pistleri olması planlanıyor.
Yardımlar, oluşturulacak güvenlik koridorlarından yapılacak. Türkiye yardım üssü olacak.
Türkiye, bu bölgelerin güvenliği konusunda inisiyatifin tamamen NATO'da olmasını vurgulayacak.
Demirtaş da ABD’de
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür ve Washington Temsilcisi Mehmet Yüksel ile ABD’ye gidiyor. Demirtaş yarın ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin de aralarında bulunduğu hükümet temsilcileriyle bir araya gelecek. Demirtaş, “Center for American Progress” adlı düşünce kuruluşuyla gerçekleştirilecek toplantıya da katılacak.
Davutoğlu: Her türlü senaryo
Başbakan Ahmet Davutoğlu da tampon bölgeyle ilgili şunları söyledi:
“Burada (güvenlik zirvesinde) spesifik olarak tampon bölge veya herhangi bir konu ele alınmadı. Genel olarak bütün güvenlik riskleri ve bu çerçevede önümüzdeki dönemde kurumlarımızın atması gereken hazırlıkları ele aldık. Türkiye'nin güvenlik şartları nedeniyle her an her türlü senaryoya hazır olması icap eder.”
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi ve halkının güvenliği için bölgesel istikrar için yapılabilecek her türlü hazırlığı yapar ve bu konuda alınabilecek her türlü tedbiri alır.”
Kaplan: Kabul edilemez
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, üç gün önce Meclis’te yaptığı açıklamada “Tampon bölge kurulması düşüncesinin kabul edilemez olduğunu ve uluslararası hukuk açısından böyle bir tampon bölge oluşturulmasının mümkün olmadığını” söyledi.
Karayılan: İşgal demektir
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Murat Karayılan ise “Tampon demek Kürdistan’ın işgali demektir. Türk Ordusu’nun kalkıp da ‘tampon kuruyorum’ diye Rojava Kürdistanı’nı işgal etmeye kalkışması tüm Kürt halkına karşı yeni bir savaş başlatma anlamına gelir” diyor.
CHP: Tezkerenin içeriği önemli
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, tampon bölge sorusunu şöyle yanıtladı:
“Kobani ile ilgili, serbest bölgeyle ilgili açıklamalar, Ekim ayı başında Irak ve Suriye ile ilgili tezkerelerin anladığım kadarıyla eski muhtevalarının dışında bir içerikle TBMM'ye gelmesi söz konusudur. O çerçevede tezkerenin içeriği belli olduktan sonra daha kapsamlı bir yanıt verme imkanı olacaktır. Tezkerenin içeriğini görmek gerekiyor.”
Rusya: Uluslararası meşruiyet
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, Hürriyet Daily News’e verdiği demeçte, tampon bölgeyle ilgili olarak uluslararası meşruiyet vurgusu yaptı.
“Bu tür iyi niyetli adımlar BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanmayacaksa sonuçları da kötülüğü getirebilir. Unutulmamalıdır ki ‘Cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşelidir.”
Kobane
ABD medyasında Türkiye’nin IŞİD’e yardım ettiği iddiaları manşetlere taşınırken, IŞİD’in Kobane’ye saldırısı da sürüyor. Bu sabah itibariyle IŞİD’dan kaçan 130 binin üzerinde Kürt sınırdan geçiş yaptı.
Sabah gazetesi tampon bölgede Suriye sınırına ağırlık vereceğini, bu sürede Kobane’yle de işbirliği içinde olunacağını yazdı.
IŞİD’in elindeki rehineler artık Türkiye’de ancak sınırların içinde örgütlendiği ileri sürülen IŞİD militanları nedeniyle Türkiye’nin halen tehlike altında olduğu ifade ediliyor. Pentagon Sözcüsü Tuğamiral John Kirby de Hürriyet gazetesinden Tolga Tanış’a yaptığı açıklamada, “Türkiye askeri unsurun dışında da katkı sağlayabilir. Türkiye’nin bunda belirgin bir ulusal güvenlik menfaati olduğunu biliyoruz. Her gün bir milyonun üzerinde mülteci ile uğraşıyorlar. Sınırlarında ve Türkiye’nin içinde endişelendikleri yabancı savaşçılar var” dedi.
Yaşar Yakış da Taraf gazetesinden Tuğba Tekerek’e şunları söyledi:
“Türkiye Kürtlere haklarını verme sürecini hızlandırmak suretiyle hem kendi Kürt sorununun çözümü için mesafe kaydedebilir hem de kendi aleyhine dönebilecek bir süreci durdurabilir.”
“Türkiye, demokratikleşme sürecini sürdürürse, Türkiye’deki PKK’yla da, Kürtler’le de, Kobani’deki Kürtlerle de sorunu çözmüş olacaktır.”
Emekli Orgeneral Edip Başer ise Cansu Çamlıbel’e “Büyük Kürdistan’ın kurulacağını” söyledi. (AS)