Colombo'daki bir bardan arkadaşlarıyla çıkan 46 yaşındaki gazeteci, Bambalapitya Karakolu'na birkaç metre uzaklıkta kaçırılmıştı. Tanıkların verdiği bilgiye göre, gazeteci kaçıranlar Tamil dilini konuşuyordu.
RSF: "Raporlarımızla uyarmıştık!"
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, gazetecinin Mayıs 2004'te kuruluşa tehdit edildiğini bildirerek, yaşadıkları için "Hayatım için çok dikkate aldığım bir tehdit" dediğini bildirdi.
Gazeteci bu açıklamayı, evi polis tarafından arandığında ve hükümete yakın medya organlarının kendisini Tamil Kaplanları'nın bir casusu olmakla suçladığı sırada yapmıştı.
Sri Lanka Hükümeti'ni suçlayan RSF, "Hükümet daima gazetecilere yönelik suçları cezasız bıraktı. Birçok raporumuzda da ortaya koyduğumuz gibi Kumaratunga yönetimi, gazeteci katillerini, özellikle de EPDP isimli Tamil milisleri, Cumhurbaşkanlığı koruma birliğinin bazı üyelerini korudu" açıklaması yaptı.
Ülkedeki siyasi ve askeri durumu ödün vermeden izleyen gazeteci, özellikle de Albay Karuna'nın başında bulunduğu hükümet yanlısı Tamil Milisleri'nin etkin olduğu dönemde dikkat çekmişti.
"İnfazın sorumluları cezalandırılsın"
Chandrika Kumaratunga'nın başında bulunduğu hükümete çağrı yapan RSF, Sivaram'ın katillerinin ve onları azmettirenlerin bir an önce yakalanarak cezalandırılmasını istedi.
RSF'den yapılan açıklamada, "En tanınmış Tamil gazetecilerden birinin planlanmış infazı, genelde Sri Lanka basını için büyük bir kayıptır" denildi.
Örgüt, "Sitesi on binlerce kişi tarafından ziyaret edilen Sivaram, Tamil Kaplanları ile ilgili iddialar ne olursa olsun, her şeyden önce parlak bir gazeteci idi" dedi.
Vücudunda darbe izleri de taşıyan gazeteci Sivaram'ın, başına ve vücuduna aldığı kurşunlarla hayatını kaybettiği belirtiliyor. Eşi Herly Yogaranjini, gazetecinin cesedini teşhis etti. Gazeteci üç çocuk babasıydı.(EÖ/EÜ)