* Fotoğraf: Jorge Silva / Reuters Enstütüsü
Taliban'ın 20 yılın ardından Afganistan yönetimini yeniden ele geçirmesinin ilk yılı, yarın (15 Ağustos) doluyor.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile 2020'nin başında imzalanan Doha Anlaşması'nın ardından hızlanan Taliban'ın ülke topraklarını ele geçirme süreci, Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ülkeyi terk etmesi ve örgütün 15 Ağustos 2021'de başkent Kabil'e hakim olmasıyla tamamlanmıştı.
O günden bu yana hiçbir ülke resmi olarak Afganistan'daki Taliban hükümetini tanımazken bu süre zarfında ülkedeki pek çok hak ve özgürlük gibi kadın hakları da bu süreçten olumsuz etkilendi.
TIKLAYIN - "15 Ağustos artık Afganistan Kadın Dayanışma Günü"
Eğitimde ve istihdamda kadınlar
Taliban'ın yeniden yönetime geldiği son bir yılda ekonomiden siyasete ülkede yaşananları derleyen Anadolu Ajansı'nın (AA) da hatırlattığı üzere, Afganistan'daki binlerce kadın gerek hükümet kurumları gerek özel sektördeki işlerinden çıkarıldı ya da işten ayrılmaya zorlandı.
Ülkede sadece hastaneler, okullar, emniyet birimleri ve havaalanları gibi zorunlu ihtiyaç duyulan alanlarda çok az sayıda kadın çalışabiliyor.
Ayrıca, kız çocuklarının ortaokul ve lise kademelerindeki devlet okullarına gitmesine de ülkenin çok büyük bir kesiminde izin verilmiş değil.
Taliban sözcüsünün, daha önce, 21 Mart 2022 itibarıyla kız çocukları için okulların açılacağını duyurmasına rağmen söz konusu karar bugüne kadar hayata geçirilmedi. Halihazırda ilkokul ve üniversitelere devam edebilen Afganistanlı kız çocuklarının ortaokul ve liseye gitmeleri ise yasak.
Üniversitelerde sınıflar cinsiyete göre ayrılırken kadınların bir yakınları olmadan uzun yolculuklara çıkmaması uygulaması da getirildi.
Taliban, Kadın İşleri Bakanlığı'nın adını değiştirdi
Kadın İşleri Bakanlığı kabineden çıkartılıp yerine "İyiliğe Davet ve Kötülükten Sakındırma Bakanlığı" kuruldu. Söz konusu bakanlık, daha sonra kadınların özgürlüğüne yönelik kısıtlayıcı adımları hayata geçirdi.
Önceki hükümet döneminde faaliyet gösteren ve ülkedeki insan hakları ihlallerini inceleyen ve önlemeye yönelik çalışmalar yapan Afganistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu (AIHRC) da feshedildi.
Tüm bunlara ek olarak, Taliban'ın İyiliğe Davet ve Kötülükten Sakındırma Bakanlığı Mayıs 2022'de duyurduğu bir kararla, Afganistanlı kadınlara örtünme zorunluluğu getirdi. Söz konusu kararda, "izzeti ve onurunun" korunması için kadınların çarşaf ya da burka giymeleri şart koşuldu.
Afganistan'daki kadınlardan "namahrem biriyle karşılaştıklarında" sadece gözleri açık kalacak şekilde yüzlerini örtmeleri istendi. Kurallara uymayanların önce uyarılacağı sonra işten atılacağı, yine uyulmaması halinde ise babaları ya da eşlerinin hapse atılacağı belirtildi.
Ayrıca, televizyon kanallarına gönderilen bir talimatname ile tüm kadın spikerler peçe takarak haberleri sunmaya başladı.
TIKLAYIN - Afganistanlı gazeteci kadınlar için kampanya: "Yüzünü özgür bırak"
Öte yandan, Taliban, medya alanında da büyük kısıtlamalar getirerek ifade ve basın özgürlüğünü sınırlandırdı. Yüzlerce medya organı kapanmak zorunda kalırken yine binlerce medya çalışanı işsiz kaldı.
"Afgan kadınları 20 yıl önceki gibi değil"
Mezopotamya Ajansı'ndan (MA) Gözde Çağrı Özköse ve Zemo Ağgöz de bu bağlamda Afganistanlı Devrimci Kadınlar Derneği (RAWA) Sözcüsü Mariam Rawi ile ülkedeki kadın mücadelesini konuştu.
Rawi, "Bu işkenceler ve artan yasaklamalar kadınlara geri adım attırabildi mi?" sorusuna özetle şöyle yanıt verdi:
"Geçtiğimiz bir yıl içerisinde bu kadınlar kaçırıldı, tutuklandı, işkence gördü, tecavüze maruz kaldı veya tecavüzle tehdit edildi, aileleri de tehdit edildi, doğal olarak korktular. Kadınların direnişini bu şekilde susturmaya, durdurmaya çalıştılar. Öldürülen ve kaybedilen kadınlar oldu. Bu kadınlar dediğin gibi devrimci kadınlar değildi.
"Öte yandan korkan, dehşete düşen yalnızca kadınlar olmadı. Taliban da kadınların sokaklara çıkmasından, haklarını talep etmesinden, Afganistan'da olanı biteni ve Taliban'ın gerçek rengini dünyaya duyurmasından çok korktu. Bu yüzden daha da fazla kısıtlama getirmeye çalıştılar.
"Örneğin, toplu taşıma kullanmalarını yasakladı, sokağa erkek yakını olmaksızın çıkmalarını yasakladı. Yüzlerini kapatmazlarsa, çarşaf giymezlerse ailelerinin erkek üyelerinin tutuklanacağını duyurdu.
"Bu yasakların tamamı kadın direnişinin kökünü kazımaya yönelikti. Ama dediğim gibi Afgan kadınları 20 yıl önceki gibi değil. Çok daha bilinçliler. Çok daha güçlüler, biliyorlar ki birlik olurlarsa, birbirlerine omuz verirlerse Taliban zulmünün karşısına dikilebilir ve onu alt edebilirler.
"Kadınlar şu anda Afganistan'ın geleceği konusunda tarihi bir rol oynuyor ve direnişe devam edeceklerine şüphem yok."
Söyleşinin tamamı için tıklayın
(SD)