Kuzey Kıbrıs'ta cumhurbaşkanlığı seçimleri 18 Nisan Pazar günü gerçekleştirilecek. Yedi adayın yarıştığı seçimlerin Başbakan Derviş Eroğlu ve Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat arasında çekişmeli geçmesi bekleniyor.
Birinci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu'nu desteklediklerini açıklarken, Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas ve çözüm yanlıları Talat'ın yanında yer alıyor.
Çözümsüzlüğü Denktaş ve Eroğlu yarattı
Talat, Eroğlu'nu "ret cephesinde yer almakla", Eroğlu ise Talat'ı "müzakerelerde başarısız olmakla" ve "taviz verip tek egemenlik ve tek vatandaşlık" ilkesini kabul etmekle suçluyor. Talat ise bu suçlamaya, "Bu bir tavizse ilk kez Denktaş ve Eroğlu ikilisi verdi" diye yanıt veriyor:
"Tek egemenlik ve tek vatandaşlık ilkeleri, BM parametresi ve dolayısıyla müzakere masasına oturmanın ön koşulu. Bunları kabul etmeyen kimse, masaya oturamaz. 'Denktaş da zamanında bunları kabul ederek oturmuştu. Hem Denktaş'ın hem Eroğlu'nun hem de meclisin kabul ettiği de Cuellar belgesinde de tek egemenlik ve tek vatandaşlık vardı. Eğer bu bir taviz ise, bu tavizi onlar verdi."
Kıbrıslıtürklerin 1974'e kadar Rumlarla eşit olabilmenin kavgasını verdiğini savunan Talat, bu tarihten sonra Denktaş ve Eroğlu'nun kişisel çıkarları için çözümsüzlük politikalarına yöneldiğini söylüyor.
"O dönemin çözümsüzlük politikaları yerine şimdiki politikalar olsaydı, Rumlar AB'ye giremezdi" diyen Talat, Kıbrıslıtürklerin 24 Nisan 2004 referandumunda "evet" oyu vermesiyle yürürlüğe giren çözüm politikalarıyla kaybedilen bir davayı yeniden kazanmaya başladıklarını söylüyor.
İki kurucu devlet, iki eşit halk
Kıbrıs'ta güvenli barışı istediğini belirten Talat, iki kesimli, iki toplumlu bir federasyonun kurulacağını, bu federasyonda iki kurucu devlet olacağını, kurucu devletlerde iki halkın kendi kendini yöneteceğini, federal hükümette eşit ortaklık olacağını, egemenliğin de eşit olarak, ortak olarak kullanılacağını anlatıyor. Talat, Türkiye'nin garantörlüğünün devam edeceğini de vurguluyor.
"Attığımız adımlar yeterince açıklanmadı"
Müzakerelerde "yönetim" başlığı altında yürütme erki dışında senato, meclisler, bağımsız makamlar ve diğer pek çok konuda anlaşmaya vardıklarını anlatan Talat, dönüşümlü başkanlıkta da anlaştıklarını, anlaşamadıkları tek noktanın, görev süreleri ve bakanlar kurulu üye sayısı olduğunu belirtiyor.
Ancak Talat, atılan adımlar yeterince duyurulamadığı için başarısızlıkla suçlandığını öne sürüyor.
Türkiye'nin desteği
Seçim sonuçlarının Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini ve AB üyeliğini de etkileyeceğini belirten Talat, Derviş Eroğlu'nun müzakerelerde yol alamayacağını ve çözümsüzlüğün Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini savunuyor.(BB)