Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 1 Mayıs kutlamalarında birer konuşma yaptı. Evren ve Çelebi Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanı Mustafa Kumlu'nun konuşmasının engellenmesinden sonra kürsüye çıktı. Diğer konfederasyon başkanlarıysa, programda olmasına karşın konuşmadılar.
Evren, konuşmasına, 1 Mayıs 1977'de ölenleri selamlayarak başladı.
1 Mayısın, emekçilerin, küresel sermayenin iktidarına itirazı olduğunu belirten Evren, "1 Mayıs, işçi sınıfının, yoksulların mücadelelerini birleştirdikleri gündür" dedi. Eşit, özgürlükçü ve demokratik bir Anayasa istediklerini belirten Evren, 12 Eylül yasalarının değişmesi gerektiğini söyledi.
"Sözleşmeli çalışmak istemiyoruz. Ucuz işgücü piyasası oluşturan taşeron şirketleri istemiyoruz. Parasız eğitim ve sağlık hakkı, Kürt sorununda barışçıl çözüm istiyoruz" diyen Evren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tutuklanan belediye başkanlarının ve taş atan çocukların serbest bırakılmasını istiyoruz. Kirli savaşın bedelini işsizlik ve yoksulluk olarak ödemek istemiyoruz. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasını, dolaylı vergilerin düşürülmesini, gelir vergisinde adaletsizliğin giderilmesini istiyoruz.
Sigortasız çalışmak istemiyoruz. Sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasını, kamu çalışanlarına siyaset yasağının kaldırılmasını, temsilde adalet ve yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını istiyoruz."
Çelebi: Yasakçı zihniyeti kırdık, gururluyuz
Çelebi'yse, DİSK'in kurucusu, eski Genel Başkanı, öldürülen Kemal Türkler'in, demokrasi barış ve kardeşlik için mücadele eden Abdullah Baştürk'ün kürsüsünden seslendiğini söyledi.
Bu kürsünün, en son 1978 yılında kurulduğunu, 32 yıl boyunca da işçilere, emekçilere, kürsünün gerçek sahibi olan üretenlere kapatıldığını söyleyen Çelebi, ''1 Mayısta, burada yine yan yana duruyor ve hep birlikte 1 Mayıs şarkısı söylüyorsak, bu hepimizin, Türkiye işçi sınıfının eseridir. Hepinizi, bu mücadelede alın teri, gözyaşı döken işçi sınıfının ve dostlarının demokrasi mücadelesini kutluyorum'' dedi.
Kemal Türkler'in 1977 yılında ''Bu alanın adı 1 Mayıs alanı olarak değiştirilsin mi?'' diye sorduğunu ve o gün, 500 bin emekçinin verdiği yanıtın tarihe yazıldığını ifade eden Çelebi, ''Bu alanın adı 1 Mayıs alanı olarak değiştirilsin mi?'' sorusunu yönelttiği işçilerden ''Evet'' yanıtı alınca, ''Bu alan, 1 Mayıs alanıdır, kutlu olsun'' dedi.
Çelebi, "Bu ülkenin karanlıklarını aydınlatmadan, darbeciler, işkenceciler yargılanmadan, 1 Mayıs 1977'nin, Kahramanmaraş, Çorum, 16 Mart katliamlarının failleri adaletin önüne çıkarılmadan, bunların hesabı sorulmadan, Abdi İpekçi, Kemal Türkler, Doğan Öz, Uğur Mumcu, Musa Anter cinayetlerinin ardındaki sırlar açıklığa kavuşmadan, Türkiye'de yeni bir sayfa açılamaz" dedi. (BB)