İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da meydana gelen bombalı saldırının ardından Taksim'de her şey normale dönmüş gibi gözükse de civardaki işletme sahiplerinin çoğunlukla aklında 2016 yılı var.
Bir otel işletmecisi "2016'daki sürecin tekrar etmesinden endişe duyuyoruz" diyor.
Altı kişinin hayatını kaybettiği olay sonrası, Taksim'de bundan sonra neler yaşanacağını, patlamanın işletmelere olan etkisini sorduk.
"Taksim bir türlü toparlanamıyor"
İstiklal Caddesi'nde ayakkabı mağazası işleten Fatih Aytekin işlerin zarar gördüğünü dile getirerek, sürecin kısa süreli olmayacağını düşündüğünü söyledi. Aytekin'in şöyle devam etti:
"Patlamaya kadar her şey yolundaydı ama dün iki üç parçayla günü kapattık. Bugün de aynı şekilde devam ediyor, dükkâna giren çıkan yok. Zaten cadde de bomboş. Bu durumun böyle devam edeceğini düşünüyorum. 2010 yılından beri ben buradayım; 2016 patlamasını, gezi olaylarını yaşadım. Bunlara şahit olduğumuz için toparlanma sürecini biliyoruz. Bu böyle gider, 10-20 günlük bir süreç değil. En azından bir ay bir buçuk ay bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum.
"Taksim tam toparlanıp kendine geliyor, yeni bir olay çıkıyor. Bir şekilde eski haline gelemiyor. Turistler kaçtı zaten. Biz buraya işimiz var diye mecburiyetten geliyoruz. Diğer insanlar şu an neden gelsin?"
"2016'da yaşananlar evimi satmama neden oldu"
Aznavur Pasajı'nda deri dükkânı işletmecisi Tolga Han Aydın turistlerin seyahatlerini iptal etmeye başladığını ve bu durumun devam etmesinden korktuğunu dile getirdi.
Tolga Han Aydın, 2015-2016 patlamalarını hatırlatarak şunları söyledi:
"Bir süredir işler iyiye gidiyordu, Taksim toparlanmıştı hatta bu sene turizmde ciddi bir yükseliş bekliyorduk. Ancak aldığımız bilgilere göre turistler acentalarla olan anlaşmalarını yüzde 80-90 oranında iptal etmiş. Bugün dükkân tamamen bomboştu, gün geçtikçe daha kötü olacağını düşünüyorum çünkü şu an bölgede gezi programı devam eden turistler bulunuyor. Buradan sonrası sorun olur. Benim ürünlerim turistlere hitap ediyor bu yüzden korkuyorum.
"Ben 1993'ten beri bu dükkânı işletiyorum. Bütün patlamalara şahit olduk. Örneğin havaalanında patlama olduğu zaman insanlar bu kadar güvenli bir yerde patlama olabiliyorsa diğer yerlerde ne yaşarız diye düşünerek seyahatlerini iptal ettiler. İnsanlar sadece patlama olan yere gitmeyeyim demiyor, dolaylı olarak bütün turistik bölgeler durumdan etkileniyor.
2016 ve pandeminin etkisiyle yaşadığı ekonomik zorlukların yinelenmesinden endişelendiğini söyleyen Aydın, küçük esnafın etkileneceğini söyledi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2016'daki patlamalarla birlikte gelen süreç ve ardından yaşadığımız pandemi benim evimi satmama sebep oldu. Şimdi kimsede satacak bir şey de kalmadı, yüksek kiralar da bir yandan etkiliyor. Ben yakın zamanda 400-500 bin liralık mal istemiştim, ürün satışı yapmadan bunu nasıl ödeyebilirim? Tüm esnaf aynı şeyleri yaşıyor, olaylar yine küçük esnafı etkileyecek. Umarım yanılırım ama bunları daha önce yaşadık ve bu etkinin bir yıl süreceğini, esnafın dükkânını kapatmak zorunda kalacağını düşünüyorum."
"Bu sefer çok hızlı adapte oluyoruz maalesef"
Ara Cafe İşletme Müdürü Canan Çınar patlamadan beri mekânın boş olduğunu, zorunlu olarak Taksim'de bulunmak zorunda olanların geldiğini söyledi. Zamanla insanların toparlanacağını ancak bu sefer çok hızlı adapte olunduğuna dikkat çeken Çınar şunları söyledi:
"Patlama öncesi çok hareketli ve işler gayet iyiydi aslında. Ama patlamadan birkaç saat sürmeden işletmeler kapandı. Korku, endişe hepsi bir arada.
"Şu anda mekân boş, hiç kimse yok. Sadece açık olan ofislerden çalışanlar zorunlu olarak geliyor. Belki birkaç turist ama üç masadan yukarıya çıkmıyor. Diğer şeylerin yanında işimizin de etkilenmesi üzücü bir durum. Uzun yıllardır buradayız ve bizim için yeni bir şey değil. Daha önce de aynı şeyleri yaşadık. Arka arkaya aynı şeyler oldu ve şu anda da aynı durumdayız.
"Biz de tabii ki buraya gelmek zorunda olan insanlar olarak çok endişeliyiz. Hepimiz birbirimizle sürekli iletişimde kalıyoruz. O sokaktan gitmeyelim, meydana çıkmayalım diye konuşuyoruz aramızda. İnsanlar yine de hayatına devam ediyor, yavaş yavaş toparlanıyor tabii. Ancak sanki bu sefer çok hızlı bir şekilde adapte oluyormuşuz gibi bir durum var maalesef."
"Küçük esnafa yazık olacak"
İsmini vermek istemeyen otel işletmecisi bir kadın, müşterilerin otelden ayrıldığını ve rezervasyonların iptal edildiğini söyledi. Olayın esnaf üzerindeki etkilerinin artmasından endişelendiğini belirten otel işletmecisi şöyle konuştu:
"Patlama sonrası otelimizdeki müşterilerden çok giden oldu, rezervasyonlar iptal edildi. Bizi arayarak güvenli olup olmadığını soruyorlar gerekli açıklamaları yapıyoruz ama gelmek istemeyen çok insan oluyor. 2016'daki sürecin tekrar etmesinden endişe duyuyoruz.
"Olur da devam eder müşteri sayısı azalırsa döndürmemiz gereken bir işletme var. Doğal olarak bunu fiyata yansıtıyorsunuz ve bu şekilde sıkıntılar devam ediyor. Biz uzun süredir burada olup düzenini kuran bir işletmeyiz, pandemide de bir şekilde geçimimizi sağladık. Ancak bölge tamamen turistle geçimini sağlıyor. Bunun için insanlara üzülüyorum, yine küçük esnafa yazık olacak.
Ülkedeki güvenlik problemine ve yaşam şartlarının zorlaşmasına da dikkati çeken işletmeci konuşmasına şöyle devam etti:
"Yıllardır devam eden bir güvenlik problemi var, Türkiye bu ağın içinde. Daha önce bunları yaşadık, yine yaşıyoruz ve devam edeceğini düşünüyorum. İşletme dışında da yaşadığımız problemler var. Uzun süredir vize almak isteyip alamıyorum, üzerine patlama gelince tabii ki daha da zorlaştı. 3. sınıf dünya vatandaşı olduk, ülkeler gidip kalacağımızı düşünüyor.
"Ben 27 yaşındayım ve bu ülkede yaşamayı seviyorum. Şimdiye kadar çok fazla Avrupa'ya gitme imkânım vardı gitmedim, ama artık gitmem gerekiyor diyorum. Çünkü 2023'te kafamdaki senaryonun aksi yaşanırsa ne yaparım, nasıl yaşarım diye düşünüyorum. Hepimizin geldiği nokta bu."
İtalya'dan gelen turist: "İnsanların sakinliği tuhaftı"
İtalya'dan İstanbul seyahatine gelen Maria patlama sonrası yaşadıklarını aktardı. İnsanların olay sonrası tepkisini tuhaf bulduğunu söyleyen Maria şöyle konuştu:
"Patlama anında Süleymaniye Camisi'ndeydik. Kiraladığımız evin sahibi arayarak iyi olup olmadığımızı sordu, ardından internetten gelişmeleri takip ettik. Sakin kalmaları için ailemizi arayarak haber verdik.
"Büyük bir saldırıydı ama bence hiçbir şey olmamış gibiydi. Herkesin bu kadar sakin olması ve olay olduktan sonra fazla bahsedilmemesi tuhaftı. Bazı yollar kapandı ve kimsenin bundan bahsettiğini duymadım. Olaydan iki saat sonra metroya bindik ve herkes iyi görünüyordu, polis yoktu. Medya da hayattaymış gibi görünmüyor. 'Topluluk her şeyi temsil eder', İtalya'da öyle derler.
"Normal bir durum olmadığını biliyorum ama korkmuş hissetmiyorum. Dikkat etmeye çalışsak da yolculuğumuza devam ediyoruz çünkü sokaktan kaçmanın bir anlamı yok, her an her yerde olabilir."
(EO/AÖ)