PKK yöneticilerinden Murat Karayılan'la röportajı Birgün gazetesinde yayımlanan Hakan Tahmaz'la, 1 Eylül Barış Günü'nde silahların susması olasılığını, çatışmalarla ilgili son durumu konuştuk.
Tahmaz "Kısa süre içinde çatışmanın duracağına dair en ufak işaret yok" diyor. PKK'nin, Genelkurmay'ın "Tek bir terörist kalmayana kadar operasyonlara devam" demesini 1994'teki duruma dönmesi olarak yorumladığını düşünüyor.
Savaş algıları, savaş sözleri
Tahmaz'ın röportajının yayınlanmasından sekiz gün sonra, 18 Ağustos'ta Fırat Haber Ajansı'nın Brüksel'den geçtiği haberde, Kongra-Gel'in başkanı Zübeyir Aydar, Orgeneral İlker Başbuğ'un Genelkurmay Başkanı olmasıyla "şiddetin daha da artacağının görüldüğünü" söylüyordu.
Başbuğ, 28 Ağustos'taki Genelkurmay Başkanlığı konuşmasında üst kimliğin "Türk milleti" olduğunu söylemiş, "Bazı kesimler etnik kimliklerinin anayasal güvenceye kavuşturulmasını sık sık ve açıkça dile getirmektedirler. Bu görüş ulus devlet yapısını hedef almaktadır" demiş, Kuzey Irak'a operasyonlarla ilgili de "TSK'yle ABD Silahlı Kuvvetleri arasındaki işbirliği ve anlayış mükemmel seviyededir. Önemli görevlerimizden birisi de, bu işbirliğinin korunmasıdır" diye konuşmuştu.
Tahmaz, "Görebildiğim, anlayabildiğim, hissedebildiğim kadarıyla, PKK uzun süreli bir savaşa hazırlanıyor" diyor.
Üç ilde barış mitingi, Bingöl'de çatışmadan altı ölü
Türkiye Barış Meclisi, dün (31 Ağustos) İstanbul, Diyarbakır ve Adana'da "Kürt sorununda demokratik çözüm istiyoruz" başlıklı barış mitingleri düzenledi. Ancak aynı gün, Bingöl'de gerçekleşen çatışmalarda dört asker, iki PKK militanı öldü.
Taraf gazetesinin bugünkü manşetine göre, 2007 Haziran'ında Şırnak Tümen Komutanı Tümgeneral Ahmet Yavuz, gizli yazıyla, birliklerden PKK'nin patlayıcı döşeme ihtimali olan yollara sivil araç trafiğinden, bölgelere de göçerlerle çobanlardan sonra girilmesi emrini veriyor.
"PKK tek taraflı ateşkes beklemeyin, diyor"
Tahmaz, PKK'nin silahlı çatışmaların durması için iktidardaki AKP'nin Kürt sorununa ilişkin politikalarında değişiklik beklediği kanısında. "İktidarların verdikleri sözleri tutmadığını düşünüyorlar. AKP'den ciddi bir siyasi irade görürlerse çatışmaları durdurma ihtimali vardır, diye düşünüyorum. Ama bence AKP'nin böyle bir iradesi, niyeti, yaklaşımı yok."
Çatışmaların durmasıyla ilgili sorusuna aldığı yanıtın "Güçlü, inandırıcı bir irade olmadan tek taraflı adım atmamız mümkün değil, bize bu konuda çağrı yapılmasın" olduğunu aktarıyor.
Son birkaç yıldır, çatışmaların durmasıyla ilgili birçok çağrıda, PKK'nin silah kullanmayı bırakması, hükümetin de bunun için gereken koşulları yaratması, öncelikli talepler arasında.
Ancak Tahmaz, Kuzey Irak'taki dengelerin değişmesiyle, Türkiye'nin kara ve hava operasyonlarıyla birlikte, Türkiye'nin "bastırma siyaseti"nde ısrarlı olabileceğinden kaygılı. Kürt sorununun demokratik çözümü için ABD'nin ve Kuzey Irak'taki güçlerin de etkili olmadığını düşünüyor.
"Demokratik projeler geliştirilebilirse çözüm ihtimali var"
Tahmaz böyle bir durumda barış isteyenlerin daha da ısrarlı olması gerektiğini söylüyor. "Silahlı çözüm istemeyen herkesin demokratik çözüm projesi geliştirebildiği oranda çözüm ihtimali var" diyor.
Bu nedenle Barış Meclisi'nin demokratik, katılımcı, yeni bir anayasa talebinin önemli olduğunu vurguluyor. "Kürtlerin temel haklarının anayasal güvence altına alınması gerekiyor. Ama ölümlerin olduğu yerde, anayasa tartışmak zor. Silahların susması ısrarı buradan geliyor."
Geçen yıl bugün kurulan Barış Meclisi, sorunun çözümü için yapılması gerekenleri siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel, medya ve toplumsal iletişim alanlarında sıralamıştı. (TK/EÜ)