* Fotoğraf: Pixabay
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık, infaz yasasındaki değişiklikle hükümlülerinin tahliyelerinin geciktirilmesini Meclis’e taşıdı.
Konuya dair hem Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığına başvuru yaptı hem de önerge sundu.
TIKLAYIN - Üniversiteliler “pişman olmamış” diye tahliye edilmedi
Şartlı tahliyede yapılan yasa değişikliği, 1 Ocak itibariyle uygulamaya başlandı.
Isparta’da üniversite öğrencisiyken katıldıkları basın açıklamaları gibi gerekçelerle “örgüt üyeliğinden” cezalandırılan Didar Boza, Mervenur İşleyici ve Ceylan Bozkurt, tahliye günleri gelmesine rağmen bu yasa nedeniyle 6 ay daha hapiste kaldı.
bianet’in gündeme taşıdığı şartlı tahliye konusuyla ilgili daha önce de HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel önerge vermişti.
Muazzez Orhan Işık da önergesinde, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Hanım Yıldırım ve Jiyan Ateş, Rojdan Erez’in infaz hükümleri bitmesine rağmen “Cezaevi Gözlem Kurulu” kararı nedeniyle tahliye edilmediğini ifade etti.
“Keyfi ve hukuk dışı uygulama”
Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na yaptığı başvuruda da cezaevlerinde, kapasite fazlası doluluk oranları, uzun süren yargılama süreçleri ve haksız tutuklamalar nedeniyle adaletsiz birçok uygulamanın yaşandığına değindi. Önergesinde de Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’den tahliyelerin neden geciktirildiğini sordu.
Muazzez Orhan Işık başvurusunda, Komisyonun konuyu derhal gündemine alarak olayı tüm boyutları ile araştırmak üzere bir heyetin cezaevine gönderilmesi ve tüm taraflarla görüşerek bir rapor hazırlaması gerektiğini ifade etti:
“7242 sayılı kanun ile İnfaz yasasında yapılan değişiklik kapsamında 2020 yılının sonunda bir yönetmelik çıkarılmıştır.
“‘Gözlem ve sınıflandırma merkezleri ile hükümlülerin değerlendirilmesine dair yönetmelik’ uygulamasında Cezaevi İdare ve Gözlem Kurullarının siyasi mahpuslara yönelik ayrımcılık yaptığına ilişkin iddialar gittikçe artan oranda kamuoyunun bilgisine yansımaktadır.
“Kanuna aykırı bir şekilde ceza ve infaz kararlarını etkileyen bu uygulama ile “kanunların geriye yürümezlik ilkesinin” ihlal edildiği, ayrımcılık yapıldığı, keyfi bir şekilde tahliyelerin engellendiği mahpusların avukatları ve ailelerince ifade edilmektedir.
“Binlerce mahpusun bu keyfi ve hukuk dışı uygulamaya maruz kalma riski altında olduğu bilinmelidir.
“Mükerrer yargılama, ceza ve infaz süreci olan bu uygulamanın adil bir şekilde dönüştürülmesi, gerekli yasal ve kurumsal değişikliklerin yapılması, başta hasta mahpuslar olmak üzere tahliye koşullarını taşıyan tüm mahpusların tahliye edilerek hak ihlallerinin önüne geçilmesi, mahpusların temel yurttaşlık haklarının ve özgürlüklerinin tanınması, korunması ve geliştirilmesi gerekmektedir.
“Disiplin cezası veya iyi halli olmama gerekçesi gösterilerek binlerce mahpus tahliye hakkından mahrum bırakılmaktadır.
“Cezaevi infaz süresi yasal olarak tamamlanmış hükümlü ve tutukluların cezaevinde kurul kararları ile tutulmaya devam etmesi evrensel hukuk ilkelerinin ve temel insan haklarının ihlalidir.” (AS)