Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın başvurusunu 18 Eylül’deki duruşmada görüşecek.
TIKLAYIN - Demirtaş “Neden Siyasi Rehine Olduğunu” Anlattı
Demirtaş ile ilgili tahliye kararının ardından yapılan mahsupluk başvurusu halen sonuçlanmamışken, bugüne kadarki yargı sürecini derledik.
Anayasa Mahkemesi başvuruya yanıt vermedi
Demirtaş 4 Kasım 2016’da gözaltına alındı ve aynı gün tutuklanarak Edirne F Tipi Cezaevine gönderildi. Halen bu hapishanede tutuluyor.
Hakkındaki soruşturma dosyaları, biri hariç tek davada birleştirildi. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava halen sürüyor. Bu davada tahliyesi için yerel mahkemelere yapılan başvurular reddedilince avukatları Anayasa Mahkemesine başvurdu.
AYM’ye 29 Mayıs 2018’de yapılan başvuruda Demirtaş’ın başvurusunun öncelikle görüşülmesi talep edildi.
Başvuruda ayrıca şu talepler yer aldı:
“Anayasa’nın 19. Maddesi ile AİHS’nin 5. Maddesinde Güvence Altına Alınan Özgürlük ve Güvenlik Hakkının; Anayasa’nın 36. Maddesi ile AİHS’nin 6. Maddesinde düzenlenen Adil Yargılanma Hakkının; AİHS’nin 18. Maddesinin ihlal edildiğine karar verilmesi;
“Tespit edilen ihlallerin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın bir örneğinin Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ve Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’ne gönderilmesine ve tahliye edilmesine karar verilmesi…”
Ancak Anayasa Mahkemesi başvuruya yanıt vermedi.
Bunun üzerine dosya 26 Haziran 2018’de AİHM’e taşındı.
Başka davadan hızla mahkumiyet kararı verildi
AİHM başvurusundan hemen sonra, Demirtaş’ın yargılandığı ikinci davada karar çıktı. 7 Eylül 2018’de Demirtaş, eski HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile birlikte “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada 4 yıl 8 ay hapse mahkum edildi.
Bundan bir ay sonra da, 25 Ekim 2018’de, mahkumiyet kararı incelenmek üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine [istinaf] ulaştı.
17 Kasım 2018’de de AİHM, Demirtaş’ın başvurusunun sonucunu 20 Kasım’da açıklayacağını duyurdu.
Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bianet’e yaptığı açıklamada, bu kararın zamanlamasına dikkat çekti: “AİHM normalde 10 gün hatta 3 hafta önceden hangi kararları açıklayacağına dair program yayınlıyor. Demirtaş kararı, son programında yoktu. Demirtaş kararının bugün [20 Kasım] açıklanacağı, Cuma günü [17 Kasım], akademisyenlere düzenlenen gözaltı operasyonu sonrası duyuruldu.”
İstinaf mahkemesi ise Demirtaş’ın mahkumiyet kararını hızla ele aldı, 19 Kasım’da görüşmeye başladı.
AİHM “Tahliye edilmeli” dedi, mahkeme AİHM’i tanımadı
AİHM 20 Kasım 2018’deki kararıyla, Demirtaş’ın “siyasi saikle hapsedildiğini” ifade ederek tahliye edilmesine hükmetti.
Aynı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “AİHM kararları bizi bağlamaz. Biz karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” dedi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye başvurusunu 30 Kasım 2018’de reddetti, “Tutukluluk ölçülü” kararını verdi.
4 Aralık 2018’de de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, mahkumiyet kararını onayarak cezayı kesinleştirdi. Demirtaş bu kararla hapishanede hükümlü olarak bulunuyor.
AİHM Büyük Daire’deki duruşma öncesi tahliye kararı
Demirtaş’ın avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Daire kararında, davada incelenmeyen, kabul edilemez bulunan ve ihlal bulunmayan hakların, AİHM Büyük Daire’ce yeniden incelenmesi talebiyle 19 Şubat 2019’da başvuru yaptı.
Dosyayı hükümet de temyiz etti. Hükümet de dilekçesinde, AİHM’in verdiği ihlal kararlarının yeniden değerlendirilmesini talep etti.
Böylelikle dosya AİHM Büyük Daire’ye taşındı.
AİHM Büyük Daire, dosyayı 18 Eylül 2019’daki duruşmada görüşeceğini açıkladı.
Demirtaş’ın avukatlarından Mahsuni Karaman bianet’e yaptığı açıklamada, AİHM Büyük Daire’de görülecek duruşmaya hazırlandıklarını, dolayısıyla Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ana davanın 2 Eylül’deki duruşmasına hiçbir avukatın katılmayacağını açıkladı.
Ancak mahkeme o günkü duruşmada Demirtaş’ın tahliyesine hükmetti.
Avukat Karaman, Demirtaş’ın AİHM Büyük Daire’deki duruşması öncesinde hükmedilen tahliyeyi bianet’e değerlendirdi, “Birkaç gün önce tahliye talebinde bulundum reddettiler, ne değişti de şimdi tahliye edildi?” dedi ve Demirtaş’ın tahliyesinin, AİHM'deki duruşmayla ilgili olduğunu söyledi.
Savcılığın tahliyeye itirazı ise mahkemece reddedildi ve avukatları, Demirtaş’ın hapiste kaldığı sürenin diğer davadan aldığı mahkumiyete sayılması (mahsupluk) ve denetimli serbestlikle salıverilmesi için başvuru yaptı.
Başvuruda, Demirtaş’ın tutuklu kaldığı 35 aylık sürenin, kesinleşen cezası 4 yıl 8 aylık cezasına mahsup edilmesi ve ardından cezanın kalanı için denetimli serbestlik uygulanması talep edildi. Bu başvuruya halen yanıt verilmedi.
Avukatları, AİHM Büyük Daire’nin kararında da yine önceki karar gibi ihlale hükmedilmesini beklediklerini söyledi. (AS)
Mahsupluk: Türk Ceza Kanunu’nun 63/1 maddesi şöyle: “Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir.” Yani, özgürlüğün kısıtlandığı tüm süreler, kesinleşen cezadan düşülür.