Türkiye'nin en uzun süre cezaevinde kalan kişisi olan Tahir Canan'ın ailesi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde İHD ve Mazlum-Der'in de desteği ile bir basın toplantısı düzenledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın da katıldığı basın toplantısında 58 yıllık hayatının son 30 yıl yedi ayını cezaevinde geçiren Tahir Canan için özgürlük talebi yenilendi.
"Aile olamadık"
Tahir Canan'ın oğullarından İlhan Canan, babalarının maruz kaldığı hukuksuzlukla yıllardır mücadele ettiklerini, ancak son dört aydır çalışmalarını hızlandırdıklarını ifade etti.
İlhan Canan, 1979'da cezaevine giren ve 12 Eylül mahkemeleri tarafından hakkında hüküm verilen Tahir Canan'ın 1991'de şartlı tahliyeden faydalanmasına ve serbest bırakılmasına rağmen sadece bir buçuk yıl sonra "örgüt üyesi" olduğu iddiasıyla tekrar hapse atıldığını söyledi.
Hiçbir somut delil olmamasına ve 2003'te verilen cezanın Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına rağmen babasının hala cezaevinde tutulduğunu söyleyen İlhan Canan, 32 yıldır aile olamadıklarını dile getirdi:
* Tahir Canan'ın yaşları 18-38 arası değişen çocukları ve dedelerini demir parmaklıklar dışında hiç görmemiş torunları var.
* Biz ailesi olarak bu 12 Eylül mantığı uygulamaların kalkmasını ve babamızın özgür bırakılmasını istiyoruz.
"Toplum olarak tutsağız"
Tahir Canan'ın eşi Gülnigar Canan ise 12 Eylül mantığı devam ettiği sürece sadece Tahir Canan'ın değil, tüm toplumun tutsak olarak yaşamaya devam ettiğini söyledi.
Basın açıklamasın takip eden gazetecilere seslenen Gülnigar Canan, karşısındaki gazetecilerin hemen hepsinin çocukları yaşlarında olduğunu belirterek, kendilerini İlhan Canan'ın çocukları yerine koymalarını istedi.
Canan, bu süreçte İHD ve Mazlum-Der'le birlikte mücadelelerini sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
"Dosya bir türlü bakanlığa gidemiyor"
Tahir Canan'ın avukatı Yıldız Koluaçık ise Canan'ın 12 Eylül sisteminde 36 yıla mahkum edildiğini ve 30 yılı aşkın zamandır cezaevinde olduğunu söyledi.
Şartlı tahliye edilmesine rağmen 1993'te 12,5 cezaya çarptırıldığı için tekrar cezaevine konduğunu hatırlatan Koluaçık ancak bu 12,5 yıllık cezanın sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırıldığını ve bu nedenle 36 yıllık cezanın da ortadan kalkması gerektiğini savundu.
Canan'ın bu tabloya göre 2025 yılında tahliye edileceğinin altını çizen Koluaçık, Yargıtay yolunun kapalı olduğunu ve bu nedenle Adalet Bakanlığı'na başvurduklarını söyledi.
Başvurularına rağmen dava dosyasının Bandırma ve Balıkesir mahkemeleri arasında dolaştırıldığını söyleyen Koluaçık, adil bir çözüm için 12 Eylül yargısının ortadan kaldırılması gerektiğini savundu.
İHD ve Mazlum-Der'den destek
İHD adına konuşan Meral Çıldır ise Tahir Canan'ın 12 Eylül mağduru olduğunu ve bu nedenle 30 yıl yedi aydır cezaevinde olduğunu söyledi.
Tahir Canan'la ilgili süreci sonuna kadar takip edeceklerini söyleyen çıldır, her türlü hukuki süreçte Canan ailesinin yanında olmaya devam edeceklerini söyledi.
Mazlum-Der'den Mehmet Ali Devecioğlu ise adalet ve hukuktan bahsetmek için keyfi uygulamalara yer verilmemesi gerektiğini söyledi.
Mahkemenin şartlı tahliyenin yanmasına neden olan 12,5 yıllık cezayı sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırmasına rağmen Canan'ın hala cezaevinde olmasını keyfi uygulama olarak değerlendiren Devecioğlu, Mazlum-Der olarak Canan ailesinin taleplerini haklı bulduklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.
İaşe bedeli için soru önergesi
Son olarak söz alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya milletvekili Veli Ağbaba, Tahir Canan'la ilgili olarak meclise iki soru önergesi verdiğini söyledi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in cevaplaması talebiyle 30 yıllık süre boyunca Tahir Canan'dan yediği yemeklerin parasının iaşe bedeli adı altında istendiğini söyleyen Ağbaba, Tahir Canan'ın bu parayı ödememesi nedeniyle haciz işlemi gerçekleştirmek için mal varlığı beyanında bulunmasının istendiğini söyledi.
Ağbaba, Mehmet Şimşek'ten şu soruların cevaplarını istedi:
* Bakanlığınız tarafından yürütülen Tahir Canan'dan iaşe bedeli alma süreci hangi aşamadadır?
* Tahir Canan'ın mal varlığı tespit edilmiş midir? Edilmişse Canan'a ait olan malvarlıkları nelerdir? Canan bu malvarlıklarından hangisini 1979'dan sonra edinmiştir?
* Tahir Canan hakkında herhangi bir haciz işlemi başlatılmış mıdır? Başlatılmışsa bu işlem hangi aşamadadır?
* Tahir Canan'a ait herhangi bir mal varlığı yoksa söz konusu meblağı tahsil etmek için nasıl bir yol izlenecektir?
Ağbaba'dan Adalet Bakanı'na da soru önergesi
Veli Ağbaba, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yanıtlaması talebiyle verdiği soru önergesinde de Tahir Canan'ın durumundan bahsederek, Canan'ın şartlı tahliyesinin yanmasına neden olan 1993'te aldığı cezanın mahkeme tarafından ortadan kaldırıldığını hatırlattı.
Buna rağmen Canan'ın hala tutuklu bulunduğunu söyleyen Ağbaba, üç ayrı mahkeme tarafından değişik müddetnameler hazırlandığını ve buna göre Tahir Canan'ın 2013'te de, 2016'ta da, 2025'te de tahliye edilebileceğine dikkat çekti ve bu müddetnamelerden hangisinin dikkate alınacağını sordu ve soru önergesine şöyle devam etti:
* Tahir Canan hakkında düzenlenen müddetnameler hakkında bakanlığınıza ulaşmış herhangi bir şikayet dilekçesi var mı?
* Canan, 1993'te tutuklandığı davadan beraat etmesi ve bu beraat kararının adli sicil kaydından silinmesine rağmen bu cezanın çektirilmesi mevcut ceza kanununa uygun mudur? İşlenmeyen bir suçun cezası hangi yasalara dayanılarak çektirilmektedir?
* Hapishanelerde sıkı yönetim mahkemelerince mahkum eidlmiş kaç kişi vardır?
* Bakanlığınız tarafından darbe koşullarında yargılanan ve hüküm giyen insanların yeniden yargılanması veya yargı kararlarının ortadan kaldırılması yönünde herhangi bir çalışmanız var mıdır? (EKN)