"Döner sermaye uygulaması ile temel işlevlerini yitirmeye başlayan sağlık ocaklarına saldırının ikinci adımı da aile hekimliği uygulamasıdır. Tabip Odaları halk sağlığı uzmanları ve pratisyen hekimler başta olmak üzere sağlık ortamının bileşenlerinin büyük bölümünün olumsuz görüş bildirilmesine karşın, birinci basamak sağlık hizmetlerinin kaotik bir ortama itecek olan uygulama hayata geçirilmeye çalışılıyor."
Özensiz taslak
Meclise sunulan yasa taslağının özensizce hazırlandığı, bir çok belirsizlikler ve soru işaretleriyle dolu olduğunun vurgulandığı açıklamada "Kamu Sağlık Hizmetlerini çökertme amaçlı yasa taslağının dili de bakışını yansıtıyor" denildi ve şu eleştirilere yer verildi:
* Sağlık hizmeti sunulan çalışma alanlarına taslakta "mekan" deniliyor.
* Sağlık hizmetlerinin ekip olma özelliği yok ediliyor, diği ve büyük oranda hekime daraltılmış bir hizmet haline getiriliyor,
* Sağlık sisteminin asıl unsurları olan ebe, hemşire ve sağlık memurları "eleman" olarak tanımlanıyor.
* Hekimleri kendi içinde aile hekimliği uzmanlık eğitimi almış olanlar ve olmayanlar diye ayrılarak aynı işe farklı ücretlendirme öngörülüyor,
* Taslak çalışma alanlarından, çalışma saatlerine, ücretlendirmeden izinlere, özlük haklarına kadar bir çok belirsizlik ve soru işaretleri ile dolu.
Açıklamada "Yıllardır büyük bir özveri ile sağlık hizmetlerini yürütmeye çalışan sağlık çalışanlarını ve sağlık ocaklarımızı olması gereken yerlere gelmesi için adımlar atalım. IMF ve Dünya Bankası dayatmalarına göre değil, ülkemizin ihtiyaçlarına göre hareket edelim. Sağlıkta eşitsizlikleri derinleştirecek uygulamaları değil, herkese eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmeti sunumunu yaşama geçirelim" denildi ve sağlık ocaklarına sahip çıkılacağı belirtildi.
İTO da karşı
Söz konusu taslakla ilgili olarak bir açıklama da İstanbul Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES) dört şube yöneticisi tarafından yapıldı ve "AKP Hükümeti pek çok alanda olduğu gibi sorunları çözmek yerine var olan durumu daha da karmaşık ve kötü hale getirecek uygulamalarla gündemi işgal ediyor" denildi.
SES'in İstanbul'daki 4 şube yöneticisi, "Esas olarak hiçbir yenilik tanımlamadan, 'hekim seçme özgürlüğü', 'herkese aile hekimi', 'kuyrukların eritilmesi' gibi sloganlarla propaganda edilen aile hekimliği bir yığın belirsizlik taşıyor" görüşünü ifade ederek taslağı şöyle eleştirdi:
Dönüşümün parçası
* Taslak "Sağlıkta Dönüşüm Programı"nın önemli bir bölümü olan aile hekimliği uygulamasını getirerek sağlığın tümüyle ticarileştirilmesine yol açacak,
* Sağlık alanındaki eşitsizlikleri derinleşecek,
* Sağlık hizmetlerini salt tedavi edici hizmetlerle sınırlandıracak,
* Topluma, çevreye ve bireye yönelik koruyucu sağlık hizmetler ihmal edilecek,
* Parası olan parası kadar sağlık hizmeti satın alabilecek, olmayan sağlık hizmetine ulaşamayacak ya da çok sınırlandırılmış hizmet alabilecek,
* Sağlık çalışanlarını bireysel sözleşmelere zorlayarak iş güvencesiz bırakacak,
* Asgarisi belirli, azamisi belli olmayan çalışma süreleri ile köle gibi çalışma zorunda bırakacak,
* Sağlık çalışanları arasında rekabet adı altında çatışmayı arttıracak.
"Bize rağmen olmaz!"
Açıklamanın sonunda da "Siyasi irade yeni bir model aramak yerine iki binli yıllarda Dünya Sağlık Örgütü tarafından diğer ülkelere önerilen Finlandiya örneğinde olduğu gibi ekip hizmetine ve kamu finansmanına dayalı 'Birinci Basamak' sağlık örgütlenmesi modelimizi desteklemeli, genel pratisyenliğin ayrı bir tıp disiplini olduğu gerçeğini kabul etmelidir" denildi. (MS/YS)