Bolu'daki Yedigöller Milli Parkı. Fotoğraf: İlhami Çetin/AA
AKP'nin 2010'dan itibaren yasalaştırmak istediği "Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı" 2011'de tepkiler üzerine geri çekilmiş, 2013'teki Gezi direnişinin ardından da geçici olarak rafa kalkmıştı.
Ancak 2011'deki KHK'larla bazı maddeleri geçirilen tasarı yeniden gündemde. Bugün TBMM Çevre Komisyonu'nda 10.30'da konuşulması gelmesi beklenen tasarı görüşmeleri ertelendi.
bianet'e konuşan komisyon üyesi CHP Burdur Milletvekili Dr. Mehmet Göker süreci değerlendirdi.
"Bakanlıklar bu kanun için yarışıyor"
TBMM Çevre Komisyonu Üyesi CHP Burdur Milletvekili Dr. Mehmet Göker, tasarıdaki 'kritik' maddelere dikkat çekiyor.
Milletvekili Göker, öncelikle "Bugün bu yasanın görüşülme tarihinin ertelenmesi de zaten bakanlıklar arasındaki anlaşmazlıktan ötürüdür" diyor ve ekliyor:
"Sit alanları keyfe göre iptal edilebilir"
"İşin ucundaki rant çok büyük olduğu için bu konuda Çevre Bakanlığı da, Orman Bakanlığı da Enerji Bakanlığı da tamamen kendi bakanlığına bağlı bir oluşum istiyor.
"Bu kanun tasarısı Milli Parklar'ın sahaları içinde bulunan sit alanlarının keyfe göre iptal edilmesine olanak tanıyor.
Koruma statülerini de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın belirlemesini öngörüyor.
"Doğayı yok edip günah çıkartıyorlar"
"Bu kanun tasarısı rantı kolaylaştırmak için bir yasal kılıf. Mesela benim milletvekili olduğum Burdur'daki Salda gölü. Yeni yeni keşfedilen masmavi ve bakir bir göl. Çevresindeki sit alanları bu yasayla değiştirilebilir" diyen Göker ekliyor:
"Karadeniz'deki HES'lerle tabiatın nasıl yok edildiğini gördük. Ondan sonra günah çıkararak "Çevreye zarar verdik" diyorlar.
Keşke adı "Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı" olan yasada iyi niyetli olduklarını bilsek, ama iyi niyetli olmadıklarını önceki örneklerinden de biliyoruz. Burada temel amaç rant."
Tasarıdaki "kritik" maddeler
Tasarıyı eleştirenler özellikle "Taşınmazların İşletilmek Üzere Kiralanması" başlıklı 18'inci maddesi üzerinde duruyor.
Söz konusu maddenin 9'uncu fıkrasında "Milli park ve tabiat parkı planlarında kullanımı öngörülen sahalarla bağlantılı olan ve milli park ve tabiat parkı sınırları içinde kalan kıyı alanları üzerindeki yapı ve tesisler ile faaliyet için ayrılan alanlar işletilmek amacıyla Bakanlıkça kiraya verilebilir" ibaresi yer alıyor.
Yine aynı maddenin 11'inci fıkrasında Hazineye ait orman vasfındaki tışanmazların ilgili bakanlıkça belirlenen usül ve esaslar kapsamında 29 yıla kadar kiralanabileceği öngörülüyor.
Milli Parklar Kanunu kaldırılacak
Tasarının 34'üncü maddesinde ise "2873 sayılı Milli Parklar Kanunu yürürlükten kaldırılmış ve diğer mevzuatta 2873 sayılı Kanuna yapılan atıfların Kanuna yapılmış sayılması öngörülmektedir" maddesiyle Milli Parkların yürürlükten kaldırılması planlanıyor.
Ayrıca, doğal sitler içinde bulunan anıt ağaç niteliğindeki tabiat anıtları da iptal edilecek ve bu alanların koruma statüleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından belirlenecek.
Tasarının 7 yıllık geçmişi
AKP hükümetinin ilk olarak 2010 yılında yasalaştırmak istediği "Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı", yoğun tepkiler üzerine yasalaşmadı.
2011 seçimlerinden sonra çıkarılan bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Özel Çevre Koruma Kurumu kapatılarak yerine Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (TVKGM) kuruldu.
Kararname Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın her türlü ölçekte imar planı yapması ya da yaptırması, her türlü ruhsat ve yapı kullanma izni vermesinin önünü açtı.
Çevre aktivistlerinin yorumlarına göre bu KHK ile 'geçmeyen tasarıdaki' adımlardan biri atılmış oldu.
Ayrıca denetimi yarı özerk konumdaki Kültür Varlıklarını Koruma Kurulları'nda olan "Tabiat Varlıkları ve Doğal sitler" de Çevre ve şehircilik Bakanlığı'na devredildi. (PT)