Avrupalı sütçülerin, üye ülkelerin başkentlerinde ve Avrupa Komisyonu nezdinde aylardır devam ettirdikleri ve sütleriyle tarlaları sulayıp kentlerde yolları süt beyazına boyamaya kadar vardırdıkları isyan, Avrupa Birliği'ni nihayet harekete geçirdi.
Temel olarak, ekonomik krizle birlikte talebin daralması sonucu süt fiyatlarının düşmesinden ve AB'nin uyguladığı kota politikasından kaynaklanan söz konusu memnuniyetsizliğin tetiklediği süreç, Komisyon tarafından, Avrupalı çiftçilere 280 milyon avro (yaklaşık 600 milyon TL) tutarında mali destek verileceğinin duyurulmasıyla bir nebze olsun yatıştı.
Söz konusu meblağ, Birliğin 2010 bütçesindeki harcanmamış fonlardan tesis edilecek. Avrupa Komisyonu Tarımdan sorumlu Komiseri Mariann Fischer Boel tarafından duyurulan bu gelişme, 27 AB ülkesinin, süt sektörüne mali destek verilmesi yönündeki ortak baskısı sonucu gerçekleşti.
Ancak, yine de beklentiler henüz tam anlamıyla karşılanmaktan uzak. Lüksemburg'da toplanan protestocu kalabalığının içinden megafon aracılığıyla yükselen bir tepki bunun sadece bir örneği: "Gereksinim duyduğumuz paranın yanında, 280 milyon 'çerez parası' gibi!".
Avrupalı Çiftçiler Federasyonu COPA-COGECA'nın (European Farmers' Union) Başkanı P.Walsh, mali yardımı memnuniyetle karşılarken, Avrupa'da çiftçilerin neredeyse iflasın eşinde yaşadıklarına dikkat çekiyor ve süt ürünlerine uygulanan kota politikasındaki değişim isteğini belirtiyor.
Fransa'nın en büyük çiftçi federasyonu FNSEA ise (Fédération nationale des syndicats d'exploitants agricoles), Komisyon'un bu adımını az ve geç kalınmış olarak nitelendiriyor. Fransa Çiftçiler Konfederasyonu (France Farmers' Confederation / Confédération paysanne) ise, çiftçilerin bu tür mali yardımlarla AB'ye bağımlı hale getirildiği, buna karşın üretimleriyle hayatta kalmalarının temin edileceği bir altyapı oluşturulamadığı eleştirisini getiriyor.
Süt fiyatlarının, litre başına ek olarak 10 ila 15 cent artmasının ise, çiftçilere daha uygun bir refah düzeyinin sağlayacağı öngörüsü ağır basıyor. Öte yandan, Avrupa süt endüstrisinin, yıllardır süregelen cömert sübvansiyonlardan ötürü, kronik boyutlara ulaşmış bir fazla kapasiteden muzdarip olması da, işin bir başka belirleyici boyutu olarak belirmekte.(MT/EÜ)
* Menekşe Tokyay, İstanbul Kültür Üniversitesi / Küresel Siyasal Eğillimler Merkezi.