"Susam Sokağı – Birbirimizi Önemseyelim" girişimi 100'den fazla ülkede, 41 dilde ailelere ulaştı.
COVID-19 sonrası nesiller genelinde ailelerin sosyal ve duygusal ihtiyaçlarını desteklemek ve çocuklara yardımcı olmak üzere kaynaklar tasarlayan girişim, Susam Sokağı karakterleri Elmo ve arkadaşlarının yer aldığı ve klinik psikologların önerilerini içeren beş yeni video yayınladı.
Video setlerinin tema başlıkları ise "günlük ayrılıklar", "büyük değişimler", "ekran süresinin yönetilmesi", "farkındalık anları" ve "kendimize zaman ayırmak."
Akademisyen Dr. Bahar Eriş, Bahçeşehir Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Yavuz Samur ve dijital içerik üreticisi, oyuncu-anne Akasya Asıltürkmen'in konuşmacı olarak yer aldığı basın toplantısında pandeminin uzun vadede çocuklar, ebeveynler ve aileler üzerindeki etkileri konuşuldu.
Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre 10-19 yaş arasındaki çocuk ve gençlerin geçirdiği rahatsızlıkların yüzde 13'ünün psikolojik nedenli olduğu belirtiliyor.
"Susam Sokağı-Birbirimiz Önemseyelim" temalı kısa videolarla çocuklara gereksinim duyduğu psikolojik destek sunulmaya çalışılacak.
"Eğitimde eşitsizlikler yaşandı"
Projenin tanıtıldığı toplantıda söz alan Dr. Bahar Eriş pandeminin olumlu ve olumsuz tarafları olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Olumlu taraftan baktığımız zaman büyük bir kısmımız için en azından 'biz' kavramının önemli olduğunu idrak ettiğimizi umuyorum. Dünyanın bir yerinde meydana gelen bir olayın bütün dünyayı nasıl etkileyebildiğini ve aslında birbirimize ne kadar bağlı ve bağımlı olduğumuzu görme fırsatı doğdu.
"Bir taraftan evet, karantina oldu ama o karantina ortamı içerisinde aileler de çocuklarıyla vakit geçirmek için hiçbir zaman bulamadıkları kadar zamana kavuştular. Ve çocuklarını gerçek anlamda tanıma fırsatı buldular diye düşünüyorum.
"Öte yandan özellikle eğitimde eşitsizlikler yaşandı. Türkiye'nin her yerinde birtakım eksikliklerden dolayı çoğu çocuk o eğitim materyallerine ulaşamadı. Ve öğrenme kaybı problemleri oldu. Bu çok önemli bir meseleydi. Onun dışında çocuklar en ihtiyaç duydukları zamanda sosyalleşme imkanından mahrum kaldılar. Hatta bu sebepten dolayı okul ilk defa özlenen bir yer haline gelmiş olabilir. Tabii çok içeride kalınca ister istemez hepimiz aşırı bir biçimde ekrana maruz kaldık."
Ebeveynlerin kaygısı arttı
Eriş, pandemi nedeniyle yaşanan maddi ve manevi kayıpların ebeveynlerin stres ve kaygı düzeyini artırdığını ve bunu nasıl yöneteceklerini bilemediklerini belirtti. Çocuğa bu süreçleri nasıl aktaracağını bilemeyen ebeveynler için bu materyallerin çok önemli bulduğunu söyledi.
Doç. Dr. Yavuz Samur ise medya okuryazarlığının önemini vurguladı.
"Çocuklar için kaliteli içerikler nerede bulunur? Nasıl ulaşabiliriz bu içeriklere? Ve nasıl bu içerikleri çocuklarla buluşturabiliriz? Ve tabii içeriğe bakmamız, kontrol etmemiz gerek. O anlamda da medya okuryazarlığı çok önemli bir kavram."
Samur ayrıca çocukların tüketilen videoları üretime dönüştürmesinin de çok önemli bir başlık olduğunun altını çizdi.
Materyallere ulaşmak için burayı tıklayın.
(ED/AÖ)