* Fotoğraf: Rauf Maltaş, Suruç / AA
Uluslararası Af Örgütü'nün yeni raporu “Zorluk, Umut ve Yeniden Yerleştirme: Suriye’den gelen mülteciler kendi hikâyelerini anlatıyor” yayınlandı.
Raporda, çatışmadan kaçan ve Lübnan, Ürdün ve Irak'ta hayatta kalma mücadelesi veren sekiz kişi ve ailenin hikâyeleri üzerinden Suriye'deki mülteci krizi yer alıyor. Bu raporla, Uluslararası Af Örgütü’nün #OpenToSyria kampanyası da başlıyor.
#OpenToSyria |
Kampanya, refah düzeyi yüksek ülkelere, yeniden yerleştirme ve diğer insani kabul programları sayesinde çok daha fazla Suriyeli mültecinin kabul edilmesi için kamuoyu desteğiyle baskı kurmayı hedefliyor. Şimdiye kadar bu krize verilen uluslararası yanıt çok yetersiz ve varlıklı ülkelerin katkısı çok az. Dört milyona yaklaşan mülteci sayısıyla, krizin yarattığı şiddetin yoğunluğuna dikkat çeken Uluslararası Af Örgütü Mülteci ve Göçmen Hakları Direktörü Şerif El Sayid-Ali, "Rapor, rakamların arkasındaki insanların gerçek hikâyelerini kendi cümleleriyle anlatıyor" dedi. |
Raporun öne çıkardığı hikâyeler arasında Lübnan’da tek başına dört çocuğuna bakmaya çalışan 23 yaşındaki bir kadın, Ürdün’de tehditlerle karşılaşan bir eşcinsel ve Irak’ta tıbbi tedaviye ihtiyaç duyan 12 yaşındaki kanserli bir çocuğun ailesi bulunuyor.
Yara
Yara, 23 yaşında dört çocuk sahibi bir kadın. İki yaşındaki oğlu Mutanama’nın omuriliğinde beynine sıvı sızıntısına neden olan bir yarılma var. Ailesi Lübnan’a taşındığından beri durumu daha da kötüleşti. Yara, Suriye’de tutuklanan eşinin öldürüldüğünü YouTube’da yayınlanan bir videodan öğrendi. Lübnan’da cinsel tacize uğradı ve barınma için gereken yüksek kira bedelini karşılayamayacak durumda.
“Bir mülteci olarak her şey zorluklarla dolu. Pek çok kötü insan benim hakkında kötü şeyler söylüyor ve taciz ediyor… Hayat çok zor, zor başa çıkabiliyorum” diyor.
Elias
Irak Kürdistanından bir mülteci kampına kaçan bir diğer Suriyeli aile, 2012’de kanser teşhisi konulan 12 yaşındaki oğulları Elias’ın tedavi edilebilmesi için mücadele ediyor.
“Burada hayat çok zor çünkü Elias için doktorlara ve ilaçlara ihtiyacımız var. Onun tedavi alabilmesi için inanılmaz zorluklar çektik” diyor Elias’ın babası Maher. Oğlunun düzgün bir tedavi alabileceği Avrupa’ya yerleştirilmeyi umuyor.
Hamit
Hamit ise güney Suriye’nin Dara kentinden bir eşcinsel erkek. Şu an yaşadığı Ürdün’de tehdit ediliyor ve sokakta tacize uğruyor. Uluslararası Af Örgütü’ne cinsel yönelimi yüzünden erkek kardeşinin kendisini öldürmeye çalıştığını ve altı erkek tarafından tecavüze uğradığını anlattı.
Ülkesine geri dönmeyi arzuluyor fakat “Suriye’de sadece ölüm var” diyor.
Taciz tehdidi olmadan açık bir eşcinsel erkek olarak yaşayabileceği Avrupa’ya yeniden yerleştirilmeyi ve bir iş bulup, aşık olup hayallerini gerçekleştirmeyi umuyor. “Eğer Avrupa’ya gidersem, yeniden doğacağım” dedi.
Cemal ve Said
Cemal ve Said, Suriye’deyken gazeteci ve muhalif aktivist olan eşcinsel bir çift. Siyasi aktiviteleri nedeniyle Suriye’de tutuklandılar ve alıkonuldular. Cemal HIV pozitif.
Tecrit altında tutulduğu ve tedavisine izin verilmediği Suriye’deki cezaevinde sağlık durumu hızla kötüleşmiş. Lübnan’da ise tedavisi hayli pahalı. Tedavinin ne kadara mal olduğunu öğrendiğinde intihara kalkışmış. İkisi de Lübnan’da hayatlarının beklemede olduğunu düşünüyor. Yeniden başlamak, eğitimlerini tamamlamak, çalışmak ve “toplumun üretken üyeleri” olmak istiyorlar.
Kazım
Kazım evi bombalandığında yaralanıp Suriye’den kaçan Filistinli bir mülteci. O ve kızı fil hastalığı (elefantiyazis) ile mücadele ediyor ve yaşadıkları yerde düzgün bir tedavi bulma imkanları yok. “Ben ölmeyi bekliyorum. Tedavi olmam umurumda değil, fakat kızımın tedavi edilmesi istiyorum” diyor. (AS)
11 milyondan fazla kişi evini terk etti |
Suriye'deki kriz dördüncü yılına girerken 190 binden fazla insan hayatını kaybetti ve 11 milyondan fazla kişi evlerini terk etmek zorunda bırakıldı. 7,6 milyona yakın kişi Suriye içinde yerlerinden edildi ve dört milyonu ülkeden kaçtı. Suriyeli mültecilerin neredeyse yüzde 95'i - 3,8 milyon kişi - bölgedeki beş ülkede barınıyor: Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği bu ülkelerdeki 380 bin kişinin yeniden yerleştirilmeye ihtiyaç duyduğunu açıkladı. Şimdiye kadar refah düzeyi yüksek ülkeler tarafından, ihtiyaç olanın beşte birine tekabül eden, sadece 79 bin 180 yeniden yerleştirme sözü verildi. |