Suriye’den ve Kobanê’den gelen genç yaşlı çocuk 800 civarında insan, İzmir Torbalı-Bayındır arasındaki arazide kurulu çadırlarda yaşamaya çalışıyor.
Halkların Köprüsü Derneği’nden doktorların sağlık taraması yapmak, tıbbi yardımda bulunmak ve ihtiyaçları tespit etmek amacıyla ikinci kez ziyaret ettiği kampta kötü koşullar ve soğuk nedeniyle sağlık sorunları yaşayanların başında çocuklar geliyor. Bazılarının ayakkabısız ve çorapsız dolaşması iç burkuyor.
Bir kısmında soba bulunmayan seksen çadırın on tanesinde Kobani’den gelen aileler, yetmiş tanesinde ise Suriye’den gelen aileler barınıyor.
Mevsimlik işçilik yapıyorlar
Kamptaki Türkçe bilen birkaç kişiden biri olan Mustafa Güleç buraya gelme hikayelerini şöyle anlattı:
“Buradaki insanlardan bir kısmı benim akrabalarım. Ben Urfa’lıyım. Suriye’deki en son olaylardan ötürü Türkiye’ye giriş yaptılar. İş olsa çalışırsınız, iş olmazsa? Oradaki imkanlar bellidir zaten. Dediler bizim tanıyacağımız, bileceğimiz kimse yok. Aldım geldim valla.
“Benim akrabalarımı 9-10 çadır alır. Kimisi arkadaşını getirdi, kimisi konu komşusunu getirdi o son olaylardan sonra. Gelene de biz getirmeyin diyemeyiz, zaten halleri ortadadır. Kamplarda zaten yer yok. Mesela kamplara müracaat ettik, Antep olsun, Kilis, Hatay kamp bölgeleri, Urfa, Mardin, Malatya, Maraş hepsi dolu. Benim akrabalarım önce Suruç’daki kampa geldiler. Suruç’daki kamp dolunca dışarda kaldılar.
“Burada iş olduğu zaman zeytine gidiyorlar, tarlaya gidiyorlar, mandalinaya gidiyorlar. İş olmadığı gün de zaten burada yatıyorlar. Hayırseverler gidip geliyor sürekli, yiyecek getiriyor, içecek getiriyor, yani çoğu ihtiyaçlarını karşılıyor. Birkaç çadırda soba ihtiyacı var dedik, İzmir Büyükşehir belediyesi de bir kısım battaniyedir, sobadır gönderecek.
“Zaten iş de bitti, mandalinanın 4-5 günü var. Bir kısmı zaten diyorlar, olaylar herhalde biraz sakinleşmiş, diyorlar. Dönecekler… “
Sağlık sorunları yaşıyorlar
Doktor Kader Ayyıldız’ın gözlemleri:
“Çocukların tamamında üst solunum yolu enfeksiyonu var, burunlar tıkalı, yüzlerde dermatit, çocuklarda ve bebeklerde mantar enfeksiyonu görünümünde konak var. Kadınların ve erkeklerin çoğunda, ‘asabiyetten başımız ağrıyor’ şikayeti var. Bulundukları koşullar olağanüstü kötü, elektrikli ısıtıcılarla su ısıtıyorlar. Kabloların tamamı dıştan gidiyor, çocuklar için açık tehlike bu…
“Bizim girdiklerimizden ne elektrik ne odun, hiçbir şeyle ısınmayan iki çadır vardı. Küçük çocuklar aşısız, geldikleri ülkenin savaş koşullarından sanırım, orada da aşı olmamışlar. Çadırlardan birinde kalp hastası vardı, ilaçlarının düzenlenmesine yardım ettik.
“Mide hastalığı ve idrar yolu enfeksiyonu çok fazla, hemen hemen iki çadırda bir çıkıyor. Bir dahaki gelişe en çok bu iki hastalık için ilaç temin etmemiz gerekli.”
Çocuklara şenlik lazım
Doktorlar birkaç ekibe ayrılarak tek tek çadırlara girip tercüman yardımıyla hastalarla ilgilenirken; Yenikapı Tiyatrosundan gelen Medine Çam, Ensar Albağlar ve Yesra Güzel ise çocuklarla birlikte oynayarak onları neşelendirdiler.
Medine Çam, çocuklar için şenlik düzenlemek istedikleri söyledi:
“Halkların Köprüsü vasıtasıyla geldik. Onlarla beraber çocuklara özel bir şenlik yapmayı istiyoruz burada. Çocukların savaştan sonraki o psikolojilerini, buradaki zor şartlar altındaki psikolojilerini düzeltmek için biraz aslında, kendi dillerinde drama dersleri vermeyi düşünüyoruz, çocuk oyunları yapmayı düşünüyoruz ya da pandomim. İzmir’deki müzisyenlerle beraber önümüzdeki haftalarda üç-dört günlük bir şenlik yapacağız. Buraya aslında onun bir gözlemini yapmaya geldik şu an. Az önceki çocuklarla oyunumuz kendiliğinden gelişti…” (Gİ/NV)