Suriye’nin Humus kentinde Alevilerin yoğun yaşadığı Vadi ez-Zeheb Mahallesi’ndeki İmam Ali bin Ebu Talib Camii’ne yönelik bombalı saldırıya tepkiler sürüyor.
Suriye ve Diaspora Yüksek Alevi İslam Konseyi, dün (26 Aralık) yayımladığı yazılı açıklamada, saldırının, “Suriye’nin bileşenlerine yönelik örgütlü tekfirci terör eylemlerinin devamı niteliğinde” olduğunu belirtti.
Konsey açıklamasında şunları kaydetti:
“Bir yılı aşkın süredir Alevi topluluğunun evlatlarının, fiilî otorite tarafından maruz bırakıldığı sistematik öldürme, zorla yerinden etme ve tutuklamalar, kasıtlı aç bırakma ve tekfirci kışkırtıcı söylem karşısında sergilenen utanç verici suskunluk ve şüphe uyandıran işbirliği, ülkenin tamamını bilinmezin ve topyekûn patlamanın eşiğine getirmektedir.”

Suriye’de Alevi camisine bombalı saldırı: En az 8 ölü
“Saldırının sorumlusu fiili otorite”
Konsey, Humus’taki cami saldırısının, 13 Aralık’ta Palmira’da ABD askerlerini hedef alan saldırı ile 22 Haziran’da Şam’daki Mar İlyas Kilisesi’ne yönelik saldırıyla “nitelik ve yöntem bakımından” örtüştüğünü; söz konusu saldırıların münferit vakalar olmadığını belirtti.
“Bu nedenle, fiilî otoriteyi bu suçların tam ve doğrudan sorumlusu olarak görüyoruz” diyen Konsey, açıklamayı şöyle sürdürdü:
“Yaşananların, özellikle Alevilere yönelik dışlayıcı, kışkırtıcı ve tekfirci politikalarının, ayrıca şiddet ve kan üzerine kurulu yaklaşımının kaçınılmaz bir sonucu olduğunu vurguluyoruz.”
ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon heyetinin 13 Aralık’ta Palmira ziyareti sırasında Suriyeli bir güvenlik mensubunun saldırısı sonucu iki ABD’li asker ile bir ABD’li sivilin hayatını kaybetmiş, üç asker de yaralanmıştı. ABD, saldırganın IŞİD mensubu olduğunu açıklarken; Şam yönetimi saldırganın Badiye İç Güvenlik’e bağlı olduğunu, ancak ‘tekfirci/aşırıcı eğilim’ şüphesi nedeniyle işten çıkarılmadan bir gün önce saldırıyı gerçekleştirdiğini belirtmişti. IŞİD ise saldırıyı resmen üstlenmedi.

24 SAATTE 4 KARGO UÇAĞI
Kuzeydoğu Suriye'ye ABD askeri takviyesi
22 Haziran’da başkent Şam’daki Mar İlyas Rum Ortodoks Kilisesi’ne düzenlenen saldırıyı ise Ensar es-Sünene üstlenmişti. Pazar ayini sırasında gerçekleşen silahlı ve bombalı saldırıda 30 kişi hayatını kaybetmiş, 54 kişi yaralanmıştı.

Şam’da kilisede meydana gelen patlamada çok sayıda kişi hayatını kaybetti
Uluslararası kamuoyuna çağrı
Konsey, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası kuruluşlara ve uluslararası topluma çağrıda bulundu:
“Kan selini durdurmak için derhâl ve kararlı biçimde harekete geçin. Suriye sahilinin (Lazkiye, Tartus, Humus, Hama kırsalı) uluslararası koruma altına alınmasını ve tüm Suriyelilerin beklentilerini karşılayan, herkes için güvenlik ve emniyeti temin eden, federalizm ve siyasal yerinden yönetim (adem-i merkeziyetçilik) ilkesine dayalı, kapsayıcı ulusal-siyasal bir yönetim sisteminin tesisini güvence altına almak üzere 2799 sayılı kararın uygulanmasını talep ediyoruz.”

Suriye Alevilerinin lideri Şeyh Gazal Gazal: "Saldırılar karşılıksız kalmayacak"
Şam yönetimine karşı “açık ve net bir uyarı” yaptığını belirten Konsey, “Bu suç eylemleri karşısında uzun süre sessiz kalınmayacak; sürdürülmeleri hâlinde, zulüm ve saldırının büyüklüğüyle orantılı bir karşılık verilecektir. Zira kan dökülmesine karşı sabrın da bir sınırı vardır ve halkların onuru sonsuza dek çiğnenemez” ifadelerini kullandı.
(VC)




