İllüstrasyon: Molly Crabapple
İsrail, iç savaşın başladığı 2011 yılından beri en büyük saldırısını düzenleyerek Suriye'de İran hedeflerini vurdu. Harekat, İsrail'in Suriye'deki İran kuvvetlerinin Golan Tepeleri'ni 20 füzeyle vurduğu suçlamasından sonra yapıldı.
Gazeteci Amy Goodman ve Juan Gonzalez tarafından hazırlanan bağımsız program platformu Democrasy Now!'a (Demokrasi Şimdi!) şu an Türkiye'de olan Suriyeli gazeteci Marwan Hisham ve savaş görüntülerinin illüstrasyonunu yapan Molly Crabapple konuk oldu.
Marwan Hisham 2011'de Beşar Esad'a karşı yapılan ilk protestolara katıldıktan sonra gazeteci oldu.
Yeni kitabını Molly Crabapple ile beraber yazdı ve yine ödüllü sanatçı tarafından resimlendirildi. İlk kez 2014'te, Hisham IŞİD kontrolündeki Rakka'da yaşarken birlikte çalışmaya başladılar.
Hisham, IŞİD işgalindeki şehirden fotoğraflarını yolluyor, Crabapple ise onları çizime döküyordu. Haftaya çıkacak kitaplarının adı "Silah Kardeşliği: Suriye Savaşı'ndan Anılar".
"Silah Kardeşliği: Suriye Savaşı'ndan Anılar" kitap kapağı.
"İsrail ve İran çatışması vekalet savaşlarından biri"
AMY GOODMAN: Şimdi Demokrasi! (Democracy Now!) ile karşınızdayız. Ben, Amy Goodman, Nermeen Shaikh ile beraberiz.
NERMEEN SHAIKH: İsrail'in onlarca İran hedefini vurduğu Suriye'ye dönüyoruz. Saldırı, savaşın başladığı 2011'den beri İsrail'in Suriye'de yaptığı en büyük operasyon.
Harekat, İsrail'in Suriye'deki İran kuvvetlerinin Golan Tepeleri'ni 20 füzeyle vurduğu suçlamasından sonra yapıldı. Golan Tepeleri, Suriye sınırları içerisinde ve 1967 yılından bu yana İsrail işgali altında. İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman İsrail'in saldırısını açıklıyor.
AVIGDOR LIEBERMAN: Biz, Suriye'de İran altyapısının tamamını olmasa da çoğunu vurduk. "Burada yağmur yağarsa orada sağanak olacaktır" sözünü hatırlatmak istiyorum. Umuyorum ki bu sayfa kapanmış ve herkes mesajı almıştır.
NERMEEN SHAIKH: İran ve İsrail'in arasında, Suriye üzerinden vekalet savaşı aylardır tırmanıyordu. Birçok analist, Başkan Trump'ın İran'la olan nükleer anlaşmasından çekilmesinden sonra çatışmanın tırmanacağını öngörmüştü.
Trump Salı günü açıklamayı yaptıktan sonra İsrail, ordusunu kırmızı alarma aldı ve yedek askerleri çağırdı. İsrail, İran nükleer anlaşmasının en büyük muhalifi. İsrail ve İran arasındaki çatışma Suriye topraklarında yapılan birçok vekalet savaşından sadece biri.
AMY GOODMAN: Bugün, zamanımızın geri kalanında, Suriye'deki savaşa Suriyeli bir gazeteci ve beraber çalıştığı New York'lu sanatçıyla beraber bakıyoruz. Marwan Hisham -gerçek adı bu değil- Suriye'nin Rakka şehrinden bir gazeteci, şimdi sürgünde Türkiye'de yaşıyor. 2011'de Beşar Esad'a karşı yapılan ilk protestolara katıldıktan sonra gazeteci oldu.
Yeni kitabını Molly Crabapple ile beraber yazdı ve yine ödüllü sanatçı tarafından resimlendirildi. İlk kez 2014'te, Hisham IŞİD kontrolündeki Rakka'da yaşarken birlikte çalışmaya başladılar.
Hisham IŞİD işgalindeki şehirden fotoğraflarını yolluyor, Crabapple ise onları çizime döküyordu. Kitaplarının adı "Silah Kardeşliği: Suriye Savaşı'ndan Anılar" ve haftaya çıkıyor. Şimdi Demokrasi! ye hoşgeldin Marwan, Ankara'dan bize katıldığın için teşekkürler. 2011'e dönelim, arkadaşlarınla beraber neden ve nasıl Esad'a karşı Suriye devrimine, ayaklanmaya katıldınız? Sonrasında ne oldu?
Molly Crabapple ve Marwan Hisham.
"Rejimin müdahalesiyle işler değişti"
MARWAN HISHAM: Arap Baharı 2010 sonlarında başladığında tüm Arap dünyasında, özellikle gençler arasında, heyecana sebep oldu ve bu, iyi ya da kötü, bir şekilde Arap diktatörlerden birine karşı bir mücadeleydi.
Arap dünyasında işleyen bir demokrasimiz yok ve bu sebeple farklı ülkelerden insanlar birbirlerine yakınlık duyuyorlar. İnsanlar birbirlerinden ilham aldılar ve Esad'a karşı ilk kez bir harekete katılma imkanı olduğunda bizim gibi insanlar örgütlenmeye, herhangi bir protestoya katılmaya, rejim karşıtı direnişe başladılar.
Sonrasında zamanla, özellikle rejim muhaliflere çok sert müdahele etmeye başladıktan sonra işler hızla değişmeye başladı. Böylelikle, sokağa çıkan insanlar silahlanmaya başladılar ve olay şimdi gördüğümüz kanlı mücadeleye dönüştü.
"Adı kulağına hoş gelen örgüte girdi"
NERMEEN SHAIKH: Kitabını beraber ayaklanmaya katıldığın arkadaşlarına, iki kardeş olan Nael ve Tarık'ın ailesine ithaf ettin. Bize, Esad'ın ayaklanmaya karşı şiddetli müdahalelerinden sonra muhaliflerin silahlanmaya başlamasını takiben neler olduğunu, senin ve onların ne kararlar aldıklarını anlatabilir misin?
MARWAN HISHAM: Bu noktada olaya farklı açılardan baktık ve değişik şekillerde hareket ettik. Ben asla elime silah alıp çatışmaya katılacağımı düşünmezdim. Bu tip tek tecrübem üniversitede götürüldüğümüz askeri kamptı.
Silahlı bir eyleme katılmamamak için çok çaba sarf ettim. Bu yüzden bir yol ayrımına geldik, ya oturacak ya da elimize silah alacaktık.
Nael'e göre bir çözüme ulaşmanın tek yolu rejimle savaşmaktı, çünkü rejim öylesine acımasızdı ki ondan güç dışında bir yolla kurtulmanın yolu yoktu.
Küçük kardeşi Tareq düşünce olarak bana daha yakındı ve eğitimine devam etmek üzere Beyrut'a gitti.
Fakat birkaç ay sonra, Nael Rakka yakınlarında bir askeri üste savaşırken öldürüldü. Bu, Tareq'in silahlı mücadeleye katılmasına sebep oldu. Bir veya iki ay sonra intikam istediği için silahlı mücadeleye girdi. "Mükemmel" bir silahlı grup aramadı.
Onun için ilk uygun olan, adı kulağına daha hoş gelen Ahrar-el Şam'a katılarak onların saflarında savaşmaya başladı.
"Gizli fotoğraflardan esinlenerek çizdim"
NERMEEN SHAIKH: Molly Crabapple, sen Marwan Hisham ile "Silah Kardeşliği: Suriye Savaşı'ndan Anılar" isimli bu çok güçlü kitapta beraber çalıştın. Kitap üzerinde çalışırken sen New York'ta Marwan ise Rakka'daydı. İlk olarak nasıl temasa geçtiniz ve bir kitapta işbirliği yapma fikrine vardınız?
MOLLY CRABAPPLE: Nazik sözlerin için teşekkür ederim. Ben ve Marwan aslında 4 yıldır beraber çalışıyoruz. 2013'te Suriye'deki savaş ve mülteci krizi ile ilgilenmeye başlayınca Twitter'da bir grup insanla tanıştım.
Grupta savaşla ilgili konuşan Suriyeliler, mülteciler, bazı analist ve gazeteciler vardı. Marwan bu gruba üyeydi. Aslında onunla IŞİD'le alakalı makalelerimde kaynak olması sebebiyle tanıştım. Fakat Arapça öğrenmeye başladığımda Marwan bana yardımcı olmaya başladı. Klasik Arapça ile ilgili muhteşem bir eğitimi var. Böylece yakın arkadaş olduk.
İlk ortak çalışmamız Marwan'ın bana Rakka'dan büyük bir risk alarak yolladığı gizli fotoğraflardı. IŞİD tarafından casusluk olarak görülecek bu eylem sebebiyle idam cezasına çarptırılabilirdi.
O, fotoğrafları gönderdi ben de onlardan yola çıkarak çizimler yaptım. Sonrasında, o zamanlar sadece kendisi için siyasi denemeler yazan Marwan fotoğraflara başlık koymaya başladı.
Beraber çalışmaktan çok hoşlandık ve Marwan'ın şehri ve IŞİD kontrolündeki diğer şehirler hakkında klişe olmayan görüntüler yayınlamak istedik. Medyada bu şehirlerden çıkan görüntüler insanların Orta Doğu'yu kafalarında indirgedikleri şekilde, ya IŞİD propagandası ya bombalanmış binalar ve işkence ya da insanların duyduğu korkunun görüntüleriydi.
Biz ise günlük yaşamın nasıl olduğunu göstermek istedik. Dolayısıyla Rakka, Musul ve muhaliflerin elinde olan Doğu Halep'te beraber çalıştık. Sonrasında çok yakın olduk ve beraber bir kitap yazma fikrini ortaya çıkardık.
NERMEEN SHAIKH: Marwan sana sormak istediğim, Amy ve Molly'nin de belirttiği gibi bu fotoğrafları çekerek çok büyük bir risk aldın. IŞİD işgalindeki Rakka ile ilgili iletmek istediğin mesaj neydi ve orada yürüttüğün işini anlatabilir misin?
Rakka'da internet kafe işletiyordun, yani aslında IŞİD militanları senin başlıca müşterilerindi.
MARWAN HISHAM: Bazı manzaraları tasvir etmek istiyordum. Molly bana bu fikri sunduğunda bu mükemmel bir firsat olarak gelmişti. Benim, nadir bulunan şekilde internet erişimim vardı. Herkes bunu basitçe yapamıyordu.
Böyle bir boşluk bulduğumda, yani gazetecilerin cihatçı gruplar tarafından işgal edilen yerlere giremediğinde bu fırsatı kaçıramazdım. IŞİD kontrolünde bir şehirde yaşamayı farklı bir biçimde anlatmak istedim. Demek istediğim, evet riskliydi ama o zamanlarda, IŞİD kontrolündeyken, her gün risk altındaydık.
İllüstrasyon: Molly Crabapple/ Halep
AMY GOODMAN: Molly sen Silah Kardeşliği'nin kapak çizimini yaptın. Bundan bahsedebilir misin? Ayrıca Marwan'ın fotoğraflarına dayanarak çizimleri nasıl yaptığını, medyanın geri kalanının orada olanları nasıl betimlediğini ve bu çalışmayla bunu nasıl analiz ettiğinizi anlatabilir misin?
MOLLY CRABAPPLE: Marwan'la ilk çalışmalarım, dediğim gibi gizli çekim fotoğraflarla ilgiliydi. Fakat kitabın çoğundaki çizimler aslında fotoğraflar baz alınarak yapılmadı.
Bunun yerine yaptığım çizimler yüzlerce kaynaktan alınan, internette bir Suriyelinin çektiği videodan, bulanık fotoğraflardan hatta bazen Türkiye'de çekilmiş fotoğraflardan, fakat en önemlisi Marwan'ın hafızası baz alınarak yapılmış neredeyse montaj olarak adlandırabileceğimiz şeylerdi.
Gösterileri anlatan çizimleri yaparken Marwan'la konuşuyordum ve bana orayı tarif ediyordu. Onların sanat yönetmenliğini yapıyordu. Hatta bana çizimler veya bir poz yollayıp hatırladıklarını anlatıyordu.
Ben de tekrar tekrar çizerek anlattıklarının doğru ve gerçek olduğuna emin olmaya çalışıyordum. Mümkün olabildiğince onun gözlerinden görmeye çalışıyordum. Kapak, aslında Tareq tarafından çekilen bir otoportre temel alınarak çizilmişti.
NERMEEN SHAIKH: Kapakta ne olduğunu anlatır mısın?
MOLLY CRABAPPLE: Kapakta Tareq'in silahını bir keman çalar gibi tutarken portresi var. Burada anlatılmak istenen çok şey var. Tareq, Ahrar el Şam'a katılmadan önce, Beyrut'ta şiir bölümünde okuyor ve savaş boyunca, aslında kendinin militan olması sürecinde, şiir yazıyordu.
O fotoğraf bana göre bu dünyada hayatı ölümle bezenmiş ve elinde kalan tek güzellik parçasına tutunan birini anlatıyordu.
"IŞİD böyle durumları kullanır"
AMY GOODMAN: Son olarak, Marwan bize yıllarca içinde yaşadığın Rakka'yı, bugünkü halini, 11 bin binanın yıkımını, belirsiz sayıda ölümün gerçekleştiği bu şehri anlatır mısın?
MARWAN HISHAM: Rakka harap ve gerçekten çok üzücü bir halde. Birçok insan istikrardan dolayı memnun olsalar da temel ihtiyaçlar için mücadele etmek durumunda kalıyorlar. Elektrik yok, su ise tankerler sayesinde geliyor. İletişim hizmetleri de oldukça zayıf. Fakat en önemlisi, IŞİD karşıtı koalisyonun şehri tekrar inşa etmek için gösterdiği ciddi bir girişim yok.
Çoğu sokak hâlâ enkaz yığınlarıyla kapalı halde. Yani eğer ABD ve müttefikleri eğer yok ettikleri şehri tekrar inşa etmek için bir girişimde bulunmazlarsa şehre kaosu geri gelebilir.
Çünkü IŞİD gibi örgütler böyle durumları, insanların çaresizliklerini kullanır. Korkum o ki, bu bölgede çok uzun süre istikrardan bahsedemeyeceğiz.
Çeviri: Yağız Tanrıvermiş. Democracy Now!'da yayınlanan röportajın orijinali için tıklayın.