Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten Millî Mayın Faaliyet Merkezi’nin kurulması çalışmalarını değerlendirdi.
Torba yasa içinde sunulan ilgili kanun taslağının oluşturulması sırasında sivil toplum örgütlerinden görüş alınmamasını eleştiren Öğreten, bununla birlikte merkezin kuruluşunun önemli bir adım olacağını da anlattı.
“Milli mayın merkezleri otuz küsur ülkede var. Hepsi sivil toplumla işbirliği içinde çalışıyor. Ayrıca mayın mağdurlarının temsilcilerinin de görüşlerini alınması gerekirdi. Onlara ilişkin yapılacak çok şey var, ama bu yönde bir niyet olmadığını da görüyoruz.
“Mayın temizliği yalnız toprakların mayınlardan arındırılmasını kapsamıyor. Mayın mağdurlarının ihtiyaçlarının giderilmesine kadar bütün bakanlıkları ilgilendiren, koordineli bir programın oluşturulmasını gerektiren bir konu.
“Merkez kurulacak ama hangi bakanlıklar, hangi kurumlar yer alacak, bunların yetkileri ne olacak, sivil toplum bu oluşumda yer alacak mı, mağdurların ihtiyaçları nasıl belirlenecek, yasal düzenlemeler ne olacak, bunlara ilişkin bir ipucu yok.”
Temizlik takvime bağlanacak
Öğreten merkezin kurulmasıyla Türkiye’deki mayın temizliğinin bir takvim ve programa bağlanmış olacağını, bunun da çok önemli olduğunu vurguladı.
“Ayrıca Türkiye’nin bir veri tabanı çalışması başlatmış olması gerekir. Bunlar bu merkezlerin uluslararası standartlarda yaptığı işler. Bu veriler mayın mağdurlarını topluma yeniden kazandırılması için de kullanılacak.
"Programın nihai tarihi 2022. Bu tarihe kadar bu insanların ihtiyaçlarının giderilmiş olmasını bekliyoruz. Yeni mayın mağdurları da olmayacak...”
Şeffaflık gerekiyor
Merkezin kurulmasının bir muhatap bulunması açısından da iyi olacağını söyleyen Muteber Öğreten, buranın şeffaf, her tür bilgiye ulaşmayı mümkün kılacak bir yapıda olması gerektiğini ama bu yönde hiçbir bilgilerinin olmadığını belirtti.
“Geçmişte bu konuda yaşananlar tedirgin edici.
“Daha önce Türkiye 2010’da Kamboçya’daki toplantıda Milli Mayın Merkezi gibi çalışan bakanlıklar arası bir kurulun olduğunu söylemişti. Bu kurulda hemen hemen tüm bakanlıklar vardı.
“Fakat biz bu bakanlıklarda hangi departmanlar görevli ve hangi periyotlarla toplantı yapılıyor, hangi konular ele alınıyor, ne adımlar atılıyor, bunların bilgisine ulaşamıyorduk.
Yani dört yıldır milli mayın merkezi gibi çalışan bir birim vardı, ama dört yıldır somut bir gelişme yaşamadık.”
Türkiye imzalıyor ama...
Öğreten’in verdiği bilgilere göre, Türkiye’nin konuyla ilgili konferansların hepsinde imzası var.
“2004 Nairobi eylem planında imzası var ama 2009’a kadar hiçbir şey yapılmadı.
“2009’da Kolombiya’da ikinci gözden geçirme konferansına da imza attı Türkiye. Ama yine somut gelişme olmadı.
“2014’te Mozambik’te, Maputo’da yapılan konferansın altında da imzası var. Eylem planı 2014- 2019 arasını kapsayacak. Biz de hayata geçirilip geçirilmediğini takip edeceğiz.
“Burada da mayın temizliği, kurbanlara yardım, yardımın nasıl olacağına kadar detaylar var.
“Türkiye her yıl bu konuda güncellenmiş rapor vermekle yükümlü. Daha önce bu raporları sadece ölüm ve yaralanmalara ilişkin veriyordu, üstelik sadece askeri personele dair." (YY)
Millî Mayın Faaliyet Merkezi’nin kurulmasına dair kanun taslağına buradan ulaşabilirsiniz.
Muteber Öğreten mayın temizliği konusunda Türkiye'nin tavrını ve planlarını da anlattı. "Mart 2014'te mayın temizliği ile ilgili süre bitiyordu, Türkiye bu nedenle Mayıs 2013'te süreyi uzatma talebinde bulundu. O zaman ilk kez olarak net, detaylı bir program sundu; hangi yıllarda hangi bölgeler temizlenecek, vs... "Türkiye'nin istediği sekiz yıllık süre kabul edildi ama her yıl buna ilişkin rapor vermesi gibi şartlarla. "Haziran 2013'te mayın temizleme ihalesine giren şirketlere yazı yazılıp ihalenin durdurulduğu belirtildi. Yeni bir ihale tarihi de verilmedi, tekrar ihale de açılmadı. Doğu sınırında güvenlik "Yalnız 2015'te doğu sınırında, Kars'tan başlayıp güneye inecek şekilde, üç bölge halinde bir mayın temizliği içişleri bakanlığı tarafından ve Avrupa Birliği finansmanıyla başlatılacak. "Doğu sınırında Hakkari'ye kadar olan kısım temizlenmiş olacak. "Burada asıl amaç mayın temizliği değil, doğu sınırındaki güvenlik sisteminin değiştirilmesi. Ama bu sistemin kurulması için o topraklara girmek gerekli ve o topraklar mayınlı. "Önce mayınlar temizlenip sonra yeni bir sistem oluşturulacak. Fakat her nedenle olursa olsun sonuçta mayınlar temizlenmiş olacak." Suriye politikası Öğreten Suriye politikasının iç bölgelerdeki temizliği de etkilediğini anlattı. "Türkiye bu programı verdiğinde Suriye bu durumda değildi. Bizim verilerimize göre, Suriye geçişlerindeki mayın vakası yok denecek kadar azdı. "Sınır geçişlerinde yaşanan olay yoktu ama sınırda yerleşimi olmayan Nusaybin, Akçakale gibi daha iç bölgelerde mayın vakaları çok daha yüksekti. "Biz buna dikkat çekerek, mayın temizliğini Suriye'den başlatmaya bağlamamak gerekir, esas sorun iç bölgelerde yaşanıyor, öncelik iç bölgelere verilmeli, dedik. "Böylece mayınlı topraklar da yeniden kullanıma açılacaktı. "Türkiye devleti ise Suriye sınırından başlamayı istiyordu. Temizlik açısından hem daha kolay olacak hem buradan edindiğimiz bilgiyle iç bölgelerde temizlik başlatacağız diyordu. "Ama Suriye sınırında mayın temizliği durdurulunca iç bölgeler de dillendirilmiyor şimdi." |