Uluslararası Af Örgütü (AI), Suriye'de güvenlik kuvvetleri ve hükümet yanlısı eylemciler ile giriştikleri çatışmalar sonucu yaralanan muhaliflerin, kaldırıldıkları hastanelerde kötü muamele ve işkence gördüğünü belirten bir rapor yayımladı.
Örgütün hazırladığı raporda, hastanelere başvuran muhaliflerin güvenlik görevlileri tarafından tutuklandığı bilgisi yer aldı. Hükümete karşı yapılan gösterilerde yaralanan Suriyelilerin bu nedenle hastanelere gidemediği yazıldı.
AI'nın "Sağlık Krizi: Suriye Hükümeti, Yaralıları ve Sağlık Görevlilerini Hedef Aldı" isimli raporunda, eylemler sırasında yaralanan ve Humus, Baniyas ve Tel Kalah'taki üç devlet hastanesine ve Humus Askeri Hastanesi'ne kaldırılan hastaların "kötü muameleye ve işkenceye maruz kaldığı" anlatıldı. Raporda, bu hastalara işkence edenler arasında sağlık çalışanları ve hastane görevlileri olduğu da belirtildi.
"Suriye'deki yetkililer, hastaneleri ve sağlık görevlilerini baskı araçlarına dönüştürdü" ifadelerinin yer aldığı raporda, "güvenlik güçlerinin, ambulansların yaralıları hastanelere taşımasını zorlaştırıcı" birçok girişimde bulunduğuna dair bilgilere de yer verildi. Rapora göre rejim karşıtı olduğu bilinen doktorların bir kısmı güvenlik güçlerince darp edildi, gözaltına alındı ve işkenceye uğradı.
Rapor tanıklara dayanıyor
Tanıklıklar üzerinden hazırlanan raporda, hastanelerde yapılan tutuklamaların yanısıra yaralıları tedavi eden doktorların da baskıyla karşı karşıya olduğu bildirildi. Baniyas, Humus, Tel Kalah'daki devlet hastaneleri ve Humus'taki askeri hastanede gerçekleşen görüşmelere dayandığı anlatılan raporda göstericileri tedavi eden doktorların tutuklanma ya da işkence tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı kaydedildi.
Rapora göre, Humus'ta özel bir hastanede çalışan doktorlar kan kaybı dolayısıyla hayatı tehlikeye giren bazı hastaların kimlikleri deşifre olmasın diye, Savunma Bakanlığı kontrolündeki Merkezi Kan Bankası'na başvuruda bulunamadıklarını belirtti.
Humus Devlet Hastanesi çalışanlarının anlattıklarına göre, "sokaklardaki ölü ve yaralı sayısına kıyasla, mayıs ayından itibaren, ateşli silah yaralanması ile hastanelere kabul edilmek için başvuranların sayısı oldukça düştü."
39 sayfalık raporda eylemcilerin artık hastanelere değil, "özel girişimle ve sınırlı olanaklarla" açılmış sağlık ocaklarına başvurdukları bilgisi yer aldı. Bu sağlık ocaklarının ağır yaralılara müdahale olanaklarına sahip olmadığı, kan bulmakta zorlandığı vurgulandı.
Raporda örnekler de yer aldı. Bu örneklerden birinde, Humus'ta peşinde olduğu kişiyi bulamayan askerlerin, hastanede aradıklarını bulamayınca 18 yaralıyı alıp götürdüğü anlatıldı.
Bir başka örnekte yaşananların ise olayı aktaran doktorun Suriye'den ayrılmasına neden olduğu anlatıldı: Humus'taki bir hastanede, 14 yaşındaki yaralı bir kıza kötü muamele eden hemşireyi hastane yönetime bildiren doktor, hemşirenin de kendisini güvenlik görevlilerine İslami örgüt üyesi diye ihbar ettiğini aktardı.
Humus Askeri Hastanesi'nde çalışan bir doktorun, hastanedeki "dört doktor ve 20'den fazla hemşirenin hastalara kötü muamele ettiğine" şahit olduğu bilgisi de raporda yer aldı.
Benzer iddialar
Küresel bir başka örgüt Avaaz da daha önce hazırladığı Suriye raporunda, Suriye güvenlik güçlerinin muhaliflere karşı yürüttüğü saldırılarda hastaneleri ve Kızılay araçlarını kullandığını iddia etmişti. Avaaz'a göre, bu operasyonlar sırasında 57 muhalif öldürüldü ve dokuz doktor gözaltına alındı. Avaaz da göstericilerin artık hastanelere gitmekten korktuğunu bildirmişti.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ülke genelinde devam eden protestolara karşın görevi bırakmayı reddediyor. Aralarında Türkiye'nin de yer aldığı birçok devletten yetkililer, yönetimi halkın iradesine devretmesi için Esad'a çağrıda bulundu. (IK/YY)