Suriye’nin Halep kentinin kuzeyinde yer alan Şeyh Maksud/Şêx Meqsûd ve Eşrefiye mahallelerinde Asayiş güçleri ile geçici hükümete bağlı güçler arasında yaşanan şiddetli çatışmalar sona erdi.
Katar merkezli El-Cezire televizyonuna konuşan bir güvenlik kaynağı, “Suriye hükümeti temsilcileri ile Suriye Demokratik Güçleri, gerilimi düşürmeyi görüşmek üzere Halep’te bir toplantı yapıyor” dedi.
Bu haberden kısa süre sonra Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı kaynaklı açıklamaları aktardı. Her iki açıklamada da sahada gerilimi düşürmeye yönelik talimat verildiğine işaret edildi.
Şeyh Maksud ve Eşrefiye’nin güvenliğinden sorumlu olan Asayiş güçleri ise X hesabından yaptığı paylaşımda, gerilimi düşürmeye yönelik temaslar nedeniyle “Şam hükümetine bağlı güçlerin saldırılarına karşılık verilmesinin durdurulması yönünde talimat verildiğini” açıkladı.
Şam’dan ‘SDG’ açıklaması
Öte yandan Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin el-Baba, çatışmaların “Suriye ordusunun Suriye Demokratik Güçleri (SDG) noktalarından mevzilerine yönelik şüpheli ve saldırgan bir hareketliliği tespit etmesinin ardından” başladığını öne sürdü.
SANA’nın aktardığına göre El-Baba, yaşananları “10 Mart Anlaşması’nı boşa çıkarmaya yönelik tekrarlanan girişimler kapsamında tehlikeli bir tırmanış” olarak nitelendirdi.
El-Baba, Şam yönetiminin 10 Mart Anlaşması’na bağlılığını sürdürdüğünü belirtirken, SDG’nin “Kürtler dâhil Suriye’nin tamamına düşman ‘yabancı bir kanadın’ hegemonyası altında bulunduğunu” ileri sürdü; “Suriyeli olmayan bu unsurlar, Suriyeliler arasındaki bir anlaşmayı baltalamaya çalışıyor” dedi.

Özerk Yönetim ve SDG’den Şam’a tepki
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile SDG, ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda yaşananlardan geçici hükümeti sorumlu tuttu.
Haseke merkezli Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA) haberine göre SDG, “Bu olayların soruşturulmasından sorumluluk, Şam hükümetine bağlı, kendi içinde bölünmüş gruplara aittir. Bu gruplar, 1 Nisan anlaşmasına rağmen, Şeyh Maksud ve Eşrefiye’yi kuşatarak son dört aydır hükümet yetkililerinin gözü önünde sivilleri tekrar tekrar kışkırtıp hedef alarak krizler yaratıyor” dedi.
Özerk Yönetim ise, saldırıların “kaos yaratmaya, bölgeyi istikrarsızlaştırmaya ve Suriye’deki genel atmosferi bozmaya doğrudan katkı sunduğunu” belirterek, yaşananların “Suriye’nin düşmanlarına hizmet ettiğini” ve “tüm Suriyelilerin beklentilerini karşılayan kapsamlı bir siyasi çözüm girişimlerini boşa çıkarmayı hedeflediğini” kaydetti.
Abdurrahman: Çatışmaları körükleyen aktörler var
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Müdürü Rami Abdurrahman, Halep’teki çatışmalara ilişkin değerlendirmesinde “bazı aktörlerin bilinçli olarak anlaşmazlığı körüklediğini ve SDG ile Şam yönetimi arasında bir uzlaşı sağlanmasını istemediğini” belirtti.
Halep’teki çatışmalarda Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) unsurlarının öne çıktığını vurgulayan Abdurrahman, “Bu gruplar önce MİT’ten, ardından da Türkiye Savunma Bakanlığı’ndan talimat alıyor” dedi.
Abdurrahman bölgedeki son durumu ise şöyle değerlendirdi:
“Bölgede temkinli bir sükûnetin hâkim. Ancak yaşanan bu çatışmalar herhangi bir ulusal birlik veya toplumsal uzlaşının bulunmadığını açıkça ortaya koyuyor. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün [Nureddin el-Baba] açıklamalarında da Kürtlere karşı sert ve kışkırtıcı bir dil kullanıldığı görülüyor.”
(VC)





