"ABD'nin şu anki Ortadoğu politikalarının Ortadoğu ülkeleri ile Avrupa Birliği (AB) arasında bir birliğin kurmaya zorladığını" söyleyen Bulut, "Türkiye'nin yine tarafsız kalmayı seçeceğini" belirtiyor.
Suriye, Akdeniz'e açılan yol
ABD, bu defa da Suriye'ye yöneliyor izlenimi veriyor. Bunun ardında ne yatıyor sizce? Ve özellikle de İsrail'in ön plana çıkarılmasının nedeni ne?
Şu anki politikalarda İsrail'in daha çok etkisi var. Beyaz Saray yöneticilerinin akıl hocaları Paul Wolfowitz, Ari Fleischer gibiler İsrail'in de çok sıkı yandaşları. Bir bakıma İsrail adına bir politika yapıyorlar. Dolayısıyla her şeyden önce İsrail'in istediği şartlarda Suriye'ye diz çöktürmeyi amaçlıyorlar. ABD Ortadoğu'da kendisi açısından dikensiz bir gül bahçesi istiyor. Dikenler de İslamcı örgütler, Arap milliyetçileri ve Arap milliyetçilerinin sembolü sayılan Suriye.
ABD ve İsrail, Suriye'yi de devre dışı bırakırsa bu sefer İran'ı daha çok tecrit etmeye yarayacak bir politika izlemeleri bekleniyor. Eğer tüm bunlardan sonra ABD'nin bir planı varsa o da bir Kürt devletine itiraz eden Suriye, Türkiye ve İran gibi ülkeleri etkisiz kılmayı amaçlıyor.
Suriye ve Lübnan Avrupa'nın etkisinde olan ve Rusya ile de yakın ilişkileri olan ülkeler. ABD'nin şu anki planları gerçekleşirse Avrupa'nın etkinliği de kısıtlanmış olacak. ABD Irak'ı ele geçirdi ama şimdi de kendilerine Akdeniz'e açılan bir kapı lazım; o da Suriye'yi saf dışı bırakmalarıyla mümkün olabilir... Akdeniz'i de ele geçirmeleri durumunda Akdeniz'den girip İran'dan çıkabilecekleri bir yol yapma amacındalar.
Arap birliği zor
Bundan sonra ABD sevmediği veya politikalarıyla ters düştüğünü gördüğü ülkeler için yeni gerekçeler çıkarabilir. Fakat Arap ülkelerinde, Arap birliğinde ABD'nin bu planlarına karşı ne zaman bir karşı çıkış görülebilir. Veya bu karşı çıkışın bir ihtimali var mı?
Araplar ancak bıçak kemiğe dayandığında harekete geçebilir. Araplarda bir birlik de olmadığı ve sırtlarını dayayacakları kuvvetli bir ülke de olmadığı için bir şey yapabilecek durumda değiller.
Ama yine de Suriye'ye olan gerekçelerin inandırıcı olmaması durumunda İngiltere de ABD'den uzaklaşabilir, ABD yalnız kalabilir. Bunun üzerine ABD daha maceracı bir politika izlerse muhtemelen AB önderliğinde Araplar birleşirse ABD'ye daha aktif bir şekilde müdahale edebilirler.
Suriye yönetimi ABD'nin şu anki gerekçelerini ortadan kaldırmak için bir çabaya girer, taviz verir mi, yoksa o da ABD'ye karşıt bir politikaya mı yönelir?
Suriye ikili bir politika izler. Hem boyun eğmeyen tavırlar gösterecektir hem de mümkün olduğu kadar işi çatışma noktasına getirmemeye çalışacaklardır. Öte yandan halk düzeyinde de Arap popülizmine oynayarak, AB'yi yanlarına alarak ABD ile baş etmeye çalışacak. Ama Saddam'ın yaptığı hataları yapmayacaklarını düşünüyorum.
Şartlar ittifakları zorluyor
Son günlerde Türkiye-İran-Suriye ittifakından bahsediliyor. ABD'nin Suriye'ye yönelik tehditleri artarsa sizce bu ülkeler bir araya gelir mi yoksa geri adım mı atarlar?
Şartlar bu tür birliktelikleri zorluyor. Ama ben bu yönetimdeki Türkiye'ye çok güvenmiyorum. Çünkü ABD her halükarda inandırıcı olmayacak, Türkiye'nin ABD'nin politikalarına karşı tarafsız kalmaya çalışacağını düşünüyorum.
Suriye şimdiye kadar Türkiye ile arasında çeşitli dönemlerde krizlerin çıktığı ülkelerden biri. Sizce uzun vadede ABD'nin Suriye'de de kendine yakın bir yönetim kurması Türkiye'nin çıkarlarıyla uyuşur mu?
Bu durum Türkiye'nin çıkarlarına nasıl bakıldığıyla ilgili. Eğer Türkiye'nin çıkarları milli siyaset belgesinde anlatılan çıkarlarsa -Kürt devletinin kurulmasını önlemek gibi- bunlara zarar verecektir.
Ama Türkiye eğer zaten ABD ile hareket edecekse o anlamda çıkarlarına zarar gelmez çünkü ABD-Türkiye çıkarları çakışır olacak. Fakat her halükarda bölgedeki bu değişimler Türkiye'yi de derinden etkileyecektir. (BB/NK)