Diyarbakır Sur Belediyesi, "çok dilli belediyecilik" çalışmaları kapsamında ilçede Ermenice eğitimine başladı. Haftada dört gün verilen derslere çocuk-yaşlı 41 kişi katılıyor.
Üç ay sürecek dersler, İstanbul Ermeni cemaati tarafından gönderilen Fikri Çalış tarafından gönüllü olarak veriliyor.
Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, bianet'e yaptığı açıklamada, belediye olarak Türkçenin yanı sıra diğer dillerde de kamusal yönetim ve anadilde eğitimin olmasını istediklerini ve bunu pratikte de gerçekleştirmeye çalıştıklarını söyledi.
"Halkların birbirine borcu var"
Demirbaş, demokrasi anlayışları çerçevesinde kendileri için ne istiyorlarsa kendilerinden farklı olanlar için de aynı şeyleri istediklerini ifade etti.
Kendisinin Kürt olduğunu söyleyen Demirbaş, kendisi için istediklerini, birlikte yaşadığı diğer halklar ve inançlar için de istediğini belirtti.
"Kürtçe kursları açmıştık. Şimdi Ermenice kursları açtık. Gelecekte de Süryanice ve talepler doğrultusunda diğer dillerde de kurslar açacağız."
"Halkların birbirine borcu var. Biz bunu tarihsel özeleştiri olarak da değerlendiriyoruz."
"Biz Türkiye'ye bir eğitim modeli öneriyoruz. Artık yerinden yönetim ilkesinin benimsenmesini, eğitim, sağlık gibi hizmetlerin yerellere devredilmesi gerektiğini ve yerellerde de anadilde eğitim yapılmasını ama bunun herkese yapılmasını istiyoruz."
"Çocuk, orta yaşlı insanlar ve yaşlı insanlar üç kuşak bir arada ders görüyor. 41 öğrencimiz var. Gönüllü ders veren bir öğretmenimiz var. Dersler üç ay sürecek."
"Ermeni olduğunu gizleyen çok insan var"
Demirbaş, derslere sadece Ermeni yurttaşların değil Türk ve Kürtlerin de katıldığını söyleyince Diyarbakır'da Ermeni cemaatinden sadece Sıtkı Eken ve Bayzo Alata'nın kaldığı yönünde bilgiyi hatırlatıyoruz.
Demirbaş, Süryani Kilisesi'nde hayatlarına devam eden Sıtkı Eken ve Bayzo Alata'nın yanı sıra çok sayıda Ermeni olduğunu ama kimliklerini gizlediklerini söylüyor.
"Kendini gizleyen ve Ermeni olduğunu söylemeyen çok sayıda insan var. Bizim yaptığımız çalışmalar, insanların yavaş yavaş kendi kökleriyle buluşmalarını da sağladı. Herkesin kendi kimliğiyle barışık olmasını amaçlıyoruz."
"Devletin tekçi yaklaşımı, tek dil-tek devlet yaklaşımı toplumsal barışı zedeleyici bir yaklaşım. Anadil eğitimi bölmez, bütünleştirir."
"Biz çok dilli, çok kültürlü, farklı inançların bir arada yaşayabileceği inancının, toplumsal barışın teminatı olduğunu göstermeye çalışıyoruz." (EKN)