"Bir kadın olarak üzerine çok fazla yük alıyorsun, altından kalkabildiğin için önce 'yük' olarak görmüyorsun. Geleneksel aile yapısı içinde kadın o kadar yorgun düşüyor ki erkekten gelen ufacık bir yardım bile gözüne büyük görünmeye başlıyor. Halbuki hepsi kadının dayanma gücünü artırmak için, aslında bir manası yok..."
Senarist Ayfer Artaç, ev dışı çalışan kadınların, çocuk büyütmek, çamaşır yıkamak, ütü yapmak gibi ev içi işleri de üstlendiklerini, erkeklerin ev içi iş bölümüne katılmadıklarını bianet'e anlattı. Trabzon'da yaşayan Doktor Süreyya Çulfaz'sa erkeklerin yetişme tarzları nedeniyle ev eksenli işleri üstlenmeyi yadsıdıklarını vurguladı.
Hürriyet gazetesi evden işe, işten anaokuluna ve markete yetişme, sonrasında da akşam yemeğini hazırlama telaşındaki kadınları "Süper kadın" olarak nitelemiş, bunun zaman içerisinde sağlık problemlerine yol açtığını yazmıştı. Aytaç ve Çulfaz'a göreyse "Süper kadın" imajını toplumsal düzen dikte ediyor. Çulfaz durumu şöyle açıkladı:
"Doğumundan itibaren kadına ev eksenli görevler biçilmiş, kadın da bunu kabul etmiş. Halbuki her işi herkes yapabilir. Eskiden 'Kadın dışarıda para kazanamaz' deniyordu. Artık bu yadsınmıyor ama erkeğin yemek yapması hala garip karşılanıyor. Sistem hep erkek leyhine düzenlenmiş. Kadınların büyük kısmı da haklarının farkında olmadığından eziliyor."
"Erkek 'talep' eder, kadınsa 'rica'..."
Ayfer Artaç, (43):
Erkek kadından bireysel olarak bir talebinin olmayışını yardım olarak kabul ediyor. "Ben senden yemek mi istiyorum, ütü mü istiyorum" diyor... Halbuki evde kurulu bir düzen var, çocuklardan kaynaklı rutinler var... Erkek bunların düzene girmesini kadından "talep ediyor", aynısını kadın yaptığında bunun adı "rica" oluyor. Kadınlar da buna inanır hale geliyor.
Örneğin iki kızımız var. Ev dışında işim olduğu halde ne yapıp edip çocukları okula götürüyorum. Ama o gün benim işim yoğunsa eşimden kızları okula götürmesini "rica" ediyorum. Bu doğal bir paylaşım şeklinde kendiliğinden oturmuş. Şikayet ettiğin zaman da "Senden bir şey isteyen mi var?" yanıtını alıyorsun. Kadınların çoğu bu tepkilerden bunalmış, "Konuşana kadar işimi kendim yaparım" diyor.
"Kadın 'izin alır', erkek 'haber verir'..."
Süreyya Çulfaz, (48):
Türkiye toplumunda, evin hakimi erkektir; o planlar, emreder, kadın da yapar. Geçmişte dışarıda çalışan erkek, ev eksenli çalışan da kadındı. Modern toplumda kadın da ev dışında çalışmaya başlayınca bu iş bölümü işlemez oldu.
Kadının evdeki işi yapması da alışkanlık halinde kaldı. Kadın "Ben de para kazanıyorum; evdeki iş de bölünsün" diyerek hakkını iddia edemiyor.
Bizim evde iş bölümü var. Eşim bu şekilde büyümemiş olsa da teorik olarak bunu kabul edecek kültürü yakalamış. Erkeklerin çoğu ataerkil aile tipine alışmış... Örneğin kadın bir yere giderken "izin alır", erkekse "haber verir".
Bu kırıla kırıla gidecek ama kolay olmayacak. Üniversite bitirmek kültür değil. Üniversiteyi bitirip ataerkil aile tipini kabul eden çok erkek ve kadın var. (GG/NZ)