Fatih Belediyesi’nin hazırladığı kentsel yenileme projesiyle adım adım bin yıllık ömrünün sonuna yaklaşan Sulukule’nin jeolojik zemin özellikleri açısından İstanbul’un güvenli bölgelerinden birisi olduğu ortaya çıktı.
Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği’nin başvurusuyla Jeoloji Mühendisleri Odası'nın hazırladığı rapor, Sulukule’de “Deprem riski bakımından elverişsiz bir zemin yapısı bulunmamaktadır” diyor.
Belediye neye dayanarak "afet riski" var diyor?
Tarihi semt Sulukule'ye ilişkin “kentsel yenileme projesi”, Bakanlar Kurulu’nun onayının ardından, 2005 yılının Kasım ayında Fatih Belediyesi tarafından kamuoyuna duyurulmuştu.
Mahallesiyle ilgili haberleri medyadan duyarak bilgilenen ve ne yapacağını şaşıran semt halkı, bir sene sonra ikinci şoku yaşadı: 2006 yılının Aralık ayında Belediye, Bakanlar Kurulu’ndan Sulukule için acele kamulaştırma kararı çıkarttı.
Sulukule’de “yenileme” ve “acele kamulaştırma kararı”nın Belediye yetkililerince sık sık dile getirilen gerekçelerinden bir tanesi de “afet riski”, yani deprem tehlikesi. Aynı gerekçe Hükümetin Sulukule konusunda Birleşmiş Milletler (BM) ile yürüttüğü yazışmalarda da ön plana çıkıyor.
BM’nin barınma hakkı konusundaki özel raportörü Miloon Kothari’nin İnsan Hakları Konseyi’nin 18 Haziran 2007 tarihli oturumunda sunduğu raporda aktardığına göre, Türkiye hükümeti, yerel yönetimin 1999 depreminin olumsuz etkileri karşısında, deprem kuşağında olan bu bölge için gerekli önlemleri almaya karar verdiğini belirtiyor.
Oysa Jeoloji Mühendisleri Odası’nın 18 Aralık 2007 tarihli raporu semt zemininin İstanbul’un güvenli bölgelerinden olduğunu belirtiyor. Jeoeloji yüksek mühendisi Tahir Öngür ve jeoloji mühendisi Hadiye Yücel İnceoğlu tarafından hazırlanan rapor “bölgedeki zemin özelliklerinin herhangi bir risk içermediği, önlem alınmasını gerektirir bir ortam bulunmadığını” vurguluyor.
Fatih Belediyesi Sulukule'de kentsel yenileme ile yeni villaların yapılmasına karar verirken, deprem riskine işaret ediyordu. Oysa anlaşılıyor ki, Sulukule Romanlarını depremden çok, Belediye’nin kentin bu merkezi bölgesini rant kapısı haline getirerek, zenginlere peşkeş çekmek istemesi yerinden edecek.
Belediye proje bağlamında şimdiye dek üç yüzün üzerinde hak sahibi ile anlaştığını söylüyor, ne var ki, bunların yüzde 80’i yerel halktan değil, Romanların evlerini düşük fiyata kapatan üçüncü şahıslar.
“Osmanlı tarzı” villalar Sulukule’de hiç yaşamamış, Romanlarla yaşayan o özgün kültürel dokuyla hiçbir ilgisi olmayan kesimler için yapılıyor. Nitekim bu villaların gelecekteki sahiplerinden AKP Fatih ilçesi Yönetim Kurulu eski üyesi Recep Karaoğlu, Sulukule'den ev "kapattığı" için AKP yönetimi tarafından geçtiğimiz günlerde istifaya zorlanmış ve sonunda istifa ettirilmişti.
Açıklamasında AKP Fatih İlçe Başkanı Ahmet Baha'nın aynı kararlılıkla yenileme alanlarında yer alan parti üyelerini istifa ettirmesini temenni eden Karaoğlu, projenin derdinin, Romanları depreme karşı güvenli konutlara kavuşturmak değil, rantçıları kollamak olduğunu ortaya koyuyordu. (NO/EZÖ)