CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de intihar vakalarıyla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cevaplaması istemiyle 7 Nisan’da bir soru önergesi verdi.
Son dönemde kamuoyunda yer alan haberlere göre intihar vakalarının arttığını dile getiren Gürer, önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:
- Son beş yılda intihar ederek hayatını kaybedenlerin sayısı kaçtır?
- Kadın ve erkek olarak son beş yılda intihar edenlerin ayrı ayrı sayısı kaçtır?
- Son beş yılda intihar edenlerin meslek gruplan üzerine bir çalışma yapılmış mıdır, yapıldı ise en çok intihar vakasının görüldüğü ilk üç meslek grubu nedir?
- Meslek gruplarına göre intihar vakalarının önlenmesi adına kamu kurumlarında yürütülen bir çalışma ya da proje var mıdır?
Sorular yanıtsız kaldı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gürer’in soru önergesine üç buçuk ay sonra dört cümlelik yanıt verdi. 25 Temmuz’da cevap yazısını gönderen Soylu, önergedeki soruları yanıtlamayıp veriler için TÜİK adres gösterdi. Soylu yanıtında şu cümleleri kurdu:
“Yaşam hakkı, kişinin sahip olduğu ve doğuştan getirdiği, diğer tüm hal ve özgürlüklerini kullanabilmesini sağlayan en temel haktır. Bu temel hak Anayasa’nın 17'nci maddesinde "Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir." şeklinde hüküm altına alınmıştır.
"Ayrıca yaşam hakkı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa insan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmıştır. Her türlü intihar olayları, adli süreç içerisinde yürütülmekte olup ihtihar olaylarıyla ilgili istatistiki verilere www.tuik.gov.tr resmi internet sitesinden ulaşılabilmektedir.”
Gürer: Çözümü ve olmaması için ne yapılıyor?
Bunun üzerine Ömer Fethi Gürer, Bakan Soylu’nun adres gösterdiği TÜİK’in güncel verileri paylaşmadığını söyledi. TÜİK’teki son verilerin 2019’dan kalma olduğunu belirten Gürer, “Bakanlar işine gelen verileri paylaşıyor, işine gelmeyeni vermekten kaçınıyor." dedi.
Verilerin ilk elden belirleyicisinin müdahale edeni İçişleri Bakanlığı olduğunu dile getiren Gürer "TÜİK verileri Bakanlıktan alıyor. Veriler olumsuz ise adres TÜİK oluyor. Orada güncel veriler yayınlanmadığı içinde sözde zaman kazanıp verileri açıklamamış oluyorlar. Yaşanan ve acı ile sonuçlanan olaylar veri açıklamamakta ortadan kalkmıyor." diye konuştu.
"Çözümü ve olmaması için ne yapılıyor?" diye sordu.
İntihar vakalarının adli vaka deyip geçilebilecek bir konu olmadığını ifade eden Gürer "Bunda çok boyutlu nedenlerinin yanında siyasi iktidarın da sorumluluğu var. Ülke yönetenler oluşan mağduriyetleri çözmek için o görevlerdedir. 2019’dan sonra artan ekonomik krizin aile dokusuna etkisi, boşanmalar ve intiharlara üzerinde yansıması çok boyutlu incelenmelidir. Türkiye’deki intihar vakalarındaki artışın nedenlerinin belirlenip, ekonomik, ailesel ve mesleki olarak nedenlerden olayların önüne geçilmesi için acil önlemler alınması gereklidir. Toplumda görülen psikolojik sorunların çözümü geniş katılımlı çaba ve çalışmalarla aşılabilir” dedi.
TIKLAYIN - TÜİK'in son olarak 2019'da yayımladığı 'Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri'
(HA)