Şırnak’ta 31 Mart seçimlerinde Tümgeneral Ömer Keçeciğil Ortaokulu'nda sıraya giren kent dışından getirilen taşımalı seçmene, "Konuş, sen nerelisin?" diyen Süleyman Salğucak hakkında “seçim kanununa muhalefetten” başlatılan soruşturma davaya döndü.
“Konuş, sen nerelisin?” sözlerinin yer aldığı videonun sosyal medyada gündem olmasının ardından bir kişi Salğucak hakkında ihbarda bulundu.
Söz konusu ihbar üzerine nisan ayında Salğucak hakkında “298 sayılı seçim kanununa muhalefet suçlamasıyla soruşturma” başlatıldı.
Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında Salğucak ile aynı okulda taşımalı seçmene tepki gösteren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Eş Başkanı Abdullah Güngen ve T. E. adlı yurttaş hakkında iddianame hazırladı.
Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamede, “Konuş sen nerelisin” sözlerinin yer aldığı video delil olarak gösterildi ve soruşturmanın bu video üzerine başladığı ifade edildi.
Savcılık iddianamede; Salğucak, Güngen ve T.E.’nin seçim kanununun 153/4. maddesinde yer alan “Seçmenin sandık alanına girmesine veya oy kullanmasına tehdit/cebir/şiddet kullanarak engel olmak” suçlamasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Üç isim hakkındaki davanın ilk duruşması ise 8 Ekim’de Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
'Konuş, sen nerelisin?' diyen Salğucak'a soruşturma: Talimatı kimden aldın?
"Topluma gözdağı verilmek isteniyor"
İddianameye ilişkin bianet’e konuşan Salğucak’ın avukatı Samet Ataman, "dosyanın hukuken değerlendirilemeyeceğini" belirtti ve “Müvekkilimin tepkisi kamuoyunun gündemine oturdu, gündem olduğu için savcılık bu tepkiyi cezalandırıyor. Ortada hukuken tartışacağımız bir durum yok” dedi.
Savcının ceza istemini değerlendiren Ataman, “Topluma gözdağı verilmek istendiğini” söyledi ve devam etti:
“Savcı, ‘oy kullanan seçmenin cebir ve şiddet yoluyla engellendiğini’ iddia ediyor ve videoyu da delil olarak gösteriyor. Ama videoda şiddet yok, cebir yok, oy kullanmalarını engelleme yok. Kişiler okula giriyor ve oy kullanıyorlar. Yani iddianın kendisi yok fakat söz konusu hukuk değil. Hukuk cezalandırmaya giden yolda araç ediliyor sadece.”
"Ağzını açman ceza alman için yeterli"
Kürt illerinde benzer dosyalara çok sık rastlandığını ifade eden Ataman, 31 Mart’tan bir gün sonra yaşanan bir dosyayı örnek verdi:
“Seçim sonucu protesto eyleminde polis şiddetine maruz kalan, darp edilip burnu kırılan bir kişi gözaltına alındı. Polise mukavemetten bir gece gözaltında tutuldu. Savcılık tutuklama istedi, mahkeme tutuklama kararı verdi.
“Tutukluğu yaptığımız itirazın ardından bir ay sonra serbest bırakıldı. Savcı tahliye kararına itiraz etti, birkaç gün geçmeden iddianame hazırlandı. Işık hızıyla dava görüldü, 5 ay hapis cezasıyla birlikte Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına karar verildi.
“Tutukluluk sürecinde savcı ile görüştüğümüzde ise bize, ‘polise mukavemetten üç gün mü kalsın, birkaç ay yatsın görsün’ dedi. Buna benzer örnekler oldukça fazla yani yaşanılan durumu hukukla izah edemeyiz. Topluma ‘ağzını açman ceza alman için yeterli’ mesajı veriliyor. Amaç korku psikolojisi yaymak.”
'Konuş, sen nerelisin!' diye tepki gösteren Salğucak: Korkudan konuşamadılar
(RT)