Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kadıköy Yoğurtçu Parkı'ndaki yürüyüş yolunda 12 Mayıs 2016 günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) ait hafriyat kamyonunun çarpması sonucu hayatını kaybeden Şule İdil Dere’nin (23) ölümüne ilişkin açılan davanın karar duruşması İstanbul 57'nci aSLİYE Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Dere’nin ölümünden 17 ay sonra kabul edilen iddianamede İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) asıl işveren; İSTAÇ A.Ş. yüklenici firma olarak sorumlu kabul edildi.
Tutuksuz yargılanan sanıklar şoför Mümin Kılıç, İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü Kıyı Temizleme Şefi Saffet Altındağ, İBB Saha Sorumlusu Ergun Ata, İBB Saha Sorumlusu Harita Mühendisi Kamil Celal Yıldırım, İSTAÇ A.Ş. Deniz Hizmetleri Müdürlüğü'nde Yönetici İbrahim Ruhi Kelleci, İSTAÇ A.Ş. İş Sağlığı ve Güvenliği Şefi Zafer Karasaçlı ve İSTAÇ A.Ş. Asya Yakası Kıyı Temizlik Şefi Teyfur Bingöl’ün 2-6 yıl arası hapsi istendi.
Aslan: “Asıl sorumlular yargılanmadı”
İstanbul Anadolu 57'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada avukatlar hazır bulundu. Dere’nin annesi Nesrin Aslan da duruşmaya katıldı.
İBB ve İSTAÇ çalışanı Şoför Mümin Kılıç' a 3 yıl 10 ay, diğer çalışanlar İbrahim Ruhi Kelleci' ye 2 yıl 11 ay, Zafer Karasaçlı'ya 2 yıl 1 ay hapis cezası verilirken Teyfur Bingöl, Saffet Altındağ, Ergün Ata ve Kamil Celal Yıldırım'ın ayrı ayrı beraatlarına karar verildi.
Kararın ardından gözyaşlarına boğulan anne Nesrin Aslan, "Adalete olan güvenimi yitirdim. Asıl sorumlular yargılanmadı" dedi.
İddianame neler var?
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Şule İdil Dere'nin, 13 Mayıs 2016'da Kadıköy'de bulunan Yoğurtçu Parkı ile Kurbağalıdere arasında kalan yaya ve bisiklet yolunda yürüdüğü sırada, Kurbağalıdere ıslah çalışması nedeniyle olay yerinde bulunan sanık Mümin Kılıç'ın kullandığı hafriyat kamyonunun geri manevra yapması neticesinde, kamyonun altında kalarak hayatını kaybettiği anlatılıyor.
İddianamede, söz konusu ıslah çalışmasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yüklenici firma İSTAÇ AŞ'ye verildiği, belediye ile adı geçen firma arasında, 8 Şubat 2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, aracı kullanan Mümin Kılıç'ın da İSTAÇ AŞ'de şoför olarak görev yaptığı belirtiliyor.
Kamyon şoförü Mümin Kılıç'ın da tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde araç kullanarak Dere'nin ölümüne neden olduğu anlatılan iddianamede, alınan bilirkişi raporuna göre diğer sanıklar yüklenici firma İSTAÇ AŞ'nin yetkili ortağı Ruhi Kelleci, şirketin Asya yakası kıyı temizleme şefi Teyfur Bingöl ve şirketin iş güvenliği uzmanı Zafer Karasaçlı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğünde deniz yüzeyi ve kıyı temizleme şefi Saffet Altındağ ve kontrol elemanları olarak çalışan Ergun Ata ve Kamil Cemal Yıldırım'ın da gerekli güvenlik tedbirlerini almayarak, olayda kusurlu olduklarının tespit edildiği kaydediliyor.
İddianamede, tüm sanıkların "taksirle ölümüne neden olmak" suçundan 2 yıldan altışar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Ne olmuştu?
12 Mayıs 2016: İdil'in canına mal olan Kurbağalıdere çalışması İBB-İSTAÇ imzasıyla gerçekleşti.
23 Mayıs 2016: Çalışmayı yürüten ve işveren vekili olan bilirkişi raporunda “müteselsilen sorumlu-asli kusurlu” bulunan İBB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı, 11 gün sonra İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı’na terfi ettirildi.
Şubat 2017: Birbirini tamamlayan ve 11 İBB çalışanını “müştereken ve müteselsilen” kusurlu ve sorumlu bulan 3 bilirkişi raporu çıktı. Savcılık devlet memuru olan 11 İBB yetkilisinin soruşturulması için Valiliğe başvurdu.
12 Mayıs 2017: İstanbul Valiliği, süresini ve yetkisini aşarak, hukuku çiğneyerek, İdil’in ölümünden 11 gün sonra İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı’na terfi ettirilen ve asli kusurlu bulunan İdil’in canını alan çalışmanın daire başkanının atadığı müfettiş raporuna dayanarak asli kusurlu/kusurlu bulunanların sorumlu olmadıklarına karar vererek 11 İBB yetkilisinden 8’inin soruşturulmasına izin vermedi. Valilik bu kararını İdil’in ölüm yıldönümünde imzaladı.
Haziran 2017: İstanbul Valiliği’nin yargılama hükmü kurarak hukuka aykırı yöntemlerle aldığı “soruşturulamazlar” kararına karşı Şule İdil Dere’nin ailesi İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde itiraz davası açtı.
Temmuz 2017: Bölge İdare Mahkemesi, soruşturmada savcılıkça asli kusurlu bulunan ve hakkında soruşturma izni istenen İBB Teftiş Kurulu Başkanı’nın atadığı müfettişçe kendini soruşturan raporunu kabul ederek İstanbul Valiliği’nin verdiği “soruşturulamazlar” kararını aynen kabul etti.
Müteselsilen-Müştereken sorumlu ve kusurlu bulunan asıl işveren İBB'den 8 üst düzey yetkili böylece yargılanamadı.
Ağustos 2017: İstanbul Bölge İdare Mahkemesi kararının yarattığı hak kaybı, Şule İdil Dere’nin yaşam hakkının alınması ve sorumluların korunması gerekçesiyle bireysel başvuru hakkı kullanılarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuruldu.
Ekim 2017: İstanbul Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen savcılık iddianamesinde İBB'den yalnızca 1 şef ve 2 şantiye sorumlusu, İSTAÇ A.Ş.'den yalnızca 1 müdür, 1 şef ve bir İSG uzmanı yargılama kapsamına alındı.(EMK)