12 Eylül davasının bugünkü sekizinci duruşmasında iddianamenin okunmasının ardından sanıklar ilk kez savunmalarını verdiler.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya duruşmaya telekonferans yöntemiyle "yataklarından" katıldı.
Evren, hakimin "12 Eylül darbesinin planı olduğu iddia edilen Bayrak Harekat Planı'nın yapılması görevini kime verdiniz" sorusuna çelişkili cevaplar verdi:
"İsimleri hatırlamıyorum. Benden habersiz yazıldı. 20 sene geçmiş hatırlamıyorum, imzayı ben attım. Necdet Ürün yazmıştı planı, Haydar Saltık imzalamış olabilir, bilmiyorum"
Bunun üzerine diğer sanık Şahinkaya itiraz etti, planın hazırlanmasında kuvvet komutanlarının dahli olmadığını söyledi.
Evren, 27 Aralık 1979'da cumhurbaşkanına verildiği söylenen muhtıraya ilişkin "Evet, bu bir muhtıradır" dedi. Şahinkaya Evren'e yine itiraz etti: "O dönemin nazik durumunu anlatan bir belgedir, muhtıra olduğunu düşünmüyorum."
Dava yarın sabah 09:45'te devam edecek.
"Sanık uyuyor sayın hakim!"
Avukat Ömer Kavili, duruşmanın başında, Evren'in iddianame okunduğu sırada uyuduğunu söyleyerek tepki gösterdi. Evren'in, mahkeme heyeti başkanı Süleyman İnce'nin kimlik tespiti sırasındaki sorularını "Evet efendim" diye yanıtlaması da dikkat çekti.
Bugünkü yedinci duruşma, sabah 10:00'da başladı. Şahinkaya İstanbul GATA'daki yatağında, Evren de Ankara GATA'daki yatağında telekonferans yöntemiyle duruşmaya katılıyor. Yanlarında hakimler bilgi işlem görevlileri, sağlık görevlileri ve yazı denetçileri bulunuyor.
İşkenceleri "duymayacaklar"
80 sayfalık iddianamenin okunmasına dün başlanmıştı. Müdahil avukatlardan Hikmet Babaoğlu, bu sabah söz alarak "İddianamede sanıklar sadece darbe yapmakla suçlanmıyor. Sistematik işkence ve kötü muameleyle ilgili suçlamalar da var. Dolayısıyla iddianamedeki işkence anlatımları da sanıkların yüzüne okunmalı" dedi.
Savcı talebin reddedilmesini istedi, hakim de iddianamede sistematik işkence ve kötü muameleye ilişkin somut bir suç isnadı bulunmadığını gerekçe göstererek talebi reddetti. İddianamenin o bölümleri özetlenerek geçildi.
Soruları da anlamadı
Şahinkaya'nın yanında bulunan hakim sanığın ilaç alması gerektiğini söyledi. İfadesinden önce duruşmaya kısa bir ara verildi.
Aranın ardından Evren, hakimin "Avukat yardımıyla mı savunma yapacaksınız?" sorusunu anlamadı ve "Benim işkenceyle bir alakam yok" yanıtını verdi. Daha sonra sanıklar avukat yardımıyla savunma yapacaklarını söylediler.
Avukat Kavili, Ceza Muhakemeleri Kanunu 200. maddeye göre sanıkların birbirinin ifadesini duymasının engellenmesi gerektiğini söyledi: "Çünkü sanıklar birbirini etkileyebilir, zaten aralarında hiyerarşik bir durum var. Biri çetenin başı diğer suç ortağı."
"Bizi ancak tarih yargılar"
Hakim talebi reddetti.
Şahinkaya savunmasında şunları söyledi:
"TBMM asli kurucu iktidardır ve MGK anayasal haklarla görevini yaptı. Anayasa ile hükme bağlanmış fiiller suç konusu olamaz. Yargının MGK üyelerini yargılama yetkisi de yoktur, mahkeme beni sanık olarak gösteremez."
"Bizim muhatabımız Türk milletidir. Tarihi olayları tarih yargılar. Biz o dönem gereken neyse onu yaptık. Kendimi sanık olarak görmediğimden hiçbir soruya cevap vermeyeceğim."
"ABD'nin bilgisi veya onayı var mıydı?"
Hakim İnce, Şahinkaya'ya şunları sordu:
"Bir darbe yapmaya ilk nerede inandınız? Bu kararınızı kimlerle paylaştınız? Hangi tarihli toplantıda, hangi komuta kademesinde ve hangi komutanlarla bu kararı verdiniz? TSK dışında bir silahlı güç darbe yapsaydı tepkiniz ne olurdu?"
"Darbeden sonra hemen demokratik bir düzene geçileceği ifade edilmişti. O zaman neden idam kararları TBMM'ye bırakılmadı, neden askeri mahkemeler tarafından verilen idam kararları uygulandı? Neden MGK eliyle idam kararı verildi?"
"Darbeden sonra gözaltında ölümler yaşandı, başta Diyarbakır ve Mamak cezaevi olmak üzere birçok cezaevinde işkence sonucu ölümler yaşandı. Bu olayların engellenmesi için bir çabanız oldu mu?"
"Darbenin yapılmasında ABD veya bir başka ülkenin bilgisi veya onayı var mıydı?"
Şahinkaya hiçbirine cevap vermedi.
"Malvarlığınız değişti mi?"
Avukat Kavili de Şahinkaya'ya şu soruları yöneltti:
"Daha önce ABD'ye kaç kez gittiniz, MGK üyesi olduktan sonra malvarlığınızda ne gibi değişiklikler oldu? Şirket ortaklıklarınız oldu mu?"
Şahinkaya Kavili'nin 100'den fazla sorusuna da yanıt vermedi.
Müdahillerden Baskın Oran da sanık Şahinkaya'ya şunları sordu:
"1402'lik öğretim üyeleri hiçbir suçları olmadığı halde işten atıldı, ne hissediyorsunuz? 17 yaşındaki idam ettiğiniz Erdal Eren'in idam kararını imzalarken elim titremedi demiştiniz, hala aynı fikirde misiniz? Sükut ikrardan gelir, cevap vermemek suçları kabul etmektir."
Avukat Ali Arif Cangı, Şahinkaya'ya "Susarak beraat edeceğinizi mi düşünüyorsunuz? 12 Eylül döneminde susma hakkını kullananlara neler yapıldığını hatırlıyor musunuz?" dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da Şahinkaya'ya sorularını yöneltti:
"Kürtlere ve diğer halklara yönelik asimilasyon politikası uyguladınız mı? Kürt sorununda uyguladığınız şiddet politikalarının neye mal olduğunu farkında mısınız?"
"104 yaşındaki Berfo Ana bu salona iki kez geldi, size hakkını helal etmiyor. Çığlığını duydunuz mu? Vicdan azabı çektiniz mi?"
Evren: "Yine olsa, yine yaparım"
Evren yazılı savunmasını okurken eli titriyordu:
"Kurucu iktidar olmayı, yani ihtilal yapmayı suç sayan bir yasa yoktur. biz ihtilal yaptık, söylendiği gibi teşebbüs etmedik. 12 Eylül'ün hesabını Türk milletine verdim. Beni artık tarih yargılar. Siyasetçiler kendi beceriksizliklerini askere yükleyemez."
"Biz o gün doğru olanı yaptık, bugün olsaydı, yine aynı şekilde ihtilal yapardık. Ben sanık değilim."
Evren'e "Adalet için bir sağdan bir soldan astık dediniz, bunları söylediniz mi? İnsan asma eylemi bu kadar basite indirgenir mi?" diye soruldu. Evren şu cevabı verdi:
"Herhangi bir tarafı tutmadığımızı anlatmak istedim. Bu sözü o yüzden söyledim."
Bugünkü duruşma 17:00'de sona erdi, yarın ve Perşembe günü de duruşmalar görülmeye devam edecek. (AS)