Sonuç metnindeki bu bölüm, Irak'ın istilası ve işgalinde, ABD ve Britanya hükümetlerinin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, diğer koalisyon hükümetlerinin, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu işgale lojistik destek veren diğer ülkelerin, savaştan kazanç elde eden özel şirketlerin ve büyük medya şirketlerinin sorumluluklarını, ihlallerini listeliyor.
Bu suçlamalar, pratik bir öneme de sahip. Irak'ın işgaliyle ilgili bağlayıcı niteliği olan uluslararası bir yargılama süreci -örneğin Uluslararası Ceza Mahkemesi- gerçekleştiğinde, toplanan veriler kullanılabilir.
Metindeki "Bulgular ve Suçlamalar" bölümünde, ABD ve Britanya hükümetlerine yöneltilen suçlamalar, özetle şöyle:
* Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin ve Nuremberg İlkeleri'nin ihlali pahasına, saldırı savaşı planlamak, hazırlamak ve yürütmek,
* Irak sivil halkını ve altyapısını hedef gözetmek,
* Ölçüsüz güç ve silah kullanımı,
* Askeri etkinlikler ve ardından gelen işgal sırasında sivillerin yaşamını güvenceye almamak,
* Barışçıl göstericilere karşı ölümcül şiddet uygulamak,
* Herhangi bir yargı süreci uygulanmadan, kolektif cezalandırma da dahil olmak üzere, cezalandırma uygulamak,
* Irak askerlerini ve sivilleri işkence ve insanlık dışı muameleye tabii tutmak,
* Yasadışı olarak işgal ve istila edilmiş bir ülkenin yasalarını yeniden düzenlemek,
* Çevreyi bilerek ve isteyerek tahrip etmek,
* Iraklı kadınların yaşama koşullarının kötüleşmesine doğrudan neden olmak,
* Bilgi edinme hakkının kullanılmasını, Irak basınını sansürlemek de dahil olmak üzere, türlü yöntemlerle engellemek,
* Uluslararası hukuku ihlal ederek, işkenceyi, işkenceye müsamaha gösterilecek ve yasadışı göz altıları haklı çıkaracak biçimde yeniden tanımlamak
BM Güvenlik Konseyi işgalin işbirlikçisi oldu
BM Güvenlik Konseyi'ne yöneltilen suçlamalardan biriyse, "işgali resmen tanımak böylece yasadışı bir istilayı meşrulaştırarak yasadışı bir işgalin işbirlikçisi olmak."
Vicdan Jürisi'nin sonuç metnindeki "Bulgular ve Suçlamalar" bölümünün tamamı şöyle:
A. ABD ve Britanya Hükümetlerine karşı
1. Birleşmiş Milletler Şartı'na ve Nuemberg İlkeleri'ne aykırı olarak, saldırı savaşını planlama, hazırlama ve başlatma suçunu işlemek.
Bununla ilgili kanıtlar, İngiltere'de kamuoyuna sızan 23 Temmuz 2002 tarihli Downing Street andıçında bulunabilir:
"Askeri harekat artık kaçınılmazdır. Bush, Saddam'ı, terörizm ve kitle imha silahlarıyla gerekçelendireceği askeri bir harekatla uzaklaştırmak istedi. Ancak istihbarat ve gerçekler bu politikaya göre değiştirildi".
İstihbarat, ABD, Britanya halklarını ve onların seçilmiş temsilcilerini kasıtlı olarak aldatmak amacıyla imal edilmiştir.
2. Irak'ın sivil nüfusunu ve sivil altyapısını hedef almak; saldırıları kasıtlı olarak sivillere ve hastanelere, sağlık merkezlerine, meskenlere, elektrik istasyonlarına ve su arıtma tesislerine yönlendirerek 1949 Cenevre Sözleşmesi'ni ve Uluslararası Medeni ve Siyasi haklar Sözleşmesi'nin (ICCPR), 7(1)(a), 8(2)(a)(i) ve 8(2)(b)(i) maddelerini ihlal etmek. Yalnızca Felluce kentinin tamamıyla yok edilmesi, bu suçların dikkat çekici bir örneğidir.
3. Orantısız güç ve ayrım yapmayan silah sistemleri kullanmak; misket bombası, yangın bombaları, seyreltilmiş uranyum ve kimyasal silahlar gibi. Uzman tanıklarca Mahkeme'ye sunulan ayrıntılı kanıtlar, seyreltilmiş uranyum kullanılan alanlardaki beş yaş altı çocuklarda, löseminin keskin bir şekilde arttığını gösteriyor.
4. İşgal döneminde ve sonrasında, askeri faaliyetlerde sivillerin hayatını korumamak; Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin 13 ve 27. maddeleriyle, Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü'nün 7(1)(a) ve 8(2)(a)(i) maddelerinin ihlali. Bunun kanıtı da, örneğin, "şok ve dehşet" bombalama teknikleriyle, kontrol noktalarında işgal kuvvetlerinin uygulamalarıdır.
5. Barışçıl göstericilere karşı ölümcül şiddet kullanmak; Nisan 2003'te bir düzineyi aşkın protestocunun Felluce'de öldürülmesi başta olmak üzere.
6. Irak halkını, toplu cezalandırmalar da dahil olmak üzere, suçlama ya da yargılama olmaksızın cezalandırmak. ICCPR'ın, Cenevre Sözleşmeleri'nin ve doğru süreçleri gerektiren uluslararası hukukun ihlali. Tanıklıklar, defalarca "yakala götür" baskın operasyonlarına, kayıplara ve suikastlere işaret etti.
7. Iraklı askerlere ve sivillere işkence, zalimce, insanlık dışı ve alçaltıcı muamelede bulunmak. Cenevre Sözleşmeleri'nin, ICCPR'ın, diğer antlaşma ve sözleşmelerin ve geleneksel uluslararası hukukun ihlali. Alçaltıcı muameleler arasında, Iraklı asker ve sivillere ırk, etnik köken, dini ve cinsiyet ayrımı uygulamanın yanı sıra, Iraklı askerlere Cenevre Sözleşmesi'nin şart koştuğu Savaş Tutsağı statüsünü tanımamak var. Gerekli yasal uygulamalar yapılmaksızın gerçekleştirilen birçok kanundışı tutuklama ve gözaltı, birçok tanıklık sırasında dile getirildi. Bunun iyi bilinen ve rezil örnekleri, Ebu Garip hapishanesinde olduğu kadar, Musul'da, Kamp Bucca'da ve Basra'da gerçekleşti.
İşkence için paralı askerlerin ve özel sözleşmelilerin işe alınması, hesap sorulabilirliğin temelinin çürümesine yardımcı olmuştur.
8. Yasadışı bir şekilde istila ve işgal edilen bir ülkenin yasalarını, işgalci ülkelerin sorumluluklarını belirleyen uluslararası sözleşmeleri ihlal ederek ve yasadışı kâr biriktirmek ve Irak petrolünü kontrol etmek amacıyla yeniden yazmak (Koalisyon Yönetimi adına Paul Bremer tarafından imzalanan, yabancı yatırımcıların Irak'ın kamu teşebbüslerini satın ve devralmasına ve istedikleri anda kârlarının ve varlıklarının yüzde 100'ünü ülke dışına çıkarmasına izin veren 39 numaralı karar gibi düzenlemelerle). Kanıtlar, bu tür işlemler yoluyla kâr etmiş birçok şirketi içeriyor.
9. Çevreyi bilerek tahrip etmek. Çevreyi, seyreltilmiş uranyumla, yanan petrol kuyularının ağır dumanların yanı sıra kuyulardaki büyük petrol sızıntılarıyla çevreyi kirletmek; tarım arazilerini yok etmek. Biyolojik-kimyasal savaşa varacak denli bir şekilde, kasıtlı olarak su ve atık gider sistemlerini bozmak. Nükleer alanlardan radyoaktif maddelerin yağmalanmasını ve bunların yayılmasını engellememek. Hava, su kirliliğine, toprak kaybına ve radyolojik kirlenmeye dair çok geniş belgeler mevcut.
10. Iraklı kadınların durumunun, koalisyon kuvvetlerinin önderlerinin sürekli açıklamalarının tersine,ciddi bir şekilde geriletildiği koşulları aktif olarak yaratmak. Kadınların hareket özgürlükleri ağır bir şekilde sınırlandı; eğitime, geçim kaynaklarına ve toplumsal bağlara erişimleri kısıtlanmış durumda. Cinsel şiddetin ve seks ticaretinin Irak'ın işgali başladıktan bu yana arttığına dair tanıklıklar var.
11. İnsanlığın Irak'taki zengin arkeolojik ve kültürel mirasının korunmaması; müzelerin ve tarihi alanların yağmalamasına izin verildi, askeri üsler kültürel ve arkeolojik olarak hassas olan alanlara konumlandırıldı. Bunlar, UNESCO ve Iraklı müze yöneticilerinin daha önceden yaptıkları uyarılara karşın gerçekleştirildi.
12. Bilgi hakkının engellenmesi; Irak medyasının, gazetelerin (El Hawza, El Maşrik ve El Müstakila gibi) ve radyo istasyonlarının (Bağdat Radyosu) sansürlenmesi, uluslararası gazetecilerin hedef alınması, akademisyen, aydın ve bilim kişilerinin hapsedilmesi ve öldürülmesi.
13. İşkenceyi uluslararası hukuku ihlal ederek yeniden tanımlamak; herhangi bir suçlama olmadan ve yasal koruma olanağı vermeksizin Guantanamo Körfezi'nde tutulan 500'den fazla kişi de dahil olmak üzere, işkence ve yasadışı gözaltıların uygulanmasına izin vermek. İşkence için insanları insan haklarını ihlal ettiği ve hükümlülere işkence uyguladığı bilinen ülkelere göndermek.
B. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne karşı
1. Irak'ı saldırı suçuna karşı korumamak.
2. Irak üzerinde sert ekonomik ambargolar uygulamak; ambargoların sivillerin toplu olarak ölmelerine ve masum sivillere zarar verdiğine dair bilgilere karşın.
3. ABD ve Britanya'nın, uçuşa kapalı bölgelerde, yasadışı bombalamalarına izin vermek; bağlayıcı BM kararlarını hileli bir şekilde kullanmak ve hiçbir anda bu ihlalin Güvenlik Konseyi içinde tartışılmasına izin vermemek; böylece sivil yaşamların kaybında ve Irak altyapısının tahrip edilmesinde hem suç ortağı hem de sorumludur.
4. ABD'nin Birleşmiş Milletler'e hakim olmasına ve kendini diğer üye ülkelerin üzerinde, herhangi bir hesap sorulabilirliğin üzerinde tutmasına izin vermek.
5. ABD'nin ve Irak'taki koalisyon ortaklarının işlediği savaş suçlarını ve insanlığa karşı suçları durdurmamak.
6. ABD ve koalisyon ortaklarından, işgal süresince işlediği uluslararası hukuk ihlalleriyle ilgili hesap sormamak, işgali resmen tanımak, böylece yasadışı bir istilayı meşrulaştırarak yasadışı bir işgalin işbirlikçisi olmak.
C. Koalisyona gönüllü olarak katılan hükümetlere karşı
* Irak'ın istila ve işgal edilmesinde işbirlikçi olmak.
D. Diğer ülkelerin hükümetlerine karşı
* İstila ve işgal için askeri üslerin ve hava sahasının kullanılmasına izin vermek ve diğer lojistik destekleri sağlamak
E. Özel şirketlere karşı
* Yukarıda sayılan istila ve işgale dair suçlara ortak olarak savaştan kazanç elde etmek.
Büyük şirket medyasına karşı
1. ABD ve Britanya hükümetlerinin yaydığı kasıtlı yalanları yaymak ve bu yanlış bilgilendirmeyi yeterince soruşturmamak. Irak'ın kitle imha silahları konusundaki yalanların ayılmasında özel bir sorumluluğu olan büyük şirket medyası içinde, New York Times'ı, özellikle de -ana bilgi kaynağı CIA kadrosunda olan- muhabirleri Judith Miller'ı sayıyoruz. Aynı zamanda, Fox News'u, CNN'i ve BBC'yi de sayıyoruz.
2. İşgal kuvvetlerinin Irak halkına uyguladığı zulmün haberlerini yapmamak. (TK/EÜ)
Vicdani Jüri üyeleri: AHMET ÖZTÜRK (Türkiye), ARUNDHATI ROY (Hindistan), AYŞE ERZAN (Türkiye), CHANDRA MUZAFFAR (Malezya), DAVID KRIEGER (ABD), EVE ENSLER (ABD), FRANÇOIS HOUTART (Belçika), ISAIAS VEDOVATTO (Brezilya), JAE-BOK KIM (Güney Kore), MEHMET TARHAN (Türkiye) [Sivas'ta askeri cezaevinde tutulduğu için Mahkeme'ye katılamadı], MIGUEL ANGEL DE LOS SANTOS CRUZ (Meksika), MURAT BELGE (Türkiye), RELA MAZALI (İsrail), SALAAM AL JOBOURIE (Irak), TATY ALMEIDA (Arjantin), THABANI MASUKU (Güey Afrika)