"Islahevleri ve cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü durumda bulunan çocukların sosyal ve yasal koşullarının iyileştirilmesi projesi" Ankara, Bursa, Konya, Kayseri, Muş, Elazığ, Diyarbakır, Antalya, İstanbul, İzmir, Manisa, Aydın, Adana, Mersin ve Gaziantep'teki çeşitli ıslah ve cezaevlerinde gerçekleştirildi.
Bin 379'u erkek, 20'si kız olmak üzere toplam 1440 çocukla görüşüldü. Bu görüşmeler, çocukların yaşadıkları başta hukuki olmak üzere diğer sorunlarını şöyle ortaya koydu:
Hukuka aykırı tutanaklar
Çocuk Polisi Yönetmeliği'nce 18'inden küçük tüm çocukların, yakalayan birim tarafından hiçbir işlem yapılmadan çocuk polisine teslim edilmeleri gerekir.
Her ilde çocuk polisi bulunmasına karşın; polis ya da jandarma yakaladığı çocukları kayda geçmeden gözaltında tutuyor. Suçu itiraf ettirinceye kadar kötü muamele ve baskı yapıyor. Çocuklar, karakollarda dayak yiyor.
İstanbul ve Ankara Barosu dışındaki barolar, kolluk aşamasında karakollara ve çocuk polisine avukat göndermiyor. Bu nedenle, çocukların gözaltı süreleri uzuyor, yakınlarına haber verilemiyor, işkence olayları artıyor.
Hukuka aykırı tutanakları, örneğin ifadeli yer gösterme tutanaklarını imzalayan avukatların bile olduğu tespit edildi.
Doktor muayenesinin yalnız yapılması gerekirken, muayeneye kolluk gücü de giriyor. Çocuk, aynı kolluk refakatinde karakola geri döneceğinden, doktora kötü muameleye ilişkin şikâyette bulunamıyor.
Sulh ceza hâkimlikleri ve savcılıklarda halen avukat hazır edilmeden ifade alınıyor, tutuklama sonrası çocuklara kelepçe takılıyor. Çocuklar, tutuklama sonrası 3-4 ay boyunca hâkim karşısına çıkamıyor, bu nedenle yatmaları gereken cezadan çok daha fazla süre cezaevinde kalmak zorunda kalıyor.
Gereksiz yere ceza çekiyorlar
Yargıtay'da temyiz aşamasındaki dava dosyaları uzun süre kalıyor. Bu sürede tahliyesi gelen çocuklar tahliye olamıyor, açık kuruma gidebilmek için temyiz haklarından vazgeçiyor. Vazgeçemeyenler ise, temyiz sürecinde 18 yaşını doldurduklarından açık kurum haklarını kaybediyor.
Aslında cezaevinin dış güvenliğinden sorumlu jandarma, başta kelepçe veya zincir takmak olmak üzere çocuklara kötü muamelede bulunuyor. Cezaevi nakil araçlarında uzun süre yolculuk sırasında çocuklara su bile vermiyor. Çocukların bu şikâyetleri, cezaevi yönetimlerince onaylanıyor.
Birçok cezaevinde her çocuğun ayrı yatağı, yorganı ve dolabı yok. Çocuklar infaz memurlarından bile dayak yiyebiliyor. Yaş ayrımı gözetmeksizin bir arada tutulan çocuklarda psikolojik sorunlar büyüyor.
Çocuk şube müdürlüklerinin tamamında teşhis odaları var. Savcılar, teşhis işlemine katılmıyor, bu işlemin kolluk tarafından yapılması için yazılı emir veriyor.(HK/EÜ)