İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, liderliğini Barış Boyun’un yaptığı silahlı suç örgütünün çocukları nasıl suça sürüklediği detaylarıyla iddianameye yansıdı. Dosyada yer alan bilgilere göre örgütle ilişki kuran 40 çocuk, daha önce lokantalarda garsonluk yapıyor ya da çeşitli işlerde çalışıyordu.
Soruşturma kapsamında elde edilen fotoğraflarda, çocukların yüzleri maskeli, ellerinde silah, para ve uyuşturucu ile poz verdikleri görüldü. Savcılığa göre görüntüler, örgütün gençleri nasıl etkisi altına aldığını ve suça yönlendirdiğini somut biçimde gösteriyor. Savcılık "çocukların, örgüt üyelerince lüks yaşama özendirildiği, uyuşturucu ve parayla gözlerinin boyandığı, böylece tam itaatlerinin sağlandığını" ifade etti.
Uyuşturucu ticareti ve uluslararası ağ
Liderliğini Barış Boyun’un yaptığı silahlı suç örgütünün faaliyetleri ve örgütsel yapısı da ayrıntılarıyla iddianamede yer aldı. Gizli tanık beyanları, şüpheli ifadeleri ve teknik takip raporlarına göre örgüt, yüksek meblağlarda gelirini yağma, kurşunlama, hırsızlık, yaralama, uyuşturucu, silah ticareti ve kasten öldürme gibi eylemlerden sağlıyor.
Örgütün en önemli gelir kaynaklarından biri uyuşturucu ticareti. Dosyada, Altın Hilal ülkelerinden (Afganistan, İran, Pakistan) temin edilen uyuşturucunun Türkiye üzerinden Avrupa’ya sevk edildiği, ayrıca Orta Amerika’dan getirilen kokainin hem Avrupa’da hem de Türkiye’de pazara sürüldüğü tespit edildi. Bu faaliyetler, örgütün uluslararası literatürde yer alan yöntemlerle hareket ettiğine işaret olarak ele alındı.
Avrupa'daki suikast ve Sırp bağlantıları
Barış Boyun’un Avrupa’da Sırp suç örgütü KAVAC’la birlikte uyuşturucu ticareti yaptığı, rakip Skaljarı örgütünün lideri Jovan Vukotić’in öldürülmesi olayında taşeron olarak rol aldığı belirlendi. 8 Eylül 2022’de Şişli’de gerçekleşen bu suikast, örgütün uluslararası düzeyde tetikçilik yaparak büyüdüğünün en somut örneklerinden biri olarak dosyada yer aldı. Küçük bir grupken taşeronluk ve tetikçilikle güçlenen örgütün, zamanla büyük suç gruplarına meydan okuyacak seviyeye ulaştığı ifade edildi.

ANADİLİNDE ÇOCUK SESLERİ
"Siz bu yazıyı Çocuk Hakları Günü’nde okurken, ben bir günümü 200 TL’ye satmış olacağım"
Futbol tribünlerinden lüks araçlara
Türkiye’deki faaliyetler ise farklı alanlara uzanıyor. Örgütün, takım taraftar gruplarını himaye altına alarak kendi adlarını tribünlerde duyurmaya çalıştığı, silah sevkiyatlarında lüks araçlara profesyonelce birikimler yaptırdığı ve araçlarda kadın ile çocuk bulundurarak kolluk denetimlerinden kaçtığı belirlendi. Ayrıca örgüt içinde telekonferans yöntemiyle strateji toplantıları yapıldığı, üyelerin yabancı hatlar, taşınabilir wifi ve şifreli uygulamalar üzerinden iletişim kurduğu, polis takibine karşı sürekli tedbirli davrandıkları ortaya çıktı.
"Suça sürüklenen çocukları kamikaze dron gibi kullanıyorlar"
Soruşturma kapsamında örgütle ilişki kuran 40 kişinin daha önce lokantalarda garsonluk ya da çeşitli işlerde çalıştıkları, ancak örgütle temas kurduktan sonra bu işlerinden ayrıldıkları tespit edildi. İddianamede yer alan fotoğraflarda bu kişilerin yüzleri maskeli, ellerinde silah, para ve uyuşturucu ile poz verdikleri görüldü. Savcılık iddianamede suça sürüklenme halini şu ifadelerle anlattı:
"Bu görüntüler, örgütün nasıl bir etki alanı oluşturduğunu somut biçimde ortaya koydu: Suç örgütü liderlerinin ve yöneticilerinin 15-20'li yaşlar aralığındaki gençlere kolayca nüfus edebildikleri, suç örgütü liderlerinin ve yöneticilerinin nüfus edebildikleri geçlerin örgüte üye oldukları, örgüte üye olan 15-20'li yaşlar aralığındaki gençlerin adeta ülke içerisinde ‘Kamikaze dron’ gibi kullanıldığı..."

Cezaların artması çocuklar için ne anlama geliyor?
Gençleri hedef alan yapılanma
En dikkat çekici bulgu ise örgütün gençleri hedef alması oldu. 15-20 yaş aralığındaki kişilerin, ailevi sorunlar, maddi sıkıntılar ve bağımlılık nedeniyle örgüte daha kolay çekildiği belirlendi. Yüksek miktarda para kazanma veya yurtdışına çıkarılma vaadiyle kandırılan gençlerin İstanbul’a getirilerek eylemlere katıldıkları, örgütten ayrılmak isteyenlerin ise tehdit ve baskıyla geri dönmelerinin engellendiği tespit edildi.
(OÇ/NÖ)


