Vatan gazetesi haberinde eski Emniyet Müdürü Necdet Menzir 'in Yassıada'da boş olan İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi binasının ıslahevi haline dönüştürülerek, suçlu çocukların buraya yerleştirilmesi önerisi gündeme getirildi.
bianet'e konuşan Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden Onat, ileri sürülen fikrin çocuk haklarını korumaya veya bu alanda bir ilerleme kaydetmeye hiçbir katkıda bulunmadığını belirtti.
İleri sürülen planın "çocukların toplum için zararlı olduğu" fikrine dayandığını belirten Onat, bu zararı ortadan kaldırmak için ülkemizce imzalanmış ve hiyerarşik düzende yasadan önce Anayasa'dan sonra gelen temel sözleşmeleri uygulayamadığımızı ifade etti.
"Bu nedenle en kolay yolu tercih ederek bu çocukları bir köşeye ve hatta bu en iyisi bir ada olsun, oraya kapatmayı düşünüyoruz."
Çocukların suça itilme ve karışma oranlarının grafiğine göre zaman zaman bu tür söylemlerin ileri sürüldüğünü belirten Onat, "asıl yapılması gerekenlerden uzaklaşıldığını görmek bir çocuk hakları aktivisti olarak beni üzüyor" dedi.
"Adliye ile cezaevi arasında bir ara kuruma ihtiyaç var"
"Asıl mesele, suça veya sokağa itilmeleri nedeni ile korunmaya muhtaç çocuk olarak adlandırdığımız çocukların adliye ile cezaevi arasında yerleştirilebilecekleri bir ara tedbir kurumunun varlığına duyulan ihtiyaçtır."
Onat, bu ara tedbir kurumlarının suça itilen ve işlediği iddia edilen fiilin karşılığı kanunda bir cezayı gösteren hallerde, çocukların cezaevine yerleştirilerek daha fazla suç ve yöntem öğrenmesine izin vermediğini belirtti.
Ara kurumların çocuğun topluma kazandırılmasını, işlediği fiilden pişmanlık duymasını sağlayacağını ifade eden Onat, amaç, çocuğun suçu bir daha işlemeyeceği fikrinin kendisinde oluşmasını uzman kişiler eşliğinde anlamasına yardımcı olmak ve bu şekilde toplumla entegrasyona katkıda bulunmaktır" dedi.
Sahipsizliklerine sahipsizlik katmak çözüm olamaz"
"Tecrit , bir adaya yerleştirme, sahipsizliklerine sahipsizlik katma, bu çocukları gözlerden uzak tutarak akıllardanda çıkartma çalışmaları hiçbir şekilde toplumun bu sürekli kanayan yarasına bir çare
olamayacaktır."
Onat, "bu konuda ancak daha köklü, ve çocuğun yüksek yararını gözeten projeler bizleri bu alanda iyi bir yere doğru bir adım daha yaklaştıracaktır" dedi. (NZ/AÖ)