İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan hakları Vakfı (TİHV), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Türkiye'nin yardım gemilerine saldırı emri veren İsrail hükümeti üyelerini ve askeri yetkililerini yargılamasını istedi.
Üç örgüt, açıklamalarının suç duyurusu niteliğinde olduğunu vurguladı; bu saldırının "insanlığa karşı suçlar" kapsamına girdiğini, İsrailli yetkililerin Ceza Yasası'nın (TCK) bu başlığa sahip 77. maddesi uyarınca yargılanması gerektiğini bildirdi.
TCK'ye göre, Türkiye yurttaşı olmayanların da insanlığa karşı suçlardan Türkiye tarafından yargılanması mümkün. Üç örgüt, İsrailli yetkililerin aynı zamanda uluslararası sularda gemi kaçırma suçu işlediğini de anımsatarak yetkililerin bu suçtan da yargılanmasını istedi.
Bu tür yargılamalar için Türkiye'de Adalet Bakanı'nın izni gerekiyor. Örgütler Bakan Sadullah Ergin'in derhal izin vermesini ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma başlatmasını istedi.
"Asıl şimdi 'one minute' deme zamanı"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos toplantısında söylediği "one minute" (bir dakika) sözüne gönderme yapan ve "Aıls şimdi 'one minute' deme zamanıdır" diyen örgütlerin dile getirdiği diğer taleplerden bazıları şöyle.
Aktivistlerin kurtarılması: İnsani yardım gemilerinde bulunan aktivistler sağ salim bir şekilde saldırgan İsrail devleti'nin elinden kurtarılmalı, yaralıların tedavisi için bir an önce Türkiye'ye getirilmeleri sağlanmalı. Cenazeler derhal teslim alınmalı.
BM Güvenlik Konseyi: Türkiye BM Güvenlik Konseyi'ni acilen toplantıya çağırmalı ve burada gerekli tepkinin oluşmasını sağlamalı. BM Güvenlik Konseyi İsrail hükümeti ve silahlı kuvvet mensupları hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaları için karar almalı.
"Yahudi düşmanlığına dönüştürmeyin"
Üç örgüt, Türkiye'de İsrail'in saldırısını protesto edenleri de uyardı:
"İsrail hükümeti ve silahlı kuvvet mensupları hakkında meşru tepkiler, silahsız ve saldırısız bir şekilde yapılmalıdır.
"Hiçbir şekilde İsrail yurttaşlarına, İsrail yurttaşı olmayıp bir başka ülkenin yurttaşı olan Yahudi dinine mensup olan kişilere kesinlikle tepki gösterilmemelidir. İsrail devletinin kışkırtmalarına gelinmemelidir.
"Olaylarla hiçbir ilgisi olmayan kişilerin etnik veya dini sebepler nedeniyle saldırıya uğraması kesin bir ayrımcılık olacaktır. Bu insanların ayrımcılığa karşı korunması hakkı başta olmak üzere, hak ve özgürlükleri güvence altına alınmalıdır." (TK)