Fotoğraf: Milos Miskov
Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının sivil toplum kuruluşlarına etkisi üzerine bir anket raporu hazırladı.
170 STK’nın katılımıyla hazırlanan raporda katılımcılara 34 soru yöneltildi. STK’ların süreçteki ortak problemlerini katılımcı bir şekilde belirlemek amacıyla yapılan çalışma “COVID-19 Salgınının Türkiye’de Faaliyet Gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarına Etkisi Anketi Raporu” ismini taşıyor.
Etkilenen faaliyetler
Ankete katılan 170 STK’dan 98’i kuruluş türünü dernek, 59’u vakıf, 5’i inisiyatif, 3’ü kooperatif, 3’ü platform, 1'i sosyal girişim ve 1'i ise üst kuruluş.
Salgının kuruluşlarının faaliyetlerine olan etkisine yönelik soruya katılımcıların yüzde 75’i seminer, konferans ve gösteri gibi organizasyonlarını iptal ettikleri cevabını verdi.
Kuruluşların yüzde 59’u eğitim faaliyetlerinin etkilendiğini belirtirken, saha çalışmalarının durdurulması, hizmet merkezlerinin kapatılması gibi hizmet sağlama faaliyetlerinin süreçten etkilendiğini belirten kuruluşların yüzdesi 43 olarak belirlendi.
Kuruluşların yüzde 43'ü salgının kaynak geliştirme faaliyetlerini etkilediğini aktarırken, yaklaşık üçte biri de (yüzde 29) tüm faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldıklarını aktardı.
Anket kapsamında STK’lardan faaliyetlerini yeni çalışma düzenine ne kadar kolaylıkla adapte edebildikleri soruldu. Katılan STK'ların yüzde 15’i çok zorlandıklarını, yüzde 18’i biraz zorlandıklarını, yüzde 31’i ne zorlandıklarını ne de zorlanmadıklarını ve yüzde 27’si zorlanmadıklarını aktarırken, yüzde 9’u hiç zorlanmadıklarını belirtti.
Farklı bir alandaki ihtiyaca yönelik artış
Ayrıca “Salgını mevcut çalışma alanınıza ek olarak, farklı bir alanda faaliyet yürütme/ savunuculuk yapma konusunu gündeme getirdi mi?” sorusuna ankete katılan STK’ların yüzde 57’si “Hayır, getirmedi” cevabını verdi.
Farklı başlıklarda da çalışma yapma konusunun gündeme geldiğini aktaran yüzde 43’lük bir kesim ise bu alanları şöyle sıraladı: Online eğitim, online gönüllülük, sağlık alanındaki ihtiyaçlar, sağlık hakları, online çalışma sistemleri, dijital araçlara eğitim, kadın yoksulluğu ve kadına yönelik şiddet, ebeveynlerin desteklenmesi, insan hakları, uzaktan çalışma ve yoksulluk.
Anket kapsamında STK’larla salgının başlangıcından anket çalışmasının yapıldığı döneme kadar hibe/fon sağlayıcılarıyla belirli başlıklarda görüşme yapıp yapmadıkları da soruldu. Anketi yanıtlayan STK’ların yüzde 45’i hibe/fon sağlayıcılarıyla proje faaliyetlerinin durumu ve değiştirilmeleri hakkında görüştüklerini belirtirken, yüzde 34’ü ise projenin önceden belirlenmiş bitiş tarihinin uzatılması hakkında görüştüklerini aktardı.
Katılımcıların yüzde 19’u aldıkları kurumsal (idari) hibenin kullanımına yönelik detaylarla ilgili hibe/fon sağlayıcılarıyla görüştüklerini belirtti.
Ayrıca katılımcı STK temsilcilerinin yüzde 7’si proje faaliyetlerinin iptali konusunda hibe/fon sağlayıcıları ile görüştüklerini kaydetti. Bu süreçte hibe/fon sağlayıcısıyla herhangi bir şekilde görüşme yapmayan STK temsilcilerinin oranı ise yüzde 7 oldu.
Ankette yer alan “COVID-19 salgını sonrası kuruluşunuzun önceliklerinin değişeceğini düşünüyor musunuz?” sorusuna STK’ların yüzde 48’i ‘evet’ yanıtını verirken, yüzde 52’si bu soruyu ‘hayır’ yanıtını verdi.
İstihdam ve sürdürülebilirlik
Ankette STK’lara salgın kapsamında alınan önlemler doğrultusunda izin uygulamalarına yönelik pratiklere dair de bir soru yöneltildi.
“İzin uygulamasına geçmek zorunda kalmadık” diyenlerin oranı yüzde 63, ücretli izin uygulamasına geçtiklerini belirtenlerin oranı yüzde 19, ücretsiz izin uygulamasına geçenlerin oranı ise yüzde 7 olarak belirlendi. Kuruluşlarında hem ücretli hem ücretsiz izin uygulamasının olduğunu aktaran STK’ların oranı ise yüzde 4 olarak ölçüldü.
Ayrıca ankete katılan STK’ların yüzde 87’i çalışanları için kısa süreli çalışma ödeneğine başvurmazken, yüzde 13’ü başvurduğunu belirtti.
STK’ların yüzde 5’i bugüne dek salgının finansal durumlarına etkisi sebebi ile işten çalışan çıkarmak durumunda kaldıklarını aktarırken yüzde 95’i çıkartmak zorunda kalmadıklarını aktardı.
STK’ların yüzde 28’i salgının devam etmesi durumunda kuruluşlarından çalışan çıkarmak zorunda kalabileceklerini belirtirken, yüzde 72’si bu yönde bir karar almak durumunda kalacaklarını düşünmediklerini ifade etti.
Sürdürülebilirlik
“Yeni kaynak yaratma faaliyeti yürütmeden, mevcut kaynaklarınızla ne kadar süre mevcut iş yapınızı ve personel sayınızı koruyabileceğinizi öngörüyorsunuz?” sorusuna, anketi yanıtlayan STK’ların yüzde 46’sı 1-6 ay olarak cevap verdi. Mevcut kaynaklarıyla mevcut iş yapısını ve personel sayısını 6-9 ay koruyabileceğini belirten STK’ların oranı yüzde 17’yken, bu soruyu 9-12 ay olarak yanıtlayan STK’ların oranı yüzde 18 oldu.
Herhangi bir kaynak faaliyeti yürütmeden mevcut iş yapısı ve personel sayısını 2 yıla kadar koruyabileceklerini aktaran STK’ların oranı yüzde 11’ken, yüzde 9’u bu soruya 2 yıldan fazla olarak yanıt verdi.
Ankete katılan STK’lara bu süreçte istihdam ve faaliyetlerinin etkilenmemesi için sıralanan önerileri değerlendirmeleri de istendi. Katılan STK’ların yüzde 65’i hibe/fon sağlayıcılarının kurumsal hibeye yönelik desteklerinin artırılmasının, yüzde 57’si etkin bir kamu-sivil toplum iş birliği için fırsatlar yaratılmasının, yüzde 56’sı hibe/fon sağlayıcılarının sağlayacağı esnekliğin, yüzde 50’si kuruluş merkezi masraflarının (kira vs.) karşılanması için düzenlemeler yapılmasının, yüzde 42’si vergi ve SGK ödemelerinin ertelenmesinin ve yüzde 31’i de kısa süreli çalışma ödeneğinde STK’ların öncelikli alanlar arasında alınmasının faaliyetlerinin etkilenmemesi için kolaylık sağlayacağını aktardı.
TÜSEV hakkında1993'te 23 sivil toplum kuruluşu tarafından üçüncü sektörün yasal, mali ve işlevsel altyapısını geliştirmek amacıyla kuruldu. Bugün vakfın 100'ü aşkın mütevellisi, TÜSEV çatısı altında işbirliği yapıyor. TÜSEV'in çalışma alanları şöyle: · STK'lar için daha destekleyici bir yasal ve mali ortam yaratılması, · STK'lara stratejik ve etkin kaynak aktarımının sağlanması, · Kamu, özel sektör ve sivil toplum arası işbirliğinin teşvik edilmesi, · Uluslararası topluluğun ülkemiz sivil toplumunu tanıması ve işbirlikleri kurması, · Sivil toplumla ilgili araştırma projelerinin hazırlanması, bu araştırmaların sivil toplum paydaşlarının gelecek faaliyet ve programlarında yol gösterici şekilde kullanılması |
Raporun tamamına ulaşmak için TIKLAYIN
(HA)