Statükocular Türkiyeye İyilik Etmiyor

HAK PAR Genel Başkanı Fırat ve eski yardımcısı Güçlü, farklı günlerde yaptıkları Kürtçe konuşmalar nedeniyle hapse mahkum oldular. Cezalardan ilki paraya çevrildi; diğeri ertelendi. HAK PAR yöneticisi Demir, hoşgörüsüzlüğe karşı duyarlılığa çağırdı.

Ankara

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK PAR) Genel Başkanı Abdulmelik Fırat, Şanlıurfa'da yaptığı Kürtçe konuşma nedeniyle 6 ay hapis cezasına mahkum edildi.

Fırat'a verilen hapis cezası 1 milyar 308 milyon 420 bin lira para cezasına çevrildi.

HAP-PAR Genel Başkan Vekili Fehmi Demir, "Kürtlere ve Kürtçe'ye karşı gösterilen hoşgörüsüzlüğe karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz" dedi.

Kürtçe konuşmaya cezalar

Şanlıurfa Harran Otel'de 9 Mayıs 2002'de yaptığı Kürtçe konuşma nedeniyle yargılanan HAK-PAR Genel Başkanı Abdulmelik Fırat, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 81/C maddesi uyarınca 6 ay hapse mahkum edildi. Hapis cezası paraya dönüştürüldü.

HAK PAR eski Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Güçlü de 3 Kasım 2002 seçimleri öncesi Diyarbakır'ın Hazro İlçesi'nde Kürtçe konuşma yaptığı için 298 sayılı Kanun'un 58.maddesi delaletiyle 151/2 maddesi uyarınca 6 ay hapis ve 218 milyon 103 bin lira para cezasına çarptırıldı. Güçlü'nün cezası 647 sayılı Yasa gereğince ertelendi.

"Büyük" köşe yazarlara eleştiri

HAP-PAR'dan yapılan açıklamada verilen cezaların 12 Eylül Anayasası'na dahi aykırı olduğuna dikkat çekilerek şu tepkiye yer verildi :

* Kürtler ve Kürtçe konuşma konusunda fırtınalar koparanlar "Büyük" köşe yazarlarının gözü aydın.

* Türkiye'nin değişim geçirdiği Avrupa Birliği (AB) üyeliği için arka arkaya "Uyum paketleri"nin çıkarıldığı bir dönemde Kürtçe'ye verilen bu cezalar dikkat çekicidir.

"Statükocu Türkiye'ye iyilik etmiyor"

* Mevcut 12 Eylül Anayasası'na da aykırı olan bu yasa maddeleri ile yöneticilerimizin cezalara çarptırılmasını anlamak mümkün değil.

* Statükoyu korumak için direnen yöneticiler Türkiye'ye iyilik yapmıyorlar. Bu cezalar da gösteriyor ki Kürt sorununa adil çözüm getirilmeden değişen dünyaya uyum sağlanamaz.

* Tüm Türkiye ve uluslararası kamuoyunu Kürtlere ve Kürtçe'ye karşı gösterilen hoşgörüsüzlüğe karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz.(EÖ/BB)