Yasanın veto ettiği maddelerinin "Anayasa'nın sosyal hukuk devleti ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmadığını" belirten Cumhurbaşkanı, daha önce, "tek çatı" olarak da bilinen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Yasası'nı da veto etmişti.
Sezer, yasanın incelemesine geçmeden önce, "sosyal devlet ilkesi ve sosyal güvenlik hakkı üzerinde durulması gerek" dediği metninde, şu saptamalara yer verdi:
"Sosyal devlette sosyal güvenlik sistemi, yalnızca aktüeryal [sigorta risklerine ve istatistiklere dayanan] hesaba dayanan bir düzenek olarak oluşturulamaz. Sosyal güvenliği salt aktüeryal denge olgusu düşüncesiyle oluşturmak, 'sosyal devlet' ilkesini savsaklamak anlamına gelir."
"Anayasa'nın 65. maddesinde, devletin, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getireceği belirtilmiştir. Ancak bu kuralın, sosyal güvenlik hakkını ortadan kaldıran ya da onu kullanılamayacak ölçüde sınırlayan biçimde uygulanmaması gerek."
Sezer, gerekçelerinde, Türkiye'de sürekli çalışmanın işverene bağlı olmasından, sendikasızlaştırmadan ve kayıt dışı ekonomiden de bahsetti.
65'inde emeklilik, 9 bin prim günü gerçekle bağdaşmaz
Cumhurbaşkanının, yasa maddeleriyle ilgili saptamaları da özetle şöyle:
65 yaşında emeklilik adil, makul ve ölçülü değil: Türkiye'de ortalama yaşam süresi 66 yıl. Yasada emeklilik yaşı 65'e yükseltiliyor. Sürekli çalışma olanağı işverenin inisiyatifinde olan sigortalılar yönünden de prim ödeme gün sayısının 9 bine çıkarılmasının gelecek kuşakların emeklilik hakkına kavuşmasını olanaksız kılacağı, bu niteliği ile adil, makul ve ölçülü olmadığı açık.
9 bin prim günü gerçekçi değil: İşçiler için prim ödeme gün sayısının 7 binden 9 bin güne çıkarılması, Türkiye gerçekleriyle bağdaşmadığı gibi, esnek çalışmanın, sendikasızlaştırmanın, kayıt dışı çalıştırmanın ve yoğun işsizliğin yaşandığı ülkemizde 9 bin prim ödeme günü gerçekçi görünmemektedir.
Eşitsiz prime esas kazançlar: Emekli Sandığı çalışanlarının görev aylıklarında azalmaya neden olacak.
Aylık bağlama oranının düşürülmesi: Aylık bağlama oranının düşürülmesinin daha az emekli aylığı anlamına geleceği, bu durumun, çalışanların emeklilik statüsü yönünden olumsuz bir gelişme olduğu açık. Emekli aylıklarının, insan onuruna yaraşır asgari yaşama düzeyini sağlamaktan uzak olduğu gözetildiğinde, bu tutarları daha da azaltan yeni kuralın adil, makul ve ölçülü olmadığı; emeklilerin ulusal gelirden hak ettikleri payı almalarını sağlayamayacağı açık.
Diş protezlerinin ödenmesinde eşitsizlik: Diş protez giderlerinin 18-45 yaş arasında SGK tarafından ödenmeyeceği, 18 yaşını doldurmamış olanlar ile 45 ve yukarı yaşlarda ise yalnızca yüzde 50'sinin ödeneceğine ilişkin yasa kuralı, sosyal devlet ilkesiyle, devletin 'herkesin yaşamını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak' yükümlülüğüyle bağdaşmıyor.
Çelebi: Sezer sosyal devletin tasfiyesine izin vermedi
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel başkanı Süleyman Çelebi, yasanın veto edilmesi üzerine bir açıklama yaptı; "Cumhurbaşkanı Sezer sosyal devletin tasfiyesine izin vermedi" dedi ve ekledi:
"Yasanın çıkarılması sürecinde yaptığımız bütün itirazların Sayın Cumhurbaşkanı'nın hukukçu kimliği ile bir kez daha dile getirilmesi ve ifade edilmesi, mücadelemizin haklılığını ortaya koymuştur."
Emek örgütleri, yasanın Meclis'ten geçmesi üzerine Cumhurbaşkanı Sezer'le görüşmüşler, hem düzenledikleri referandumun sonuçlarını hem de kaygılarını iletmişlerdi. (TK/EÖ)
* SSGSS'yle ilgili bianet haberlerinin listesi için tıklayın.