Sağlık Hakkı Hareketi Derneği Başkanı Dr. Mustafa Sütlaş, üyelerinin tersine kadın sporcuların "adet durumunu bildirmeye zorlanamayacağı" görüşünde.
Sütlaş, bianet'in sorularına verdiği yanıtta, kadın sporculara bu tür soruların alenen sorulmasının, kişi mahremiyetiyle bağdaşmasının mümkün olmadığını söylüyor: "Hele hele mahremiyetle ilgili bir yükümlülüğü bulunmayan bir kişinin bu bilgiye sahip olmak istemesi hiç bir şekilde mazur görülemez."
Sütlaş sporcunun hekimi olan kişinin dahi bu konuda bilgilenmesinin sporcunun "istek ve onayına bağlı olması" gerektiğinin altını çiziyor: "Sporcu herhangi bir özel kuralla bunu ifade etmeye zorlanamaz."
Tekin: Antrenörlerimiz açık açık sormaz"
Kadın futbolcu Gayal Tekin bu konuda sporcularla erkek çalıştırıcı ya teknik direktörler arasında yazısız bir anlaşma olduğuna değiniyor: "Hoca zaten açık sormuyor: 'Rahatsız olan var mı?'diyor." Ancak ekliyor: "Bize adet günümüzü tüm maçlardan önce antrenörlerimiz soruyordu."
Tekin sağlık kontrolleri sırasında, rapor verecek olan hekimlerin "hangi dönemde regl oluyorsunuz" sorusuna "birçok arkadaş"ın yanıt vermediğini aktarıyor.
"Gizleme, ayıp görme vardı. Yetiştikleri ortamdan ötürü hoca erkek olunca hiç söyleyemiyorlardı. Futbolda kadın takımlarının hocaları hep erkekti. Şimdi bile öyle."
Veral ve Şenses: Adet sorusu sorulmamalı
Tekin bu sorunun sorulması ve yanıtlanmasına dair değişik görüşler olduğunu söylüyor. Kendisi "bence sorulmamalı" diye düşünüyor. Futbol antrenörü Asiye Veral ve milli Karateci Füsun Şenses'te Tekin'le aynı görüşte.
"1988'de Atina'da Kulüplerarası Dünya Şampiyonası'nda ağır sıklette şampiyon olduğumda karşılaşmadan bir saat önce regl olmuştum,"diye anımsıyor Şenses. "Ama bu durumum ne müsabık olmama ne de antrenman yapmama hiç engel olmadı. Ama herkesin bünyesi farklıdır" diyor.
Futbolcu Tekin de, "regl futbol oynamama hiç engel olan bir durum değildi" diyor. "Gerçi ablalarımız enerji kaybı yaratıyor diyorlardı, ama ben olumsuzluk yaşamadım.
Furbol antrenörü Veral ise regl dönemde spor yapmanın kendisini olumsuz etkilediğini söylüyor. "Ama sağlık raporu alırken sorulmuyordu. Şimdi neden soruluyor, anlamıyorum."
Veral futbol oynadığı dönemde de erkek olan antrenörleriyle bu konuyu rahatça konuşup "rahatsızım" diyebildiklerini söylüyor.
Karate ve tekvando ve kung fu da tutuculuk var
Milli karateci Füsun Şenses konunun karate dünyasında soruna dönüşmesini "Karate, tekvando ve Kung fu sporunu yapanların genel olarak tutucu" olmalarıyla ilişkilendiriyor.
"Voleybol ve basketbol oynayanlara göre bu sporu yapanlar daha muhafazakar. Rahat olamıyorlar. Aileleriyle, babasıyla konuşamıyor ki, hocasıyla, doktorlarla konuşabilsinler" diyor. .
Ön yargılar ve "Milli" baskı
Futbolcu Tekin, bu soruların kabul edilir bulunmayışını toplumun önyargılarıyla ilişkilendiriyor. Bu yöndeki "hoca baskısı"nın ise "daha çok resmi maç öncesi ortaya çıktığı"na dikkat çekiyor.
Antrenörlük yapmaya başladığında kendisinin de sporcularına bu yönde soru sorduğunu belirten Veral, sağlık raporlarının "adet günleri" dolayısıyla tartışılmasını da yüzeysel buluyor.
"Sağlık raporu zaten gerektiği gibi verilmiyor. Birinci Lig'de oynayan profesyonel sporcular dışında doğru dürüst testler yapılmıyor. Oysa bu raporlar tam teşekküllü hastanelerden verilmeli. Kalp, kan testi istenmeli. Göz muayeneleri yapılmalı" diyor ve ekliyor: "Ben topu göremeyen futbolcu biliyorum."
Karar vermesi gereken kadın sporcu
Sağlık Hakkı Derneği Başkanı Dr. Sütlaş, kadınların adetliyken spor yapmalarıyla ilgili olarak farklı değerlendirmeler ve yaklaşımlarda bulunulmasının söz konusu olamayacağı görüşünde.
"Kadın sporcunun böyle bir nedenle müsabakadan engellenmesi kabul edilemez. Ancak sporcunun bedensel durumu uygun değilken ve de aslında bu durumda yarışmayı istemiyorken katılmaya zorlanması da kabul edilemez.
Sütlaş "doğrudan zorlama değil de 'teşvik' gibi görünen, milli maç, şampiyonluk yarışması gerekçeleriyle manevi zorlamalara dikkat edilmeli" diye uyarıyor. "Bu durumda kararı vermesi gereken kadın sporcunun kendisidir."
Aşkın itiraz etti, sağlık yüksek kurulu istifa etti
Bu konudaki tartışma tekvando antrenörü olan İlhan Aşkın'ın "Sağlık belgesinde adet günü sorulması"na itirazı üzerine başlamış ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü Sağlık Yüksek Kurulu'nu oluşturan altı profesör doktor ve bir doktorun istifasıyla noktalanmıştı.
Başkanlığını Prof. Dr. Turç Alp Kalyon'un yaptığı, Prof. Dr. Nedim Doral, Prof. Dr. Emin Ergen, Prof. Dr. Nevin Ergun, Prof. Dr. Aytekin Temizer, Prof. Dr. Ferhunde Öktem ve Dr. Kaya Livanelioğlu'ndan oluşan Sağlık Yüksek Kurulu, sağlıkla ilgili konuda herhangi bir antrenörün değil, kendilerinin karar vermesi gerektiğini söylemişlerdi:
"İnsan vücudu bir bütündür. İnsan vücudunun sağlıklı olması için kız-erkek ayrımı yapılamaz. Ayrıca tıp da mahrumiyet, ayıp olmaz. Böyle bir uygulamayı kurulumuzun kabul etmesi mümkün değil." (AD/EK)