Haberin İngilizcesi için tıklayın
Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği – SPoD, 22 Ocak günü gerçekleştirilen seçimle İstanbul Kent Konseyi Yürütme Kurulu’na Yürütüme Kurulu üyeliğine seçildi.
SPoD’u temsilen seçilen Siyasal Katılım Alan Koordinatörü Zarife Akbulut, kent konseylerinin önemini ve sivil alanda yarattığı iş birliği fırsatlarını Kaos GL’den Yunus Emre Demir’e anlattı.
"Belediyeler heteroseksüel erkek bakış açısıyla yönetiliyor"
“Kent konseylerinin temel amaçlarından biri yerel demokrasinin kurumsallaşmasıdır. Yani yerel demokrasinin kurumsallaşmasının kent konseylerinin işlevselliğine de bağlıdır denilebilir.
"Diğer bir yandan kent konseylerinin kentteki tüm toplumsal kimlikleri kapsamasıyla ancak gerçekten demokratik katılım mekanizması işlevlendirilebilir. SPoD olarak kent konseylerine katılma amacımız da tam olarak böyle bir ihtiyacın karşılanmasına yönelik.
“Kent konseyi gibi yapılarda olmak hak özneleri olan LGBTİ+’ların kentte yaşadığı sorunların görünür kılınması, kentlerin eşit yurttaşları olarak tüm bu mekanizmaların parçaları olduğunu hatırlatmak ve LGBTİ+’lar olarak farklılaşan kentsel sorunlarımızın çözümü için yerel yönetimlerle iletişim ve ilişki kurmak.
"Daha öncelikli amacımız ise LGBTİ+’ların kent yaşamına etkin olarak katılmalarını sağlayacak çalışmalar yürütmek. Bu SPoD için önemli deneyimler yaratacak ve katılım çalışmalarına ilişkin daha bilerek bir strateji geliştirmeye olanak verecek.
“Bir diğer önemli başlık ise belediyelerin heteroseksüel, erkek bakış açısıyla yönetilen ve hizmet politikalarının böyle belirlendiği yerler olmasından çıkarılması için kent konseyleri gibi bir aracın etkin kullanılması da hizmetlerin kapsayıcılığını ve hizmet alanların eşit muamele görmesini sağlayabilir.”
“Daha fazla çabalamalıyız”
Akbulut, İstanbul Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nda temsil edilmeyen kesimler de olduğunu ve bu durumun ortadan kalkması için çabalamak gerektiğini de söylüyor.
“Şu anda İstanbul Kent Konseyi yürütme kurulu 41 kişiden oluşuyor. Çoğulculuk esasına göre oluşturulan bu yürütme kurulunda farklı hak odaklarının temsilcileri yer almakta. Toplumsal ayrımcılıkların ortadan kaldırılabilmesi için öncelikli olarak kent konseyi çatısı altında bir araya gelen tüm kurumların eşitlikçi bir bakış açısı ve iş birliği içerisinde, çoğulcu bir demokrasi anlayışıyla orada yer almasının gerekli olduğunu düşünüyorum.
"Hem Yürütme Kurulu oluşturulurken hem de oylanırken bu dayanışmanın ortaya çıktığını düşünüyorum. Temsil edilemeyen/edilmeyen toplumsal kesimlerinde yer alabilmesi için daha fazla çabalamak gerektiğini de unutmamak gerekiyor.”
(EMK)