Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi, Kürt seçmenlerin siyasal eğilimlerini, siyasi partilere ve figürlere yönelik algı, tutum ve beklentilerini ölçmek amacıyla gerçekleştirdiği saha araştırmasının sonucunu basın toplantısıyla açıkladı.
Toplantıda sunumu Spectrum House Genel Direktörü Sosyolog Dr. Azad Barış, yaptı.
Barış, 15-28 Ağustos tarihlerinde yapılan araştırmanın Ağrı, Antep, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Hakkari, Van ile Kürt nüfusunun yoğun olduğu İstanbul, Ankara ve Mersin’de 1508 Kürt seçmen ile yüz yüze yapıldığını söyledi.
Araştırmada yüzde -+ 2,5 hata payı olduğunu belirten Barış, araştırmanın rastsal yapıldığını ve seçmenlere partilerin oy oranları referans alınarak ulaşıldığını aktardı.
Saha sonuçlarına değinen Barış, önemli verilere ulaştıklarını ifade etti.
Spectrum House araştırması: Kayyım atamaları seçime güveni olumsuz etkiliyor
"Kürt seçmen acil erken seçim istiyor"
Seçmenin “seçim yorgunu” olduğunu vurgulayan Barış, “toplumsal kutuplaşmada” da ciddi bir artış olduğunu söyledi.
Toplumsal kutuplaşmanın ve ekonomik koşulların Kürt seçmeni erken seçime yönelttiğini ifade eden Barış, Kürt illerindeki Kürt seçmenin yüzde 68’inin, Türkiye illerindeki Kürt seçmenin ise 64,8’inin “acil erken seçim” istediğini belirtti.
Barış, erken seçimin partilere dağılımına da değindi. DEM Parti ve CHP’ye oy veren Kürt seçmenin erken seçime büyük oranda destek verdiğini bu oranın AKP’ye oy veren Kürt seçmende ise oldukça düşük olduğunu söyledi.
Spectrum House araştırması: Kayyım atamaları seçime güveni olumsuz etkiliyor
“Kürt seçmen AKP’den uzaklaşıyor”
Partilerin oy oranlarında da önemli değişimler olduğunu vurgulayan Barış, şöyle devam etti: “AKP, Kürt seçmende tarihinin en gerisine düşmüş durumda. CHP batıda, Kürtlerden AKP’den daha fazla oy alıyor. Kürt seçmen AKP’den uzaklaşıyor ama gidecek bir parti bulamıyor. DEVA’yı veya Gelecek Partisi’ni de alternatif olarak görmüyor, yeniden Refah ise büyük bir rakip değil. Ancak Yeniden Refah Partisi’nin oy oranı artmış durumda. HÜDA PAR'a bir geçiş olduğunu da söylemeyiz, yüzde 2 oy oranına sahip. DEM Parti-Kürt siyaseti ise bir durağanlıkla beraber oy oranını koruyor. Fakat seçmenlerin yaklaşık üçte biri kararsız ya da oy kullanmama eğiliminde olduğunu söylüyor. Bu durum seçmenin siyasi belirsizlik ve memnuniyetsizlik yaşadığını gösteriyor. Aynı zamanda mevcut siyasi iklimde bir umutsuzluk ve kararsızlık hali olduğunu ortaya koyuyor."
RAWEST ARAŞTIRMA'NIN BULGULARI
“Kürt Meselesi, Kürt Siyaseti ve Demirtaş”: Kürtler hem Kürtleşiyor hem de Türkiyelileşiyor
"Türkler ve Kürtler kutuplaşıyor"
Barış, AKP- MHP'nin Kürtlere yönelik baskı ve inkarının, Kürt seçmeni “kendini yeniden yapılandırmaya” ittiğini belirtti ve ekledi:
"Toplumsal barış için felaket çanları çalıyor, milliyetçilik Kürtlerde de yükselişe geçiyor. Kürt seçmenin yüzde 34,9'u kendisini Kürt milliyetçisi, yüzde 23,2'si muhafazakâr, yüzde 19,9'u sosyalist, yüzde 5,5 liberal, yüzde 4,9 Türk milliyetçisi olarak tanımlıyor. Türkler ve Kürtler kutuplaşıyor, inkar da bunun en önemli nedeni, inkar Kürtleri de kendi kimliğine daha fazla sığınmaya itiyor. Bu tutum AKP’ye oy veren Kürt seçmende de oldukça baskın."
“Kayyım uygulamalarıyla AKP en çok Kürt seçmeni kaybetti”
"Kürt illerindeki Kürtler içe dönüyor"
Kürtlerin yaşadıkları coğrafyaya göre kimlik algıları, kimliğe dair kültürel konumlanışları ve politik tutumlarının da değiştiğini ifade eden Barış, tutum farklılığını şöyle aktardı:
“Kürt illerinde yaşayan Kürtler, devletin Kürt bölgesine yönelik ideolojik yaklaşımı ve uygulamalarıyla daha yoğun bir şekilde karşı karşıya kalıyor. Özellikle 2015’ten sonra tekrar ivme kazanan baskıcı politikalar, otoriterleşme ve merkezileşme eğilimleri, Kürt kimliğinin daha derin bir şekilde sahiplenilmesini de beraberinde getiriyor.
Kürtlerin yüzde 86,7’si çocuklarının anadilinde eğitim görmesini istiyor
"Kürt illeri daha fazla kimlik savunucusu"
Baskıcı politikalara karşı Kürt kentlerinde yaşayan Kürtler, kimliklerini koruma ve kültürel değerlerini yaşatma konusunda daha güçlü bir motivasyona sahipken, Türk illerinde yaşayan Kürtler, yalnızca baskıcı politikalarıyla değil, aynı zamanda egemen ulus anlayışının yaygın olduğu bir toplumsal yapı ile de karşı karşıya kalıyor.
Türk illerinde yaşayan Kürtlerin asimilasyon sürecine daha fazla maruz kalmaları, kimliklerini koruma konusunda daha pasif bir tutum geliştirmelerine neden olurken, Kürt illerindeki Kürtler daha dirençli bir kimlik savunusu içinde bulunuyor.
Kürtler anadilinde eğitim ve belediyede Kürtçe hizmet istiyor
"Türk illerindeki Kürtler pasifist"
Kürt illerinde yaşayan Kürtlerde daha içe kapanmacı bir sosyal ve politik eğilim ortaya çıkarken, Türk illerinde yaşayan Kürtlerde pasifist söylemlerle örtüşen fakat pratikte radikal beklentilere sahip bir tutum gözlemleniyor.
Kürt illerinde yaşayan Kürtler, kimliklerini ve kültürlerini koruma kaygısıyla daha izole bir yaşam tarzı benimserken, Türk illerinde yaşayan Kürtler, içinde bulundukları toplumla etkileşim içinde olma durumundan kaynaklı daha esnek, pragmatik ve stratejik yaklaşımlar geliştiriyor."
BİR YÜZYIL, BİR REJİM VE ANADİLİ
Kürt dili mücadelesi: Hakikatin inşası | Kürtçe
"En çok Öcalan, Demirtaş ve Kışanak beğeniliyor"
Barış, araştırmaya katılanlara en çok beğendikleri siyasi aktörleri de sorduklarını söyledi. Bu sorunun açık uçlu olduğunu özellikle belirten Barış, ilk sırada Abdullah Öcalan’ın isminin ifade edildiğini aktardı:
“Abdullah Öcalan, Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak toplamda yüzde 51,7, Recep Tayyip Erdoğan, Hakan Fidan ve Devlet Bahçeli yüzde 15,3, Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel ve Mansur Yavaş ise yüzde 9,2 oranında ön plana çıktı. Beğendiği lider olmadığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 21,7 olarak ölçtük. Bu soruda isimleri katılanların kendisi belirtti.
"Seçmen tutum değiştiriyor"
Öte yandan Kürt seçmenin yüzde 51,2'si bugün Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa Selahattin Demirtaş'a oy vereceğini söylüyor. Erdoğan, yüzde 20,5 ile ikinci sırada geliyor. Ekrem İmamoğlu yüzde 9,6, Özgür Özel yüzde 5, Mansur Yavaş yüzde 3,3 olarak ölçülüyor. Burada önemli noktalardan biri İmamoğlu, yerel seçimde Kürt seçmen İmamoğlu'nu desteklerken cumhurbaşkanlığı söz konusu olduğunda tutumunun değiştiğini görüyoruz. Kürt kimliğine yönelik baskılar seçmeni tutum değişikliğine götürüyor.”
(RT)