Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi, Kürt seçmenin kayyım atamalarına yönelik algısını ölçmek amacıyla gerçekleştirdiği araştırmanın sonucunu açıkladı.
Araştırma, 15-28 Ekim tarihlerinde, Ağrı, Antep, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Şırnak, Van ile İstanbul, Ankara ve Mersin'de 1.725 kişiyle yüz yüze yapıldı.
Görüşmecilere, ilk olarak "2023 Milletvekili Genel Seçimleri'nde kime oy verdiniz?" diye soruldu.
Yüzde 40,4'ü Yeşil Sol Parti (HDP- DEM Parti), yüzde 22,3'ü AKP, yüzde 10'u CHP oy verdiğini söyledi. Katılımcıların yüzde 22,1 ise oy kullanmadığını belirtti.
Ardından görüşmecilere kayyım atamaları hakkında ne kadar bilgi sahibi oldukları soruldu.
“Bilgi sahibiyim” diyenlerin toplam oranı yüzde 64,8 (yüzde 42 biraz bilgim var, yüzde 22,8 Çok bilgi sahibiyim), “bilgi sahibi değilim” diyenlerin toplam oranı ise yüzde 23,2 (yüzde 13,5 hiç bilgi sahibi değilim, yüzde 9,7 bilgi sahibi değilim) ne bilgi sahibiyim ne değilim diyenlerin oranı da 12 olarak ölçüldü.
Kayyım atamalarına dair en çok bilgi sahibi olan seçmen grubu ise MHP oldu.
DEM Parti seçmenin yüzde 37,3'ü kayyımlara dair, "Çok bilgi sahibiyim" derken, yüzde 43,1'i ise "Biraz bilgim var" dedi.
“Kayyım atamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise görüşmecilerin çok bir kısmı “yanlış buluyorum” yanıtını verdi. “Çok bilgi sahibiyim” diyenlerin yüzde 83,9’u, “ne bilgi sahibiyim ne değilim” diyenlerin yüzde 57,1’i, “bilgi sahibi değilim” diyenlerin yüzde 52,3’ü kayyımları yanlış bulduklarını söyledi.
Seçmen dağılımına bakıldığında belediyelere kayyım atanmasını AKP’lilerin yüzde 31,6’sı, CHP’lilerin yüzde 8,2’si, Yeniden Refah Partililerin yüzde 23,5’i, MHP’lilerin yüzde 50’si, İYİ Partililerin yüzde 33,3’ü doğru bulduğunu belirtti.
Görüşmeciler, "Kayyım atamalarının neden yapıldığını düşünüyorsunuz?” sorusuna ise; yüzde 61,5 oranında "Kürt halkının iradesini yok saymak" yanıtını verdi.
"Kayyım atamalarının Kürt meselesinin çözümüne etkisi nedir?" sorusuna halkın yüzde 79,1'i "Kürt meselesinin çözümünü zorlaştırır" dedi.
“Kararsız” olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 13,7, “Kürt meselesinin çözümünü kolaylaştırır” diyenlerin oranı ise yüzde 7,2 oldu.
Partilere göre bakıldığında DEM Partililerin (HDP-Yeşil Sol) )94,3’ü, YRP’lilerin yüzde 90,9’ı, CHP’lilerin yüzde 73,5’i, İYİ Partililerin yüzde 57,1’i, AKP’lilerin yüzde 51,5’i kayyımların Kürt meselesinin çözümünü zorlaştıracağını söyledi.
“İktidarın kayyım atamalarına devam edeceğini düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde yüzde 66,4’ü “evet” yanıtını verdi, yüzde 18,3’ü “hayır”, “kararsız” olduğunu belirtenler ise yüzde 15,2’i olarak ölçüldü.
DEM Parti’nin kayyım atamaları konusundaki tutumu da soruldu. Görüşmecilerin yüzde 35,4’ü “yeterli” (yüzde 23,7 yeterli, yüzde 11,7 çok yeterli), yüzde 28,8’i “yetersiz” (yüzde 24,6 yetersiz, yüzde 4,2 çok yetersiz), yüzde 24 “ne yeterli ne yetersiz”, yüzde 11,9’u “fikrim yok” cevabını verdi.
Kürt kentlerinde “yeterli” ve “çok yeterli” yanıtı verenlerin toplam oranı yüzde 44,2 olurken, araştırmanın yapıldığı diğer illerde “ne yeterli ne yetersiz” diyenlerin oranı yüzde 33,2, “yetersiz” yanıtı verenlerin oranı yüzde 32,1, “çok yetersiz” yanıtı verenlerin oranı ise yüzde 5 oldu.
CHP’nin kayyım atamaları konusundaki tutumunu yeterli bulanların toplam oranı yüzde 19,1(yüzde 15,8 yeterli, yüzde 3,3 çok yeterli), yetersiz bulanların toplam oranı yüzde 51 (yüzde 36,1 yetersiz, yüzde 14,9 çok yetersiz), ne yeterli ne yetersiz bulanların oranı yüzde 19,2 olarak ölçülmüştür.
“Kayyım atamalarının durması için ne yapılmalı?” sorusuna katılımcıların yüzde 36,5’i “bütün muhalefet partileri birlikte hareket etmeli”, yüzde 19,9’u “DEM Parti daha etkili bir şekilde mücadele etmeli”, yüzde 13,3’ü “erken seçim yapılmalı”, yüzde 5,3’ü “sivil protestolar yapılmalı”, yüzde 4,5’i “uluslararası baskılar artırılmalı”, yüzde 2,3’ü “boykot geliştirilmeli, sandığa gidilmemeli” yanıtını verdi.
Son olarak katılımcılara “Sizce Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyumun geri çektirilmesinin sebebi nedir?” diye soruldu.
Görüşmecilerin yüzde 53’ü “Kürtlerin iradelerine sahip çıkması, protesto ve sivil eylemler geliştirmesi”, yüzde 11,5’i “toplumsal muhalefetin bu uygulamaya karşı çıkması”, yüzde 5,4’i “hukuksuz bir uygulama olması”, yüzde 4,5’i “seçimlerden hemen sonra olması, zamanlama hatası”, yüzde 3,9’u “uluslararası baskılar”, yüzde 3,8’i “hükümet içindeki fikir ayrılıkları” cevabını verdi.
(RT)