Haberin İngilizcesi için tıklayın
Spectrum House Araştırma Merkezi'nin, en genç Kürt nüfusuna sahip beş ilde yaptığı “Kürt Z Kuşağının Sığınmacı ve Göçmenlere Yönelik Algı ve Tutumları” araştırmasının sonucunu kamuoyuyla paylaştı.
Diyarbakır, Van, Şırnak, İzmir ve İstanbul’da yapılan araştırmada Kürt Z kuşağının, sığınmacılar ve göçmenlere yönelik algıları ve arka planında yatan faktörler ele alındı.
Yüz yüze yapılan araştırmada katılımcılara, “Sosyoekonomik düzeyi düşük ve/veya çatışmalı bölgelerden insanların Türkiye’ye sığınmacı veya göçmen olarak yerleşmesine izin verilmeli midir?” diye soruldu.
Araştırma, Kürt Z kuşağı içerisinde sığınmacı ve göçmenlere dair farklı tutumların yer aldığını gösteriyor.
Araştırmaya katılan her beş katılımcıdan biri, "sığınmacı ve göçmenlerin Türkiye'ye gelip yerleşmesine izin verilmesi gerektiğini" belirtiyor.
İzmir ve İstanbul’daki katılımcıların “sığınmacı ve göçmenlerin Türkiye’ye gelip yerleşmesine izin verilmesi” görüşüne diğer illere göre çok daha fazla sıcak bakıyor.
Nedeni olarak ise; “dini, insani ve hak temelli yaklaşımın” olduğunu ifade ediyor.
Kürt Z kuşağının yine önemli bir kısmı ise; “sığınmacı ve göçmenlerin Türkiye’ye gelip yerleşmesine karşı çıktığını” söylüyor.
TIKLAYIN-"Suriyeli mültecileri seçim propagandası yapmaktan vazgeçin"
TIKLAYIN-"Suriyelilerle Aynı Evi Paylaşırım" Diyenlerin Oranı Yarıya Düştü
Ekonomiyi kötü etkiliyorlar
Araştırmaya katılanlara “Sosyoekonomik düzeyi düşük ve/veya çatışmalı bölgelerden insanların gelip Türkiye’de sığınmacı veya göçmen olarak yerleşmesi sizce Türkiye’nin ekonomisi için genel olarak kötü mü yoksa iyi mi olur?” sorusu da yöneltildi.
Kürt Z Kuşağı, sosyoekonomik düzeyi düşük ve/veya çatışmalı bölgelerden insanların gelip Türkiye’de sığınmacı veya göçmen olarak yerleşmesinin Türkiye’nin ekonomisi için genel olarak kötü götürdüğüne” inandıklarını söylüyor.
Görüşmecilerin, büyük çoğunluğu “göçmenlerin ekonomiye yük olacağını, işsizliği arttıracağını, sığınmacılar ve göçmenler ucuz iş gücü olarak çalıştırıldığı için rekabeti arttıracağını” belirtiyor.
TIKLAYIN-"Mülteciler olmadan toplumsal barış olmaz"
TIKLAYIN- "Zorla geri gönderme mümkün değil ancak gönüllü gönderilebilirler"
Geri göndermeye destek
“Türkiye’nin de imzaladığı 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne göre, geldiği ülkede hayati tehlikesi olan sığınmacılar ülkelerine zorla gönderilemezler. Sizce Türkiye’de bu durumda olan sığınmacılar (Suriyeliler, Afganlar, Iraklılar, İranlılar, Somalililer vs.), buna rağmen ülkelerine geri gönderilmeliler mi?”
Katılımcıların yarısına yakını “yerleşik olan sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesine destek verdiğini” belirtiyor.
İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’daki katılımcılar, sığınmacıların gönderilmemesine Van ve Şırnak’taki katılımcılardan açık ara daha fazla destek veriyor.
“Türkiye’de bulunan sığınmacılarla aşağıdaki ilişkilerin hangisini kurabileceğinizi düşünüyorsunuz?”
Katılımcıların yaklaşık dörtte birinin sığınmacı ve göçmenlerle yakın arkadaşlık, komşuluk ve iş arkadaşlığı kurabileceğini söylüyor.
Ne yapılmalı?■ Hükümet kurumlarının ve muhalefet partilerinin yetkilileri ve yerel yöneticilerinin, sığınmacı ve göçmenlerin Türkiye'ye neden geldiğine, hangi koşullarda yaşadıklarına ve çalıştıklarına, yasal statülerine ve haklarına dair kamuoyunu doğru bir şekilde bilgilendirmesi. ■ Yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının, insani yardım örgütlerinin ve yerel yönetimlerin sığınmacı ve göçmenlerle yerel toplumu, özellikle genç kuşağı bir araya getirecek sosyokültürel ve sportif aktiviteler yapması. ■ Genç kuşağın günlük yaşamda zamanının önemli bir kısmını geçirdiği eğitim kurumlarında, sığınmanın ve göçmenliğin ne olduğunun, kimlerin hangi sebeplerden Türkiye'ye ve başka ülkelere sığındığının veya göç ettiğinin, bunun hangi sosyoekonomik, kültürel ve siyasal sonuçları beraberinde getirdiğinin ders programlarına eklenmesi ve insan hakları temelli yaklaşımın neden önemli olduğunun ve her alanda uygulanması gerektiğinin anlatılması. ■ Benzer şekilde, sosyal medya platformlarında hak temelli yaklaşımın ne olduğu ve sığınmacı, göçmen ve vatandaşların hakları ve talepleri için neden gerekli olduğunun geniş kapsamlı bir kampanyayla duyurulması. ■ Önemli bir kısmı HDP'ye oy vereceğini beyan eden Kürt Z kuşağının sığınmacı ve göçmenlere yönelik ırkçı, düşmanlaştıran ve ayrımcı algı ve tutumlarına karşı, HDP'nin kuruluş amaçları ve hedefleri doğrultusunda politikalar geliştirmesi. ■ HDP'nin, Kürt toplumunda sığınmacı ve göçmenlerin hakları, talepleri ve onurlu yaşamları için yerelde sığınmacı ve göçmenleri de kapsayan örgütlenmeyi sağlaması; sığınmacı ve göçmenlerin hak savunuculuğunu, meclis oturumları ve sosyal medya mecraları dışında da, doğrudan toplumla ve seçmeniyle temas kurarak birlikte yapması. ■ Konu uzmanlarının yer alacağı çalıştaylar yapılması, bu konuda sığınmacı ve göçmenlerin barınma gibi temel sorunlarına, entegrasyon süreçlerinin kolaylaştırılmasına, anadili hizmetlerinden kültür ve toplumsal barışa kadar duyarlılık ve farkındalığın oluşturulması. ■ Kin, nefret, ötekileştirme ve yabancı düşmanlığına karşı katılımcı toplumsal projelerin uygulanması, manipülasyon ve dezenformasyonun önüne geçilmesi, bu konuda caydırıcı hukuki önlemlerin alınması. ■ Göç ve sığınmacı meselesinde ayrımcı ve ırkçı grupların manipülasyonlarına mahal vermeyecek adımlar atmak, sığınmacı ve göçmenleri varlığından rahatsız olacak gruplar olarak değil, birlikte ve huzur içinde yaşayacak bir topluluk olarak görmek. ■ Toplumun farklı kesimleri başta olmak üzere Kürt toplumu ve Z kuşağı üyelerinin göç ve sığınma konularında doğru bilgilendirilmeleri, talep ve endişeleri de dikkate alınarak temel hak ve özgürlükler konusunda duyarlılık ve farkındalıklarının geliştirilmesi. | |
(RT)