"Personel Rejimi Reformu" çerçevesinde gündeme gelen "sözleşmeli memur" uygulamasının sendikal örgütlülüğün önünde önemli bir tehlike olacağına işaret eden Dinçer, düzenlemenin arkasında özelleştirme planlarının yattığını savundu.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) 29 Ocak'ta sözleşmeli memur uygulamasıyla ilgili bir sempozyum düzenleyeceğini belirten Dinçer, "Sözleşmeli personel çalıştırılmasına, yerel yönetimlere öğretmen alımı ve görev yeri değişiklikleri türü işlerin yerel yönetimlere devredilmesine karşı mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.
Eğitim çalışanları etkilenecek
"Sözleşmeli memur" uygulamasından eğitim çalışanlarının da olumsuz etkileneceğini belirten Dinçer, şöyle konuştu:
* Eğitim çalışanları da bu süreçten etkilenecek. 58. hükümetin planladığı, kamuda personel istihdamının yeniden yapılandırılmasına dair bir politika. Bu politika, özünde IMF'nin Türkiye'ye dayattığı programın bir ayağını oluşturuyor.
* Düzenlemeleri, kamu harcamalarının kısılması, kamu hizmetlerine ayrılan kaynakların azaltılması, kamu çalışanlarına genel bütçeden ayrılan payın azaltılması, özellikle devletin küçültülmesi adı altında yürütülen çalışmaların bir parçası olarak değerlendirmek gerekiyor."
"Bu ateş AKP'yi de yakar"
* AKP iktidarı kamusal alanı ve çalışma statüsün yeniden belirlemeye dönük adımlar atmayı planlıyor; kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı düşünüyor.
* İş güvencesiyle oynamak hele hele sözleşmeli personel çalıştırma gibi yeni çalışma statülerini genişletmek, yaymak ateşle oynamaktır. Onun için bu ateş Milli Eğitim Bakanını da yakar, bu ateş 58. hükümeti de yakar" dedi.
Sendikal örgütlülüğün önünde engel
* Sözleşmeli personel uygulaması sendikal örgütlülüğün önünde önemli bir tehlike olacak.
* Kamuda personel çalıştırma statüsünü, toplu sözleşmeli grevli sendika hakkıyla ve iş güvencesiyle birlikte değerlendirildiğinde, yeniden tartışabiliriz.
* Biz kendimize "kamu emekçisi" diyoruz. Dolayısıyla "memur" tanımının devlette asli, süreklilik isteyen görevleri yapmakla sınırlı olduğunu görmek gerekiyor.
Özelleştirme planları var
"Personel Rejimi Reformu"nun altında özelleştirme planlarının yattığını söyleyen Eğitim Sen Genel Başkanı Dinçer, bunun arkasında da IMF ve Dünya Bankası'nın bulunduğunu vurguladı. Dinçer, şöyle konuştu:
* Neo-liberal politikalar, bu ekonomik program, IMF politikaları nedeniyle doğrudan devletin temel sosyal hizmet alanları olan ve halk için olmazsa olmaz hak olarak görülmesi gereken alanlar özelleştirilecek.
* İş güvencemizi tartıştıracak hiçbir adıma, ya da açılıma izin vermeyeceğiz. Sözleşmeli personel uygulamasına karşı mücadele edeceğiz.(BB/NK)