Fotoğraf: Süleyman Soylu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Elazığ depreminin ardından kentteki hasar tespit çalışmalarına ilişkin açıklama yaptı.
Soylu, şu ana kadar Elazığ'da 26 bin 500 binada, Malatya’da ise 11 bini aşkın binada hasar tespiti yapıldığını söyledi. Soylu, “Hem Elazığ'da hem Malatya'da 38 bin civarında bina taranmış oldu" dedi.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre; Soylu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Yüzde 25 civarında ağır hasarlı ve aynı zamanda da orta hasarlı yıkık bilançosu ortaya çıkıyor. Bu kentin yapı stokunun elden geçmesi ve yenilenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
"Hasar tespit çalışmaları salı akşam itibarıyla büyük ölçüde tamamlanmış olacak. Orta hasarlı binalara yapılacak güçlendirmenin ardından buralara girilebilir.
"1839 artçı deprem oldu"
“Bugüne kadar 1839 artçı deprem oldu. Elazığ'da 2 bin 500'ün üzerinde konteynerden oluşturulacak geçici konaklama merkezi kurulacak.
"İtfaiye ekiplerimiz çadırlarda yangın çıkmaması için yangın tüpü dağıtıyor. Bunun eğitimi de veriliyor. Sağlık hizmeti sunmak üzere 9 sahra çadırı kuruldu, günlük 176 noktada 58 bin kişiye yemek veriliyor ve 65 bin kumanya dağıtıldı.
"Pazar günleri de bankalar açık"
"Hasar tespitlerinin sonucu beklenmeden hem Malatya'da hem Elazığ'da kira ve eşya yardımları hemen başladı. Yıktığımız ve yıkılan binaların hemen hemen tamamına, köyde ise 5 bin lira, şehirdeyse 30 bin lira eşya parası, aynı zamanda da 11 bin lira kira, taşınma yardımları hesaplara çıkartıldı. Gece saatlerinde, pazar günleri bankalar açık bırakıldı.
"Böyle bir afetle karşı karşıya kaldığımızda İçişleri Bakanlığı olarak bizim yapacağımız ilk iş AFAD'la beraber, bu genel hayata etkili oluyor mu, bunun tespiti. Genel hayata etkili oluyorsa, biz genel hayatı etkililik ortaya koyarız. Hasar tespitleri, yardımlar, yapılacak evler başta olmak üzere gerçekleştirileceklerin tamamı genel hayatı etkililikle ilgili ortaya koyduğumuz bir süreçtir.
"Bilgi eksikliği var"
"Bu süreç bizim bu tip afetlerle, sadece depremde değil selde, heyelanda da gerçekleşen anlayışın adıdır. Bir de 'afete maruz bölge var', bir bölge artık yaşanılmayacak hale gelmişse biz burada hayatı durdururuz. Bu şehri, ilgili bölgeyi durdurmak demektir. Elazığ böyle değil. Elazığ'ın hayatını durdurabilecek durum söz konusu değil. Biz Elazığ'ın ticaret, eğitim, ekonomik, sosyal hayatını normalleştirmek için bütün çabaları ortaya koyuyoruz. Zannediyorum bir bilgi eksikliği, karışıklığı, yanlışlığı söz konusu. Siyasal olarak da bunlar dile getiriliyor, anlıyorum ki onlarda da bilgi yanlışlığı, eksikliği var." (RT)