* Fotoğraf: Esra Hacioğlu - Ankara / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anayasa Mahkemesi’nin “Şehirlerarası karayollarında gösteri ve yürüyüş düzenlenemez” hükmünü iptal etmesine yönelik kararını eleştirdi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı tarafından Kızılcahamam'da bir otelde düzenlenen Toplumsal Olaylarda Müzakere Kursu'nun Açılış Töreni'nde konuşan Soylu şunları söyledi:
“Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Hadi git gel, özgürüz ya. Tamamen her şey güvenlik altında, hadi git. Niye polis koruması alıyorsun, niye eskortlarla geziyorsunuz. Ben varım sen var mısın, Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı? Ben varım. Tek başıma arabamla gitmeye ben varım, sen var mısın? Her yere. Biz buralardan gideriz. Ama ne olursunuz bu ülke büyük bir mücadele içerisinden geçiyor, ayağımızı topal, bizi naçar bırakmayın, bizi zorluk içerisinde bırakmayın ne olursunuz.”
“Avrupa ve ABD maske dağıtmaktan aciz”
Soylu, Türkiye'nin standartlarına kavuşmak istediği Avrupa ve ABD'nin virüs salgınında vatandaşlarına maske dağıtmaktan aciz olduğunu söyledi.
Söz konusu medeniyetlerin dünyanın çağdaş norm ve evrensel değerlerini belirlediğini ifade eden Soylu, diğer taraftan kendi ülkelerinde meydana gelen olaylara karşı aynı hassasiyeti göstermediğini ifade etti.
“Toplumsal olaylara müdahalede iyi bir karnemiz var”
Bakan Soylu, Türkiye'nin toplumsal olaylara müdahalede iyi bir karnesi olduğunu söyledi. 2018 yılında, 771’i kanuna aykırı olmak üzere toplam 46 bin 389, 2019’da 846’si kanuna aykırı olmak üzere 51 bin 525, 2020'de 9 Eylül itibarıyla 368’i kanuna aykırı olan 21 bin 841 toplumsal eylem ve etkinlik gerçekleştirildiğini aktardı.
Soylu, 2018'de müdahale edilen kanuna aykırı eylem sayısının 378, müdahale oranının yüzde 0,8, 2019'da müdahale edilen kanuna aykırı eylem sayısının 339 müdahale oranının yüzde 0,7, 2020'de ise 9 Eylül itibarıyla müdahale edilen kanuna aykırı eylem sayısının 213 ve müdahale oranının yüzde 1 olduğunu açıkladı:
“Buradan iki sonuç çıkar. Birincisi, bu ülkede kanuna uygun şekilde, resmi izinleri alınmak suretiyle toplantı, gösteri yürüyüşü veya eylem yapmanın önünde herhangi bir engel yoktur. İkincisi illegal eylemlerde dahi bu devletin kullandığı bir dil sağ duyusu, olayları sorunsuz halletmeye dönük bir anlayışı vardır.
“Elbette ki toplumsal olaylar, gergin hadiselerdir ve bir kıvılcımın tüm toplumu rahatsız edecek bir aleve dönüşmesinin an meselesi olduğu hadiselerdir. Ancak rakamlar gösteriyor ki biz bu alanda başarısız değiliz, bir çizgimiz var ve bu çizgimizi daha yukarı taşımak, arkadaşlarımızı daha profesyonelleştirmek, insanların demokratik hak arayışlarının provoke edilmesine müsaade etmeyecek şekilde süreçleri yönetme kabiliyetimizi artırmaya çalışıyoruz.” (AS)